Klasiklerin yazarı olan büyük ustanın, genç bir delikanlıyken yazdığı ilk kitabı. Pek çok yayın evi tarafından basılmış. Diğer klasikleri gibi çok sayfalı değil incecik.
Dostoyevski'yle tanışmam Suç ve Ceza ile olmuştu ve çok etkilenmiştim. Aslında yazım sırasına göre okumadığım kitaplarını da okumak iyi bir fikir diye düşünüyorum. Karamazov Kardeşler okunacaklar arasında sırasını bekliyor zaten.
Karşılıklı mektuplaşmalar olarak yazılmış. Bazı mektupların içinde o gün başından geçenleri anlatan hikâyecikler var. O hikâyelerde, yazarın kendine has özelliklerinden olan, anlatım güzelliği, hissettiklerini aynıyla karşıdakine de hissettirmesi, kendiyle eğlenmesi, gözlemlerindeki ayrıcalıklar v.b.leri, satırlar arasında parlamaya başlamış bile. Halkın çoğunluğunun eline düştüğü yokluk teması göz önünde. Ayrıca o dönemde ve halen kendisi gibi ustaların kitapları hakkında görüşlerini belirtmeden, biraz dokundurmadan geçemiyor.
Rus yazar ve edebiyat eleştirmeni Bellinski'nin bu kitap hakkında söyledikleri fikir sahibi olmamızı sağlar nitelikte:
"İki gündür kendimi bu kitaptan uzaklaştıramıyorum. Yeni bir yazar, yeni bir yeteneğin kalemi bu; onu tanımıyorum, kimdir, neye benzer bilmiyorum ama, bu roman Rusya'da hayatın sırlarını öyle kahramanlarla veriyor ki bize, bundan önce hiçbir yazar bu kadarını düşlerinde bile göremezdi"