Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
2914- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Kur'ân okuyan kimseye (kıyamet gününde) şöyle denilir: Oku ve yüksel! Dünyada okuduğun gibi burada da oku; zira senin makamın okuduğun son âyetin yanında olacaktır." (Hasen sahih Ebu Dâvûd 1464; Nesãi 8056; Tirmizi , 2914
Rasûlüllah (s.a.v.) ashâb-ı kirâma hitâben: “–Îmânınızı yenileyiniz!” buyurdu. Ashâb-ı kirâm: “–Ey Allâh’ın Rasûlü, îmânımızı nasıl yenileyelim?” diye sordular. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de: “–«Lâ ilâhe illallâh» sözünü çokça söyleyiniz!” cevabını verdi. (Ahmed, II, 359; Hâkim, IV, 285/7657)
Reklam
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Hakîkî Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların selâmette kaldığı (zarar görmediği) kimsedir. Hakîkî muhâcir de Allâhü Teâlâ’nın haram kıldığı şeyleri terk eden kimsedir.” (Sahîh-i Buhârî)
(Allâh’ın râzı olacağı güzel bir kulluğa) muvaffak olmamızda gayretlerimizin payı ne ki! Ne varsa hepsi Allâh’ın lûtfudur. Ama buna mutlakâ bir sebep gösterilmesi gerekirse derim ki, bütün lûtufların sebebi; gelmiş ve gelecek bütün insanlığın efendisi olan Rasûlullah -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem- Efendimiz’e bağlanıp Oʼnun mübârek izinden git­mektir…
İmam-ı Rabbânî
İmam-ı Rabbânî
Hazretleri (Kuddise Sirruhu)
"عندما يتأمل الإنسان أن صلاته على النبي صلى الله عليه وسلم يوم الجمعة وليلتها ستعرض عليه، يستحي أن يكون قليل البضاعة قليل العدد لعظيم حقه صلى الله عليه وسلم." "İnsan Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)’e Cuma günü ve gecesi ettiği duânın (salât ve selâm) ona arzedildiğini düşündüğünde, üzerindeki hakkı sebebiyle ona az salât edenler arasında olmaktan utanır." -Eş-Şenkîti
Kadın doğum polikliniğinde rotasyonum, 55- 60 yaşlarında iki amca sıra beklerken sohbet ediyorlar. Bir tanesinin yanında eşi var. Eşi yanında olmayan amca "kadınlar kendine bile bakamadığından bağ yok bahçe yok bakanda yok bir de hasta oluyorlar" diye kendince sohbet (!) ediyordu. Elbette bir hanımın vazifesi evine,eşine çocuğuna bakmaktır ama o da insandır, candır. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem kervan esnasında sahabeye 'Aman devenin üzerindeki kristaller incinmesin' diye seslenip devenin üzerindeki hanımlara kıymet verirken bizim bu muhabbetten ve anlayıştan yoksun oluşumuz canımı yakıyor. O teyzenin gülerek yalnızca hak veriyor gibi oluşuna canım yanıyor. Yaş ilerledikten sonra basit (!) bir cümle bile hanımların o kadar ağrına gidiyor ki tebessümün içine sığdırılan mahcubiyeti de kırgınlığı da gözlerinde çok net gördüm.
Reklam
Hadis-i Şerif
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Hakîkî Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların selâmette kaldığı (zarar görmediği) kimsedir. Hakîkî muhâcir de Allâhü Teâlâ’nın haram kıldığı şeyleri terk eden kimsedir.” (Sahîh-i Buhârî)
“Al­lah’tan kor­kun ve sâ­dık­lar­la be­raber olun!”
Bir müʼmin için Hak dostları ve sâlihlerle beraber ve hemhâl olabilmek, tâlihlerin en büyüklerindendir. Hak dostlarını ve mâneviyat ehlini tanıyıp onların huzurlarında ve çevrelerinde bulunabilmek, hâl ve davranışlarındaki feyiz ve rûhâniyetten istifâde etmek, Cenâb-ı Hakkʼın büyük bir lûtfudur, şükrü gerektiren müstesnâ bir nîmetidir. Na­sıl ki
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “(Dünyalık) lezzetleri yıkan ölümü çokça hatırlayınız.” (Sünen-i Tirmizî)
Lucce

Lucce

@luccei_bisahil
·
25 Nisan 19:45
Yine birgün analım, teneşire konulunca bize diyecekler ki: 'O kuvvetli bedenine ne oldu, ne kadar zayıfsın! Hani konuşan dillerin, ne kadar sessizsin! O arkadaşların nerede, ne kadar yalnızsın!' Yine bir gün gelir, tabut üzerinde çaresizce şöyle figân ederiz: 'Ey kardeşlerim! Ey ailem! Ey naaşımı taşıyanlar! Dünya hayatı beni aldattığı gibi sizi de aldatmasın! Benimle oynadığı gibi sizinle de oynamasın!' Yine bir gün gelir, kabre konuluruz da kabir şöyle der: 'Ben karanlıklar eviyim, ben kimsesizlik yurduyum. Sen, benim bu vasıflarımı unutmuştun, şimdi hatırla!'
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ’ya karşı duyduğun muhabbet kadar, halk seni sever. Allâhü Teâlâ’dan korktuğun kadar, halk senden korkar. Allâhü Teâlâ’nın emirleri ile meşgul olduğun kadar da halk senin işlerinle meşgul olur.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
Reklam
Her dinlediğimde, usul usul yanağımdan yaşlar süzülen ve kendime “peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu zalimleri affetmişken sen kimsin?” dedirten bir link bıraktım. youtu.be/YlQVXSGEjBM?si=...
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Hakîkî Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların selâmette kaldığı (zarar görmediği) kimsedir. Hakîkî muhâcir de Allâhü Teâlâ’nın haram kıldığı şeyleri terk eden kimsedir.” (Sahîh-i Buhârî)
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Allah’ın rızasının kazanılması için talep edilmesi gereken bir ilmi öğrenen bir kimse, sırf dünya menfaati için bu ilmi öğrenecek olursa kıyamet günü cennet kokusunu bulmayacaktır’ dedi.” İbni Mace 252.
Mevlânâ: “Akıl, Mustafa’ya kurban olsun.” diyor. Seven kalptir diyor. Akıl değil. İnsan, -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e muhabbetle râm olursa, o müstesnâ, muhteşem gönülden hisseler almaya başlar. Muhabbeti ölçüsünde o yürekten in’ikâslar olur. Efendimiz’in hâliyle hâllenmeye başlar. Demek ki Efendimiz’i gönülden tanıyabilmek… Akıl, bir noktaya kadar.
Osman Nuri Topbaş
Osman Nuri Topbaş
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.