Okuduğum ilk seyahatname olan bu eser gerçekten tam bir zaman makinesi etkisi yaptı bende.
Kitap, 13. yüzyılda Papa tarafından Ortadoğuya gönderilen Italyan Dominikan Tarikatına mensup bir keşişin şehir, toplum, kültür, yaşayış, din, mezhep betimlemelerini ve misyonerlik faaliyetlerini anlatıyor.
Seyahat bugünkü israil topraklarından ve tabi kutsal hristiyan şehirlerinden başlıyor. Sonra yukarıya Trablusşam'a (lübnan), ardından o dönem Ermenistan denilen Kilikya'ya(Mersin, Adana) oradan keşişin "Turkiye'nin sonu" dediği Erzurum'a, sonrasinda Ağrı 'ya ve oradan Farsistan'ın başkenti Tebriz'e ve oradan bugünkü Irak toprakları olan, o gün moğol işgali altındaki Musul(ninova) ve Bağdata doğru ilerliyor ve bitiyor.
Kitapta seyahatleri boyunca rastladığı halkları detaylıca betimlediği bazı bölümler de var. Örneğin dönemin Türkmen ve Kürt toplumları için bugün çok hoşumuza gitmeyecek ifadeler var ama ben gülümseyerek okudum :) Özellikle Kürt arkadaşlar baya rahatsız olabilirler. Ayrıca Abbasi yönetimindeki başkent Bağdatın Moğol işgalini anlattığı bölümler de dikkat çekici.
Son bölümlerde Irak bölgesindeki küçük Hristiyan mezhep gruplarından ve Bagdat'taki müslüman toplumdan bahsediyor. Keşiş hıristiyanları ve müslümanları kıyaslayarak, müslüman toplumun yaşayışına, dine bağlılığına, birbirlerine tutkunluklarına, ilim ve bilime verdikleri öneme vs hayranlığını gizleyemiyor ve bugünün "müslüman" halkı olan bizlere de kendimize ve o coğrafyaya bakıp "nereden nereye" demek düşüyor.
Tavsiye olunur, iyi okumalar.