"Gece vakti, genç ve solgun ayın altındaki gri karanlıkta, Anduin'in suları kıyısında oturmuş hiç durmadan hareket eden akarsuya bakıyordum; hüzünlü kamışlar hışırdıyordu Böyle seyrederiz hep, kısmen düşmanlarımızın ellerinde olan Osgiliath yakınındaki kıyılardan nehri; düşmanlarımız oradan çıkıp topraklarımızı taciz eder. Fakat o gece
Bir yürüyüş kimi zaman, zamandan başka istikameti olmayan sonsuz bir etkinliktir. Gözleri görmeyen biri, engelsiz olduğunu bildiği daire biçiminde bir yolu sürekli kat eder, ayaklarını unutmadığının farkındadır, dünyayı, kokuları, esen rüzgârı hatırlar, ama alışkanlıklarının dışına çıkmaya cesaret edemez. Sadece akıp giden zamana ve nihayet bütün yürüyüşlerin sonu olan ölüme doğru yavaş yavaş ilerlemeye meydan okumaktan başka bir şey değildir yürümek ve hiçbir yere varmamak üzere gerçekleştirilen amaçsız bir etkinliktir.
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim. Görmediğim bir çok yere giderdim. Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye. Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine. Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu. Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten. Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Jorge
İnsan çok duraklı, uzun bir mesafedir.Anne karnından yaşama, yaşamdan mezara, mezardan yeniden dirilişe, yeniden dirilişten sonsuzluk memleketine gitmektedir.Bu uzun yolculukta onun yaşayacağı iç karartılarını dağıtacak bir aydınlık ve ruhunu doyuracak bir gıda lazımdır.İnsanım güvendiği dünyevi akıl ve malumatlardan ruha bir ümit olmadığını zaman ve tecrübeler göstermişti. İnsan bu aydınlık ve rızkı sadece Kur’an-ı Kerim’in güneşinden ve Hazreti Peygamberin(sav) yaşam tarzından, sünnetinden bulabilir
Öyle bir çağdayiz ki zulüm normalleşti. Gözümüzün önünde başı kopan bebek videoları... Filmlerde bile gözlerimizi kapattığımız sahnelere anbean sahit oluyoruz. Merhamet, vicdan bir dine mi özgüydü sadece? Fıtrattan gelmedi mi bunlar ? Hangi dinin özü zulmü destekler, Tanrı kavramımiz sevgiyi temsil etmiyor muydu ? Kendi sınırlarımızı genisletip refaha ulaşacağız diye başkasının sınırını işgal etmeden yaşamamız temennisiyle.
Her şerde bir hayır vardır şiarıyla umut ediyoruz ki gün gelecek bizde din, dil, irk, ten ayrımı yapmaksızın Filistin, Kudüs ve daha nice yerlerde özgürlük türkülerini söyleyeceğiz ✌️🍉
Dans bittiğinde, solup gittiğimizde
Nefesler kesildiğinde geriye ne kalıyor?
Dünin anılar soluk bayaletler misali dört bir yanı
çevrelediğinde,
bedenler parmaklarının arasında ufalandığıda,
Sarıldığın
Geriye ne kalyor?
Bardaklar son kez doldurulduğunda, kelimeler son kez döküldüğünde,
Hissediyor musun?
Tarihe gömüldüğümüzü, üzerimize topraklar atıldiğını
Ve bizden geriye sadece kemiklerimizin kaldığını.
Geriye ne kalyor?
Yazdığtmız kitaplar bitince, kapağı kapanınca ve kelimeler tükenince.
Geriye hatırlanmak kalıyor,
Sonsuza kadar hatırlanmak.