Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
438 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Buna roman demek olmaz, roman dersek hafif kalır... Bu anlı şanlı İnce Memed Destanı'dır... Vay anam vay! Kar bahtlı kör talihli Hatçe.. Çakırdikenlik Memed'in ayağını benim yüreğimi dalardı..Fıkara Döne.. Hele Medmed'in el kadar bebeye son bakışı, Iraz'a uğurola deyişi yok mu... Sana deyim kardaşım, yaktı ciğerimizi yaktı...
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,8bin okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Nietzsche Ağladığında - Spoiler İçerir
İsminden yıllarca korkup okurum diye bekleyişim ve bitirince de keşke daha önce okusaydım diye kendime kızdığım eser. Felsefe ve psikolojiyi bir araya getiren, hem duygu hem de akıl yönünden zengin bir roman. SPOILER Kitapta, Nietzsche’nin yaşamı, kişiliği ve düşüncesi, Breuer ile olan terapi ilişkisi üstünden anlatılıyor. Kitap, Nietzsche’nin felsefi görüşlerine, nihilizm, tanrı’nın ölümü, irade gücü gibi başlıklara değiniyor. Ayrıca, psikanalizin temelleri, savunma mekanizmaları, transferans, karşı-transferans gibi başlıklar da kitapta işleniyor. Kitap okuyucuya hem düşünmeyi hem de hissetmeyi sağlayan, sürükleyici ve etkileyici bir eser. 10/10
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,3bin okunma
Reklam
604 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Merhabalar. Öncelikle şunu belirteyim ki kitap eğer 200 sayfa daha az olsaydı 10 üzerinden 10 verebilirdim. Bu arada hikayesi ve kurgusu çok iyi olduğunu da belirtmek isterim. Okumadan önce incelediğimde yazarın tarzını Dan Brown a benzetildigini görmüştüm. Bu yorumda haklılık payları yüksek. Her sayfası ve her bölümü aksiyon dolu mistik bir
Tekvin
TekvinArif Ergin · Doğan Yayınları · 20181,951 okunma
229 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Merhaba. Stanislaw Lem'in ilk kitabı, benimse yazardan okuduğum ikinci kitabı oldu Dönüşüm Hastanesi. Otobiyografik öğeler taşıyan roman, II. Dünya savaşı ertesinde yayımlanmıştır. Dönüşüm Hastanesi, savaşın yıkımını, insanlığın vicdani ve ahlâki çöküşünü şeffaf bir şekilde gözler önüne sermiştir. Yazar, Almanlar ülkesini işgal ettiği
Dönüşüm Hastanesi
Dönüşüm HastanesiStanislaw Lem · İletişim Yayınevi · 2000167 okunma
264 syf.
5/10 puan verdi
Okuduğum en yersiz ve zamansız kitap budur sanırım. İsmi daha çok sorunlu insanlar olmalıymış. Yani hayal kırıklığına uğradım. Kitabın fazla abartıldığını düşünüyorum artık. Okumayın demem fakat okursanız zamana yaymayın hemen okuyun bitirin derim ben..
Normal İnsanlar
Normal İnsanlarSally Rooney · Can Yayınları · 20196,2bin okunma
·
Puan vermedi
Yeni Baskı, Yeni Kapak ve Bir Gün
“Susuyorsam, bil ki, seni düşünüyorumdur!” Bir Gün, benim gençlik yıllarımda yazdığım bir uzun hikayeydi. Bundan yirmi yıl kadar önce yazmıştım. Bir süre demlendikten sonra, 2012’de kitap olarak piyasaya çıkmıştı. Yani yirmili yaşlarımın bir ürünüydü aslında. Bu nedenle, birtakım edebi acemilikleri olabilir lakin etkileme gücü bakımından, hikayesinin sarsıcılığıyla her zaman beğeni toplamış bir eserdi. Elbette benim için de çok özel bir hikayedir. Öyle ki, onu yazarken yapmak istediğim birkaç şey vardı. Birincisi, yazıldığı ve anlattığı dönemde bence bir anlam ifade eden, bugünse posası çıkmış olan “muhafazakâr kodlara” sahip bir aşkı anlatmak; ikincisi “Samsun'da geçen bir hikaye” kurgulamak ve üçüncüsü ise, sonu ile ilgili ipucu olmasın diye yazmıyorum, ama toplumsal bir durumu unutturmamaktı. Bir Gün böylesi endişeler ve edebi çabaların bir sonucudur. İlk eserler her zaman otobiyografik çizgiler taşır. Bir Gün'de de böyle oldu tabii... Birkaç yıldır piyasada baskısı bulunmayan lakin sorulan Bir Gün’ü, bu sefer Eflatun Kitap etiketiyle takdim etmekten dolayı oldukça mutluyum.
