Sevmekten korkuyorum. Başka arzular, ihtiraslarla atıldığım yolda beni avare ve çırılçıplak, başı her manada boş bırakacak yalnız bir şey olduğunu biliyorum ve ondan karanlıktan, riyadan, zulümden, hürriyetsizlikten korkar gibi ürküyorum.
️SPOİ İÇERİR️
Hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum” ️ Kitap bu cümleyle başlıyor sonrasında Kemal’in Füsün’la tanışması ve bi ilişkiye adım atmasıyla ilerliyor ancak bu durum Kemal nişanlanmak üzereyken yaşanıyor Kemal’in söyleyişiyle aşık olması ve bunun üzerine nişanlanması bana göre aşk değilde yasak olanı arzulaması düşüncesi uyandırdı ve Kemal’i samimiyetsizlik buldum. Aralarındaki yaş farkı görmezden gelinebilecek gibi değil. Kemal’in bu takıntısının normal olmadığını düşünüyorum. Bunları bi kenara bırakıp Orhan Pamuğun dili, anlatışının akıcılığı bambaşka. Kitapta çok fazla betimleme var ancak Pamuk bunu o kadar akıcı anlatmış ki sıkılmıyorsun ve kıssa sürede bitiriyorsun. Kitap hakkında söyleyeceklerim bu kadar mükemmel bi romandı ileride kesinlikle tekrar okuyacağım.
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,4bin okunma
"Ben sevgiden, sevinçten söz açmak istemez miyim, delice, çılgınca, içim taşa taşa, bir sevinçten söz açmak istemez miyim? Ben sevinçli adamım. Bu dünya böyle olmasa, böyle kara, karanlık olmasa, ben sevinçten taşar coşardım. Yaradılışım karanlıktan çok aydınlığa, acıdan çok sevince... Ne çare, ne çare ki sevinmek gelmiyor elimden... Dostluktan söz açmak, ne güzel. Bir dostum var. Sıcacık eli var. Sevgi dolu gözleri var. Ne güzel yalansız, salt sevgi dolu bir insan eli sıkmak. Sıcacık, sıcacık... Ben deli olurum, insanlar karanlık karanlık, kuşkulu baktıkça bana... Bütün insanlar kuşkusuz, korkusuz, çıkar düşünmeden, düşmanlık geçirmeden içlerinden baksalar biribirlerine... İnsan, ne olur biliyor musunuz, sıcacık bir bahar güneşinin bahtiyarlığında duyar kendisini... Bahar güneşinde bir sevinç içinde gerinir. İnsan bir bahar çiçeği temizliğinde olur."