İran Edebiyatının en iyi psikoloji roman yazarlarından olan
Sadık Hidayet bugün konuğumuz. Modern İran Edebiyatının babası olarak tanımlanır.
Sadık Hidayet İran’ın gittikçe dindarlaşan bir toplum olmasından rahatsız oldu ve ruhban sınıfının yaygınlaşmasına karşı gelen yazar, Hacı Ağa isimli eserinde bunu belirtti.
Kör Baykuş ve Hacı Ağa isimli eserleri yaşamı sırasında İran’da ilk yasaklanan kitapları oldu, günümüzde ise İran’da
Sadık Hidayet'in ölümünü yakın arkadaşı şu şekilde anlatır; Paris’te iken günler süren hava gazlı bir ev arayışı oldu. Sonunda aradığını bulmuştu. 9 Nisan 1951 tarihinde evine kapandı. Havanın çıkacağı tüm delikleri kapattı ve gaz musluğunu sonuna kadar açtı. Bir gün sonra ziyarete gelen arkadaşı onu mutfakta yerde yatarken buldu. Kafka gibi ölmeden önce eserlerini yakmıştı ve bunlarda kül olmuş şekilde yanı başında duruyordu.
Sadık Hidayet bu intiharı için çok güzel giyinmiş ve traş olmuştu. Cebinde de parası vardı. İran’ın en büyük yazarlarından olan Sadık Hidayetin mezarı Yılmaz Güneyin yattığı Père Lachaise mezarlığındadır.
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz
Galiba eski liman üzerindesin
Demek hâlâ iyi insanlarla karşılaşan kızlar vardı."Kendi halime baktım.Acıdım halime"dedim. Sadakatsiz, karşısında ki kişinin mevcudiyetini yok sayarak davranan üstelik kasıtlı olarak ve planlayarak iyi niyet düşünmeyen insanlar gizli bir güç tarafından bana mahsus olarak seçilmiş gibiydi. Öyle hissettim.