"Dünyaya bir kez çocukken bakarız, geri kalanı hatıradır." demiş Lousie Elisabeth Glück.
Neden?
Çünkü doğduğumuz andan itibaren dünya keşfedilmeyi bekleyen bilinmezliklerle doludur.Dokunduğumuz her nesne, yeni her kelime, sallanan ağaçlar, rüzgarda savrulan yapraklar, hareket eden her şey bizi daha da heyecanlandırır, ne zamana kadar sürer bu heyecan? Çocukluk sona erdiğinde bu heyecanlar da azalmaya başlar.(Hep çocuk kalanlar, çocuk ruhlular bunun dışında tabi :)
Kitap da çocukların 0-3 yaş arasında ne yaşarsa, ebeveynleriyle ne kadar çok sıcak etkileşime maruz kalırsa, ilerideki akedemik başarısı ve öz düzenleme becerilerinin o oranda gelişeceğini dair yapılan araştırmayı içeriyor.Yani Glück'ün cümlesinden yola çıkarsak; çocuğa bu yaş aralığında dünyaya ne kadar çok baktırırsak ilerideki hatıralarının o kadar çok olacağını anlatmaya çalışıyor.
Nasıl ki bir anne hamileyken anne maddi olarak ne durumda olursa olsun bebek her türlü besinini alıp oluşumunu tamamlıyorsa, bebek doğduktan sonra da şartlar ne olursa olsun (genetik, maddi şartlar, doğduğu çevre, anne babanın eğitimi, sosyal durumu gibi ) anne ve baba tarafından desteklenen bebekler zeka ve öz düzenleme becerileri açısından çok daha iyi gelişiyor.
Kitabı velilerime önermek isterdim fakat çalıştığım okulda şu anki şartlar buna müsait değil.Kitap okuyan velileriniz varsa özellikle 0-3 yaş arası bebeği olanlara mutlaka önerilmeli.
Okul öncesi bebeklik döneminin eğitimde rolü büyük ama biz de çok daha önemli bir dönem var : Bizde eğitim doğum öncesinde başlar.