Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mitra

mitra
@rugesss
Gever
10 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Bu güzel yeryüzünün üstünde yürüyeceğim, yeniden yürüyeceğim hemde sayısız kere.
Reklam
Aydınlatıcı bilgide bile,bir ışık fazlalığı olabilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kaybolan birçok kelime tanıdım ve hergün yeni doğmuş başka kelimelerle yolda karşılaşıyorum.
Ne yaparsam yapayım bir insana derdimi doğrudan anlatamıyordum.
Sayfa 95
Reklam
Ölümün hiçbir anlamı yoktu şimdi gözümde, hayatın da bir anlamı yoktu. Olayları ilgiyle seyreden bir seyirciydim, kimi zaman akıntıya kapılıyor, ben de harekete katılıyordum. Çünkü artık düşüncelerim yücelmiş ve bütün değerleri, soğukkanlılıkla yerli yerine koymaya başlamıştı. Bu değişim olmasaydı, sanırım ölürdüm.
"Giderek sevince boğulmak, giderek kudrete kavuşmak, benim doğuştan hakkımdır. Ve bütün gücümle haykırmak isterim bunu, bu övgü marşını uzun hayatımın sonuna kadar.
"Bir insan profesyonel duyguları için kişisel duygularını bir kenara bıraktığında, bu, insanın ruhunda bir sakatlık doğurmaz mı?"
Bu trajedinin en acıklı yanı, işçilerin bu makineye yürekten bağlarla zincirlenmiş olmalarıdır. Çocuklarını koruma içgüdüsüne sahip genç yüreklerdir onlar. Bu içgüdü, sahip oldukları bütün ahlak kurallarından daha güçlüdür.
“Yoksullar için yapmayacakları şey yoktur, ama yoksulların sırtından inmezler.”
Reklam
“Sık görülen şeydir erkek erkeğe haksızlık. Ama sürekli gerçekleşen şeydir kadınlara haksızlık.”
Bilinçli olmasına karşın, yenilgi içinde ölmek gerçekten korkunç bir dramdır.
Bir Çin atasözü şöyle söyler, gerçekliği vurgulamak için: “Eğer bir insan yaşamı tembelce sürecekse, onun karşılığında başka bir yaşam açlık içinde ölür.” Montesquieu de şunu aktarmıştır: “Birçok insanın yarı çıplak ve aç olarak dünyada bulunmasının nedeni, yalnızca bir kişiyi iyi giydirmek, iyi beslemek içindir.”
Diğer tanık olduğum olaysa, karı koca bir çift arasında geçti. Adam, karısı geldiğinde sıraya geçeli yarım saat kadar olmuştu. Dış görünümlerinden anlaşıldığı kadarıyla kadının giyimi hiç de kötü değildi. Başında eskice bir şapka, elindeyse bir bohça vardı. Kadın konuşurken, kocası onun yanına biraz daha yaklaştı, rüzgârdan uçuşup dışarı çıkan bir tutam saçı, şapkasının altına kibarca soktu. İnsan, böylesi sıradan bir davranıştan bir dolu sonuca ulaşabilir. Adam, karısının düzensiz görünmesini istemiyordu ve sıradaki yoksullar onun gözünde birer insandılar, o insanların karısını beğenmesi onun için önemli bir şeydi. Ama hepsinden de önemli olanı, karısına karşı duyduğu ve hissettirdiği sevgi olsa gerek. Nedeni de şu: Erkek diye nitelenen varlık, sevip saymadığı bir kadının güzel ve düzenli görünmesi için hiç de böylesi bir uğraş içine girmez.
Ama merak ettiğim bir şey de şu: Tanrı, acaba onları duyuyor mu?
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.