Çocuklar gibi
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi Bazı nur içinde, bazı sisteyim Bazı beni seven bir göğüsteyim Kah el üstündeydim, kah hapisteydim Her yere sokulan bir rüzgar gibi Aşkım iki günlük iptilalardı Hayatım tükenmez maceralardı İçimde binlerce istekler vardı Bir şair, yahut bir hükümdar gibi Hissedince sana vurulduğumu Anladım ne kadar yorulduğumu Sakinleştiğimi, durulduğumu Denize dökülen bir pınar gibi Şimdi şiir bence senin yüzündür Şimdi benim tahtım senin dizindir Sevgilim, saadet ikimizindir Göklerden gelen bir yadigar gibi Sözün şiirlerin mükemmelidir Senden başkasını seven delidir Yüzün çiçeklerin en güzelidir Gözlerin bilinmez bir diyar gibi Sabahattin ALİ
ÂHİRETİ UNUTMUŞ GİBİSİN!” “Ey Âdemoğlu! Kendi kendine ne kadar insafsız davranıyorsun. Hayâtın boyunca, her gün dünyâ ile meşgûl olursun, onun geçici ve aldatıcı güzellikleri ile oyalanırsın. Fakat her gün bâkî olan, hakîkî saâdet ve sonsuz nîmetler yeri olan Cennet’e dâvet olunursun. Cennet’e hiç îtibâr etmezsin. Dünyâyı bir tarafa itip, âhirete yönelmedin. Hiç olmazsa ikisini aynı seviyede tutup ona göre hareket etseydin. Sen ise âhireti sanki unutmuş gibisin.” Dâvûd-i Halvetî hazretleri vefat etmeden kısa bir zaman önce buyurdu ki:  “Öyle bir kimse ile arkadaş ol ki, onda maddeye temâyül edecek onu sevecek bir kalb bulunmasın.” Meşrularin son sözleri..
Reklam
Beraat kandilinizi tebrik eder, amellerin Hak katına yükseldiği bu mübârek gecenin, cümlemizin beraatine vesîle olmasını Yüce Rabbimiz’den niyâz ederiz. Cenâb-ı Hak bu mübârek günler ve geceler hürmetine; vatanımızı, milletimizi ve bütün ümmet-i Muhammedʼi lûtf u keremiyle selâmete çıkarsın. Hastalara şifâ, dertlilere devâ, bütün insanlığa hidâyet, saâdet ve âfiyet ihsân eylesin. Âmîn!.. osmannuritopbas.com/beraat-kandilin...
Şimdi şiir bence senin yüzündür Şimdi benim tahtım senin dizindir Sevgilim, saadet ikimizindir Göklerden gelen bir yadigar gibi
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Kur'an'a ve imana ait her şey kıymetlidir, zahiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden küçük değildir.
Mektubat
Mektubat
Günlük mutluluklar öyle sandığımız kadar da iyi değildir aslında. Evet o gün için iyi hissedilir, şükürler edilir, havalara uçulur fakat gün sonunda anlık bir mutluluk olduğunu fark edince burukluk oluşur insanın içinde. (Fark etmiyorsa o sahte mutluluktur zaten oraya hiç girmiyorum.) Ama yavaş ilerleyen neşeli günler öyle midir? Değildir tabii ki! Her gün az dozda mutluluk; belki de günün sadece iki dakikası mutlu ama gerçek saadet, gerçek mutluluk. Gün sonunda üzgün olsa da o iki dakikaya sığdırmıştır tüm güzel ve hakiki duyguları. Yani mutluluğa ermek için illa da tüm günlerin neşeli huzurlu geçmesi şart değil. Yavaş ilerlesin ama ilerlesin. Öyle bir gün mutlu olup da yastığa kafasını koyunca gözünün önünden geçmeyen bir tek (gerçek) mutlu kare olmazsa ne yapayım ben o kocaman 'aşırı' mutlu günü. Önemli olan o mutluluğun gerçekliği, gösterişsiz oluşu. Gece çökünce o anı tekrar tekrar gözümün önüne getirip kendimce canlandırıp tasvir ederek eğlenecek değerde olması. Bu öyle kolay bir şey de değildir bu arada. Çünkü insan kendini kandırmada bir numaradır; sever sahteliği, gösterişi. Kısacası göstermeye bağlı her şeyi severiz. Bu yüzden bunun farkında olmak zor iştir. Siz her zaman bu zor işi başaranlardan olursunuz umarım. Çünkü bu gelecekteki kendiniz için çok önemli. Kendinize kötü davranmayın.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.