Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tahammül, bu benim gücüm, diye kıvandı günlerce, billûr kesimli camların arkasından ırmağın ufuklarına bakarak. Ardından da, tahammül, bu benim güçsüzlüğüm, diye ağladı. Gücüm olan şey zaafım. Benim olmayan bu hayata tahammülüm güçsüzlüğüm, benim olmayan bir hayata tahammül edecek kadar da güçlüyüm. Sonra, sabırlıyım, dedi, ne güzel. Sonra sabrına öfkelendi, neye sabır, niye sabır?
Sayfa 92
Reklam
"Bir öfke anında sabır gösterirsen,yüz gün üzüntü çekmekten kurtulursun." -ÇİN ATASÖZÜ
Sayfa 28 - Boyner yayınları
Kendi kendime düşündüm ki sabır , sebat tavsiye etmek kolay bir şey . Fakat ona tahammül etmek ne kadar zor , ne derece dayanılmaz .
Bakınız; ben
İnsan geçip gitmiş günlerdeki olumsuzlukları akılda, hatırda, hafızada sıcak tutarak, var olan sabrı geçmişe de yöneltir ve bugüne lazım olan sabır gücünden olur; bu yüzden şimdi yaşadığı musibet ona olduğundan daha büyük, mevcut dayanma gücüyse gerçekte olduğundan daha az görünür... İnsan gelecekte belki de hiç başına gelmeyecek musibetlere, yalnızca olasılık dâhilinde oldukları için, mutlaka gerçekleşmek zorundalarmış gibi, şimdiden güç yetirmeye çalışarak sabrını tüketir. Muhtemel bir zararı muhakkakmış gibi görerek kendine eziyet eder.
Sayfa 48
1k üyeleri
Bizler öğrenmenin o kuru çölünde sabır ve güç biriktiririz ve bilgiye olan tuhaf ve kanmak bilmeyen bir susuzluk.
Reklam
Sabır etmek hiçbir şey yapmadan oturmak demek değildir. Sabır, dikenin içinde gülü, gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir. Şems-i Tebrizi
Ey iman edenler! Sabır ve namaz/dua ile (Allah'tan) yardım isteyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.
Bakara-153Kitabı okudu
Bakara Sûresi 152. 153. Âyetler
152. Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, bana nankörlük etmeyin! 153. Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenle- rin yanındadır. [Güçlüklerle baş etmenin ve başarının maddî ve manevi iki âmili vardır: 1. Allah'tan yardım dilemek (namaz buna vesiledir), 2. Çalışıp çabalamak (bu da sabır ister).]
Reklam
Cilt 1 Sayfa 230
"Sabır"ın asıl mânâsı, nefsi, sevdiği şeylerden alıkoymak ve heva ve hevesinden el çektirmektir
Sayfa 230 - Hisar YayıneviKitabı okuyor
Elhasıl: Her kim hayat-ı faniyeyi esas maksat yapsa, zâhiren bir Cennet içinde olsa da manen Cehennemdedir. Ve her kim, hayat-ı bâkiyeye ciddi müteveccih ise, saadet-i dâreyne mazhardır. Dünyası ne kadar fena ve sıkıntılı olsa da, dünyasını Cennetin intizar salonu hükmünde gördüğü için hoş görür, tahammül eder, sabır içinde şükreder..
Zira sadakat, dürüstlük, fedakarlık, yakınlık, güven, duygusallık, sabır gibi nitelikleri ancak bir ilişki yaşayarak öğrenebilir ve daha sonra bunlar üzerine bir şeyler inşa edebiliriz. Oldukça çelişkili bir durum. Birçok vasıftan yoksun olduğumuz için bir ilişkimiz yok, ama yoksun olduğumuz bu vasıflan geliştirmek için bir ilişkiye ihtiyacımız var.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.