Ağlama bir çeşit karşı koyma, kabul
etmeme, başkaldırma demektir. Oysa elden gidenin geri döndürülemeyeceğini anlayıp susmak çok daha tehlikelidir. En koyu düşünceler bu sırada gelir insanın aklına.
Kendi yaşamlarıyla ilgili bir şey yapamayanlar genellikle eleştirmen olur. Yaşamın yolunda ilerleyemeyenler genellikle yolun bir kenarında durur ve diğerlerine taşlar atar. Bu çok hasta bir zihin durumudur. Zihninizde ne zaman birini kınama isteği yükselirse, sizin de aynı hastalığın pençesinde olduğunuzu unutmayın. Sağlıklı bir insan asla kınamaz. Ve başkaları onu kınadığı zaman onlar için üzülür. Çünkü sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel de olan bu hastalık acımayı gerektirir.
"Yük olur muyum diye düşündüğün yere ait değilsin.
Kendini kısıtlamak zorunda hissettiğin yere ait değilsin.
Anlatamadığın yere ait değilsin.
Anlaşamadığın yere ait değilsin.
Kendini kendin gibi hissetmediğin hiç bir yere ait değilsin...”
Bir insanın sizin ihtiyaçlarınızı karşılayacağına karar vermeden önce, hayalimizdeki mükemmel bir ilişki için gereken her şeyin olduğu samimi bir listeyi aklınızda oluşturun ya da daha iyisi yazın. Sonrasında gerçek adıyla idealinizdekini, düzenli olarak kıyaslamaktan çekinmeyin.
Hepimizin ihtiyaçları vardır, ancak her zaman ilk sorusu "Bana ne faydası var?" olan birisinin bencil, benmerkezci, kıskanç, güvensiz, rekabetçi olması ve kendisini önemsiz hissetmesi yüksek bir olasılıktır.
“Seçimler, kişinin değerlerinin ne olduğunu yansıtır;sözler ise, karşınızdaki kişinin sizin hangi değerleri inanmanızı istediğini gösterir ya da hangi değerlere sahip olmayı dilediğini.”