Evet Yüzyıllık Haz diyorum çünkü gerçekten öyle. Bana göre kitap yüz yılın değil tüm zamanların en iyi kitabı. Okurken yaşadığım hazzı anlatmam için yeni bir kitap yazmam gerekir. Çünkü kitabı anlatmaya inanın kelimeler yetmez. Kitabı hala okumayan varsa dünyanın en şanslı kişisi olabilir bence. Böyle bir kitabı sıfırdan okumaya başlamak için
Abartılmış kitlelere hitap etmek uğruna edebi değer atfedilmeyen öykülenen romanlar kolay okunduğunu ve okuru düşündürmediğini düşünürüm, çevremden duyduklarım ve deneyimlediğim kadarıyla ki yıllar önce hep bestseller bölümünden kitap satın alırdım, Sıkı kitap severler, tutkulu edebiyat okurları kitapçıların bestseller bölümlerinden uzak durmaya çalışır çünkü “sabun köpüğü” diye nitelendirilir. Bu kitaplara, güzel cümlelerin, derinlikli konuların, edebi eserlerin tadına varmış okurlar tarafından genellikle önyargıyla yaklaşılır. Bu kitapta ülkemizde
Gülseren Budayıcıoğlu piyasada reklamları her kanalda “Gerçek hayattan uyarlanmıştır” ibareleri yazara, dizilerine hep antipatik baktım. Ne kadarda yanılmışım.
Gülseren Budayıcıoğlu okudum ve beğendim yazarın diğer kitaplarınıda kısa zamanda arka arkaya okuyacağım.
- “Dr. Irvin Yalom bütün içtenliği ve samimiyetiyle hastalarıyla yaptığı psikoterapi seanslarını en ince detaylarıyla yazdı. Onu çok eleştirenler ya da benim gibi alkışlayanlar oldu ama en önemlisi, büyük bir okuyucu kitlesi Yalom’u okudu ve ondan çok şey öğrendi.” (Yazar notu)… Evet önyargılı davranıp bende kızmıştım ve evet her ikisinden çok güzel şeyler öğrendim.
Kitap psikolojik olmanın ötesinde edebi eser düşünce ve hayat felsefesi ile harmanlanmış. Ve hiç bir Latince kelime ve felsefi terim yoktu hayatın içindeki kelimeler ile bizlere hayatı: net, anlaşılabilir, hissettirecek şekilde vermiş. Her okuyucu yaşam tarzına, bakış açısına, algılama tarzına göre farklı anlamlar elbette çıkarabilir. İyi okumalar diliyorum.
Madalyonun İçiGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 202018,1bin okunma
100 temel eser arasında yer alması gereken hatta ülkemizde lise müfredatına dahil edilmesi gereken şaheser. Çünkü gerçekten de gelecek kuşakların, genç nesillerin ufkunu açarak ve onlara ilham vererek gelecekte ülke olarak bize çok büyük başarılar getirme serencamına temel olabilecek son derece önemli ve değerli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu
Bilinmeyen Ada'yı keşfetmek için denize açılan bir adamın, kendini bulma yolculuğunu anlatan bu eseri bir çırpıda okudum.
"Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin." cümlesi vurucuydu.
Bilinmeyen bir adayı keşfedebilmek adına içinde bulunduğumuz adayı terk etmeniz gerektiğini söylerken, kendimize dışarıdan bakmadıkça ne olduğumuzu göremeyeceğimiz anlatılmak isteniyordu.
Ana fikri sevmiş olsam da, çok fazla etkilendiğimi söyleyemeyeceğim bir okuma oldu.
Sanıyorum lise çağlarında okumam gereken bir kitaptı.
Kalıcı bir etki bırakmayan, sabun köpüğü gibi ruhumdan kolayca silinip giden bu kitap; sadelikten ziyade basit geldi bana.
Saramago ile yeni tanışanlara not:
Kendisi noktalama işaretlerinden sadece virgül ve noktayı kullanıyor. Diyaloglarda konuşmacının değiştiğini, cümle içindeki büyük harfle gösteriyor.