«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte biçok ileri ulusların
Sanki kasıtlı olarak karşıma çıkarılmıştın. Bu yüzden seni yakından incelemek istedim. Böylece güçsüzlüğün ve silikliğin ne olduğunu öğrenme fırsatı buldum. Aynı zamanda gücün ve her türlü iktidar tutkusunun da ne kadar büyük bir erdemsizlik olduğunu da bu sayede gördüm.
Zihnimin bilimsel yanı bu sonsuz boşluk duygusunu bir pusula ile ölçebilmek istiyordu. Yüzlerce metre ötede, yükseklerde duran bir bulut kümesi ufukta bir I harfi gibi dikilen ağacı görünür kılıyordu. Tek işittiğim ses ayakların kumların üzerinde çıkarttığı çıtırtı idi. Arada sırada çalılıkların arasında çıkıveren çöl hayvanları tekdüzeliği bozuyorlardı. Kocaman kahverengi bir şahin sanki yokluktan varoluşmuşçasına ortaya çıkıverdi ve tepede büyük çemberler çizerek bana doğru alçalmaya başladı. Sanki ilerleyişimi kontrol etmeye gelmişti, çünkü ötekilere yaklaşmadı bile. Ama, kuşu bir inceleme yapmaya iten, benim ötekilerden çok değişik olmam da olabilirdi.
...Bu yüzden seni yakından incelemek istedim.Böylece güçsüzlüğün ve silikliğin ne olduğunu öğrenme fırsatı buldum. Aynı zamanda gücün ve her türlü iktidar tutkusunun da ne kadar büyük bir erdemsizlik olduğunu da bu sayede gördüm .