Yeniden okudum, ilk okuduğumdan daha çok keyif aldım bu okumada. Beş yıl öğretmenlik yaptığım, Rıfat İlgaz 'ın romanlarında anlattığı sokaklarında gezdiğim, ağaçlarına tırmandığım, kızımı doğurduğum Cide 'nin benim için çok büyük önrmi var. O nedenle kitabın Cide ile ilgili son bölümünü buraya almak istedim.
CİDE KlYlLARlNDA
Sultan Reşat'ın Rumeli seyahatine çıktığı Gülcemal, Karadeniz limanlarında görülür daha çok. Bu yüzden, Karadeniz'in şirin bir kasabası olan Cide'de doğan Rıfat Ilgaz'ın "Sınıf" adlı şiirinde karşımıza çıkar Gülcemal. Rıfat Ilgaz bu şiirin kahramanı olan Halil'in, küfürlerini sineye çektiği Kadıoğlu'nu şöyle anlatır:
Alikıran başkesendi sınıfta,
lafı ağzımıza tıkar
zorla dinletirdi ineklerinin
kaç kova süt verdiğini,
ve motorlarının Gülcemal'i
nasıl geçtiğini Çatalburnu'nda.
Rifat Ilgaz'ın 1981 Madaralı Roman Ödülü ve
1982 Orhan Kemal Roman Armağanı' nı aldığı
Yıldız Karayel'de; Kastamonu Cide ( Rıfat Ilgaz’ın kendi memleketi) yakınlarında İnebolu,Aşağı ve Yukarıpelitliler köyünde geçen bu köy romanında esas olarak motorla kaçakçılık yaptıran toprak ağaları Hurşit Ağa ve Hafız Esat Efendi arasında ki çıkar çatışmalarını anlatıyor. Fakir olan halkın bu çatışma da daha da zor duruma düşmesi, devletin gönderdiği mühendis ve çalışanlarıyla yol yapma projesi ağaların rüşvetle yolu fakirlerin topraklarından geçirme çabası ve toprağını kaybetmek istemeyen buna engel olmaya çalışan başta “Şaduman Dağlı” ve halkın daha doğrusu Sarı yazmalı kadın ve kızların direnişe geçmesiyle gelişen harika bir köy romanı.. Bir yandan yol kavgası nasıl sonuçlanacak diye merak ettirirken diğer yandan Şaduman Dağlı’nın kızı güzeller güzeli Nazife’yi kapma yarışı,diğer yandan Karadeniz’in hırçın dalgalarının Yıldız karayel ile nasıl da vahşileşip tekne de 4 gemicinin hayatta kalma macerasını keyifle okuyorsunuz.Bitince hala devamını bekledim
Rifat Ilgaz’ın ilk Hababam Sınıfı Serisini okumuştum. Sonra Çok beğendiğim kendi hayatının bir bölümü olan “Karartma Geceleri’ni” şimdi Yıldız Karayel’i çok severek okudum. En sona “Sarı Yazma”’yı bıraktım onu da çok geçmeden okumak istiyorum. Sarı yazma bu roman da da geçiyordu. Genç kızlar ve kadınlar sarı yazmalarını başlarına takıyorlardı. Bu Kastamonu’ya özgü bir adetmiş.
Yıldız KarayelRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2018221 okunma
Bir Karadeniz hikayesi. Yıldız Karayel , gemicilerin canına kıyan Karadeniz'in batı kıyılarını kayıp kavuran ,gemileri batıran rüzgarın adı.Cide kıyılarında böyle bir fırtınada ölen dört gemicinin felaketinin romanı
Karadeniz sahil yolunun yapım aşamaları,köylünün köy agası karşısındaki aciziyeti ,iktidar partili olanların tarlalarının korunarak zavallı köylünün tarlasının yol için istimlakı başlıca iç acıtan konular arasında
Avcı Şaduman Dağlı'nın (baş kahraman ) onurlu duruşu ve gayreti de ağaya ve iktidar yanlılarına galip gelemese de doğrudan yana olma dersi veriyor bizlere
Uzun ve zevkli bir okuma oldu benim için keyifle okunur ustanın eserleri tavsiyemdir .
Yıldız KarayelRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2018221 okunma
Gene de otuz yılını, sevdiği işe bağlamış bir memur, öldürülmek üzere sıtma bölgesine gönderilmemeliydi derim. Başına geleceği pek iyi bilen babam, Cide'den ayrılırken şöyle demişti arkadaşlarına:
"Terme'ye değil, ölmeğe gidiyorum!"
Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra Rıfat Ilgaz'ın bu kitabı anılarından oluşuyor. 80 darbesi öncesi olan durumu ve darbe zamanını birinci ağızdan anlatıyor. Kastamonu'nun Cide ilçesinde oturan yazar hem ilçenin gündelik yaşamından bahsediyor hem de o dönemde ki palazlanmaya çalışan cemaat tarikat yapılarından ama benim için en ilgi çeken kısım darbe olduktan sonra gözleri bağlı bir şekilde araçlarla sorguya götürülmeleri ve sorgulamanın olduğu kısımdı. 1980 darbesi gibi tarihi olayları merak edenler sadece bu dönemi anlatan tarih kitapları ile yetinmeyip buna benzer anı olarak yazılmış eseleride okurlarsa dönemi daha iyi anlar ve yorumlarlar. Dönemin tarihini bilmeden bu tür anıları okumanın dönemi anlama açısından faydasının çok kayda değer olmayacağını düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Yılmaz Cide'de yaşamaktadır.
Yaz tatilinde, Yalı Gazinosu'nda çalışmaktadır. Bir gün gazinoya İstanbul'dan Cide'ye tatil amaçlı gelen Sarmaşık Aile'si gelir. Ve olaylarda burada başlar...
Güzel bir kitaptı, tavsiye ederim.
Bir eser alsaydım eğer bu tatlı, şirin kasabayı değerlendirmeden geçemezdim. Kültürler sanki o akarsular boyunca Karadeniz'den tüm Marmara'yı sarıp salmalıyor, renk kaotizmasına yer veriyor. Kasabanın içindeki gençler kendilerine her baktıklarında bir kere daha aşık oluyorlar resmen. Yetişkinleri sizin yabancı olup olmadığınızı anlaması için kısaca bir kestirmesi yetiyor. Kahvehane'de Rıfat Ilgaz sanarsınız elinde bardağıyla selamlıyor. İnanılmaz bir belde...
Cumhuriyeti henüz olgunlaşmamış, muhafazakarlığı ise sade.
İkiye ayrılmış vaziyette doğu elit kesime hitap ederken batı yakası yerlilere bakıyor.
Sahile yaklaştıkça belde gençleşiyor.
Çalılıkların içinde kaybolan metruk bir cezaevi ise bir rivayet.
Çeteciler sarmıştı kıyılarımızı. İyisi de vardı onların kötüsü de... Kemal Paşa güçlendikçe ondan yana geçiyorlardı, birer, ikişer. «İpsiz İrecep»in çeteleri bir sabah Cide'yi de basmışlardı.
Bu çetecileri bugün kahraman olarak anıyoruzKitabı okudu
Memleketin kara günlerinde kocasını askere yollayan Halime Kaptan, kayınbabası Temel Reis ve oğlu Memiş ile evlerinde Cide'de kalır. Savaşın getirdiği zorluklar sırasında asker kaçağı eşini tekrar vazifeye gitmesi için elinden geleni yapar.
Temel Reis'in vefat etmesi üzerine Halime Kaptan, bir yandan evinin rızkı, diğer yandan Kuvâ-yi Milliye sandalıyla İstanbul'dan, Karadeniz'e cephane taşır. Karadeniz'deki düşman deniz kuvvetlerinin yanı sıra denizdeki korsanlarıyla mücadeleye girer.
Bu eser yalnız Halime Kaptan'ın değil, bu ülkeyi kurtarmak için kağnılarda, sandallarda, toprak üstünde ve denizlerde mücadele etmiş Anadolu kadının hikâyesidir.
İlköğretim okulları için '100 Temel Eser' arasında bulunan bu eseri bilhassa çocuklarımıza okutmanız tavsiyesi ile incelememi sonlandırıyorum.
Her zaman dediğim gibi okuyup okumamak tamamen sizin kendi keyfiyetinize kalmış bir durum.
İyi okumalar.
Halime KaptanRıfat Ilgaz · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20163,787 okunma
Rıfat Ilgaz'ın kırk yıl önce kırk yıl sonra adlı kitabı anı tarzında yazılmış bir kitap. Yazar siyasi görüşü nedeniyle yıllarca takip altına alındığını ve 1980'den sonra , ömrünün son günlerini geçirmek üzere gittiği memleketi Kastamonu Cide'de gözaltına alınıp başından geçenleri dramatik bir şekilde anlatıyor. Hababam Sınıfı kitabının yazarı olan Rıfat Ilgaz, filmin yapılması sırasında ve film yayınlanırken, eserin kendisine ait olmasından bahsedilmemesini ve filmdeki bazı oyuncuların, sanki karakterleri kendileri yaratmış gibi bir algı oluşturduklarını belirterek buna itiraz etmeye hakkı olduğunu ama bu hakkını kullanmayacağını belirtiyor.