Bir Gün
Bir GünMehmet Yılmaz · Eflatun Kitaplar · 202459 okunma
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Size oldukça sıradışı bir romandan bahsetmek istiyorum. Uğur Karabürk''ün kaleme aldığı #yerdekiçocuküzerine Novella niteliğindeki eser, kısa olmasına nazaran okurda oldukça etki bırakan enfes bir kurguya sahip. Nedir konusu derseniz; Bir sokağın ortasında yerde yatan bir çocuk ve onu görünce etrafında toplanan üç, dört, beş derken sekiz kişiyi bulan ve belki beş gün belki de daha fazla gün süren nöbetlerin mukabilinde kişiler arasındaki diyaloglardan oluşmakta. "Bu nasıl bir kurgu yahu?"diye düşünebilirsiniz. Zira bende de ilk etapta böyle bir düşünce oluştu. Ancak, okudukça bir sarmalın içine dâhil olduğumu gördüm. Elinizden kitabı, yüzünüzden tebessümü bırakamadığınız ve bir solukta okuyacağınızın garantisini verebileceğim bu caanımm eser
Uğur Karabürk
Uğur Karabürk
imzası ile @metinlerarasikitap 'tan çıktı. Kelimelerin gücü yanında bunu ifade edebilme yetisi de çok önemlidir.
Uğur Karabürk
Uğur Karabürk
nasıl güzel yazmışsınız böyle çok sevdim çok. Keşke daha uzun olsaymış. Tadı damakta  kalan cinsten.
Yerdeki Çocuk Üzerine
Yerdeki Çocuk Üzerine
Yerdeki Çocuk Üzerine
Yerdeki Çocuk Üzerine
Yerdeki Çocuk Üzerine
Yerdeki Çocuk ÜzerineUğur Karabürk · Metinlerarası Kitap · 202225 okunma
560 syf.
9/10 puan verdi
9/10 Slow burn, grumpy and sunshine ve small town tropeları varken çok çok kötü bir kitap olamazdı diye düşünüyorum Naomi sürekli başkalarını düşünen, kendi duygularını geri plana koyan bir kadın karakterdi. Çoğu zaman kendimi onunla empati yaparken buldum çünkü karakterlerimiz uyuşuyordu. Bu yüzden de onu ekstra sevdim sanırım. İkizine ise diyecek bir sözüm yok… Kasabadakilerin Naomi’yi benimseyişi, sevişi, onu üzdüğünde Knox’a davranışları keyfimi kesinlikle yerine getirdi Knox grumpy olmasıyla beni çoğu zaman sinir etsede güzel bir kitaptı. Yaşadığı travmaları vesaire tabi ki anlıyorum ama sen 40 yaşını geçmişsin be adam artık aş bunları ya ! Son zamanlarda okuduğum kitaplarda erkek karakterler beni tripleriyle krize sürüklüyor. Üzerime acilen green flaglerle dolu bir erkek karakter atın
Üstesinden Gelemediğimiz Şeyler
Üstesinden Gelemediğimiz ŞeylerLucy Score · Martı Yayınları · 2023310 okunma
376 syf.
8/10 puan verdi
Öncelikle belirtmek isterim ki romanı okumamın üstünden bir hayli zaman geçti. "Bazı olayları bütünüyle unuttuğumdan da hiç kuşkum yok. Hatırladığıma göre bu yıllar birbirine benziyor, hareketsiz ve sıkıcı geçiyordu. Yalnız, ta içimden gelen bir dirilme, yenilenme, yeni hayata kavuşma isteğinin umutlanmak için kuvvet, sabır verdiğini iyi hatırlıyorum." Bu sisli ve muğlak beynin arka planında kalan hafızanın hatırladığı kadarıyla görsel hafızasını çok sevdiğim bir roman olmuştu. Yer yer sıkıldığım kısımlar olmuştu lakin genel hatlarıyla beğenmiştim. Hapishane hayvanlarının anlatıldığı kısımlar da çok hoştu kanımca, anlatım ve aktarım açısından. O günlerde pek evden çıkmıyordum. Roman okumak sayesinde delirmekten kurtuldum dediğim birkaç ânı hatırlıyorum. Mevzubahis olan beynimin düşünecek bir şey bulamayınca kendini kemirmesiydi. Romanları kemirmesi daha iyi haliyle:) Balkon kapısının bitişiğindeki duvara yaslanıp son kalan sayfalarıda bitirdiğimde pamuk gibi bırakmıştı beni birkaç düşünceyle. Dostoyevski üslubu işte. Roman okumayı sevmemin nedenlerinden biride bu. Son olarak o an yazdığım bir dörtlüğü de eklemek istiyorum. Neden ruh yalnızlıkta kendini hasta eder ? Ruh en sonunda derinlere iner. İnsan arayıp konuşmak ister, aptallıkla sıyrılmak diler. Çünkü yaşamın boşluğunu daha fazla öğrenmek ruhunu deler.
