Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

rabia uzun

rabia uzun
@rrabiauzun
rafların arasında kendimi arıyorum
Gündelik olgular dünyasında ne kötüler ceza görüyor ne de iyiler ödüllendiriliyordu. Başarı güçlülere veriliyor, yenilgi zayıfların eline tutuşturuluyordu.
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
İşin acıklı yanı şuydu ki insan tek bir hata için bir sürü ödeme yapmak zorunda kalıyordu. Durmadan ödeme yapmak zorunda kalıyordu, işin en doğrusu.
Sayfa 235Kitabı okudu
Çocuk küçük yaşlardan başlamak suretiyle Kur'an mektebine gidip, anlamını bilmediği Arapça sesler ezberleyeceğine ( İtalyanca bilmeyen bir çocuğa İtalyanca Tommiks ezberletildiğini düşünün - bu onun için hiçbir şey ifade etmeyecektir) inanıp inanmayacağına kendi karar versin. Önce bir okusun, okuma-yazma öğrensin, dil öğrensin, biraz dünyayı tanısın... Sonra bütün tabiplerin de hemfikir oldukları, akılcı düşünmeye başlanabildiği, rasyonelitenin tamamlandığını sandığımız dönem olan on sekiz yaşında yapsın bunu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Atatürk, medeniyet olarak tanımladığı olguya dahil olmamız gerektiğini düşünmüş ve medeniyeti de şöyle tanımlamıştır: "İçindeki insanların kişisel otoriteye bağlanmadan birbirleriyle birlikte yaşayabildikleri bir toplum, medeni bir toplumdur."
Hasta toplumlar kendi bireylerine o kadar çok acı verirler ki, birey o toplumdan kaçmak ister. Fırsatını bulduğunda da kaçar.
Reklam
İnsan olası mutlu rastlantıları ve bunların sonuçlarını hayalinde canlandırsa gerçekliği daha zevksiz hâle getirir, boş hayaller kurar ve sonra da hayal kırıklığı yaşayarak bunları pahalıya öder.
Artık sevmediğimiz kişilerin duygularında her zaman bize gülünç gelen bir şey vardır.
Tiyatro oyunculuğuna bayılırım. Gerçek yaşamdan çok daha sahicidir.
İyi insan olmak demek insanın kendisiyle uyum içinde olması demektir, uyumsuzluk da insanın başkalarıyla uyum içinde olmaya zorlanması demektir. Kişinin kendi yaşamı: Önemli olan budur. Komşularımızın yaşamlarına gelince; insan tutucu ya da püriten olmak isterse bunlara ilişkin ahlaksal görüşlerini ilan edebilir, ama aslında bunlar bizi hiç ilgilendirmez. Zaten bireyselliğin güttüğü amaç daha yücedir. Çağdaş ahlak çağın ölçüsünü benimsemekten ibarettir. Bence herhangi bir kültürlü kişinin yaşadığı çağın ölçüsünü benimsemesi en kabasından bir ahlaksızlıktır.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Hepimiz başkalarına iyilik kondurmayı severiz, çünkü hepimiz de kendi kellemizden korkarız. İyimserliğin temeli katıksız korkudur. Bize yararı dokunabilecek erdemleri komşumuzda görebildiğimiz için kendimizi yüce gönüllü sanırız. Hesabımızdan daha çok para çekebilelim diye bankacıyı överiz, elini cebimize atmasın diye yol kesen haydutta iyi yönler buluruz.
Sayfa 97 - Lord HenryKitabı okudu
İnsan âşık olduğu zaman hep kendi kendini aldatmakla işe başlar, başkalarını aldatmakla sona erdirir. Dünyamızın romantizm dediği işte budur...
Sayfa 71 - Lord HenryKitabı okudu
Ah, gençliğiniz elinizdeyken değerini bilin! Günlerinizin altınlarını sıkıcı kişilerini dinleyerek, ciğeri beş para etmeyenleri adam etmeye çalışarak boşa harcamayın; hayatınızı cahillere, adilere, kabalara adayarak yazık etmeyin. Yaşayın! İçinizdeki şahane ömrü sürün! Hiçbir şey boşa gitmesin. Her an yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkmayın...
Kibrini okşayacak bir süs yerine koyuyor benim ruhumu, bir yaz gününde kullanılıp atılacak bir süs.
...bizler yaşamdan koptuk, hepimiz az veya çok, aksıyoruz. Hem öylesine kopmuşuz ki, zaman zaman gerçek "canlı yaşam"dan tiksiniyoruz, bu yüzden de, bize onu hatırlattıklarında dayanamıyoruz. Bunu o kadar ileri götürmüşüz ki, gerçek "canlı yaşam"ı neredeyse bir iş, neredeyse bir görev sayıyoruz ve hepimiz yaşamın kitaplarda daha güzel olduğunda hemfikiriz.
Sayfa 150
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.