Kendim için değilsem, kimin içinim? Eğer yalnızca kendim içinsem, ben neyim? Ve şimdi değilse, ne zaman?'
İnsanı harekete geçiren şey, yeri doldurulamazlığını, biricikliğini hissetmesidir. Dünya, sen susarsan sessiz, sen harekete geçmezsen atıl kalacaktır.
Sensiz olmaz.
“Bak bu yara annemden, işte bu babamdan, buradaki ilkokul öğretmenimden, haaa şu en derin olan mı onu ben açtım bilmeden. En çok da o acıtıyor canımı, en çok o kanıyor.”
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların ''Tecrübe'' dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana ''Tecrübeli'' denir.
Ve ben şimdi aydınlık sokaklar bekliyorum.
Ümidi bir yelken gibi açarak bir gemiye
Sonsuz mesafelere doğru açılsam diye
Bir güzel gün, bir sükûn, bir bahar bekliyorum.