Ölüler Evinden Anılar
Ölüler Evinden AnılarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,5bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Nurullah Genç tarafından yazılan eşsiz bir eser daha ... Üslubu ve hoş diliyle oldukça etkileyici bir roman olan İntizar, çoğu kişinin edebî zenginlik için kütüphanesine kazandıracağı baş romanlardan biri olabilir... Yazar tarafından yaşanan duygu durumları için oldukça güçlü betimlemeler kullanılmış olup, bambaşka bir boyut getirilmiştir. Her satırda ruhunuzu dinlendirecek aheste aheste okunacak bir roman. Sevginin imkansız da olabileceğini belli karakterler üzerinden açıklamaya çalışan Genç, oldukça başarılı bir kurguyla heyecanın doruklarını yaşatıyor.. Seven her insanın, kendine bir pay çıkaracağı cümleler mevcut kitapta.. Velhasıl iyi bir dost, hoş bir sohbetti İntizar...
Nurullah Genç
Nurullah Genç
İntizar
İntizar
İntizar
İntizarNurullah Genç · Timaş Yayınları · 2019954 okunma
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Bir romandan çok sosyolojik bir kaynak
1934'lerin Çukurovası'nda bir işçi mahallesinde güzelliğiyle dikkat çeken Boşnak kızı Cemile'nin Katip Necati ile olan aşkından bahsediliyor. Rivayet odur ki Orhan Kemal çırçır fabrikasında katiplik yaptığı dönem aynı fabrikada işçi olan Nuriye hanım ile evlenir. Kitabın konusuna tekrardan gelecek olursak işçi sınıfının ekmek parası mücadelesini, iyi ve kötünün, zengin ile fakirin sosyolojik hayatını gayet akıcı bir dil ile aktarıyor. Benim dikkatimi çeken noktalar; yöresel ağızı çok iyi kullanması ve hiç bilmediğim deyim ve atasözlerine yer vermiş olması. Açıkçası yıllardır dedemden duyduğum yöresel ifadeleri ve deyimleri not alır, yazarım. Bu kitapta benim için çok güzel bir kaynak oldu.
Orhan Kemal
Orhan Kemal
Cemile
CemileOrhan Kemal · Epsilon Yayınevi · 20043,880 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Yazarın “Aylak Adam” kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı oldu. Yabancılaşma,yalnızlık,suçluluk ve ölüm adına yazılmış psikolojik bir roman. Hakkında, kendisinden bile daha çok sayfalı incelemeler yazılmış bir kitap hakkında ben şimdi ne söyleyebilirim ki? 128 sayfaya öyle bir karakter yerleştirilmiş ki birçok edebiyat çevresinde araştırma ve inceleme konusu olmuş. Kitabın ana karakteri Zebercet. Babasının ölümünden sonra Anayurt Oteli’ni işletmeye başlayan ve tüm dünyası sadece otel olan yalnız Zebercet. Otelden hemen hemen hiç çıkmadan yıllarca yaşamını devam ettirmiş Zebercet için bir gece otele gelen bir kadın misafir dönüm noktası olur. Arzu noktası haline getirdiği kadının ayrılışından itibaren büyük bir arzu, ihtiras ve heyecanla otele geri gelmesini bekleyen Zebercet, beklediği her günde de kendi bilinçaltı ile yüzleşmeye başlar. O ana kadar saklanan tüm duygular artık ortaya çıkarken Zebercet acaba bunlarla başa çıkabilecek midir? Sadece kitabı alıp okuyayım derseniz sıkılıp bir kenara bırakmak isteyeceğiniz bir kitap. Karanlık ve ağır bir havası var çünkü. Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,9bin okunma
520 syf.
7/10 puan verdi
Bazı romanlar ilk cümleleriyle hatırda kalır. Masumiyet müzesi de onlardan biri.. “Hayatımın en mutlu ânıymış,bilmiyordum.” Bence bu roman ne politik ne de tarihi bir roman.. Sadece bir kadına fena halde takılan zengin bir adamın hikayesi.. Kitabı sevdim ama bazı bölümlerinde yer yer sıkıldığımı da itiraf ediyorum. En sevdiğim kısmı yazar İstanbul’u çook güzel anlatmış. On yıl gibi uzun bir sürede yazılan kitabı bir kaç satırda anlatmak imkansız.. Sadece şunu söylemek isterim sanki romandaki ilk hedefimiz müze değil aşk dediğimiz karmaşık, psikolojik, kültürel antropolojik şeyi soğukkanlılıkla anlamak.. “Kendisinde olmayan bir şeyi, kendisinden talep etmeyen başka birine vermeye çalışan" kemalin çok kabahatı yok sanırım aşk böyle bir şeymişş Kemal ve Füsun rüyama girmeden son alıntıyla veda ediyorum.. “Mutluluk” insanın sevdiği kişiye yakın olmasıdır sadece.. :))
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,3bin okunma
172 syf.
·
Puan vermedi
Hangi coğrafyada yaşarsan yaşa kadın olmak zor. Okula gönderilmeyen, küçük yasta evlendirilen ya da eve para getirmesi için çalıştırılan kadınlar her yerde ve hala yasamaya tüm bunlarla mücadele etmeye çalışıyorlar. Hikayemiz bu sefer Hindistan'da geçiyor.Hindistan'da çok katı bir kast sistemi var. Hele Dalit denilen bir sınıf var ki en
Uçurtma
UçurtmaLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 2023520 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.