Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
244 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ruht, Lou Andreas-Salomé'den okuduğum 2.kitap oldu. İlki Arayışlardı. Arayışlar kitabını çok severek ve beğenerek okudum. Kitabı okuyunca yazar nasıl bir düşünce yapısında olduğunu çok net bir şekil de gözler önüne seriyor. Ruht büyük bir beklentiye okuduğum ama beklentimi karşılamayan bir eser oldu maalesef. Ama buna rağmen yazarın betimlemeleri, her bir karakter üzerindeki psikolojik analizleri gerçekten çok etkileyiciydi. Gelelim kitabın içeriğine; Ruht küçük yaşta anne ve babasını kaybeden, amcasıyla beraber yaşayan genç bir kızdır. Ruht kendini hiçbir yere ait hissetmeyen, hayal kurmayı seven ve hayattın hayal kurmaktan ibaret olduğunu düşünüyor. Erik eşi ve çocuğuyla yaşayan bir öğretmendir. Erik, Ruht'un yazmış olduğu kompozisyondan çok etkilenir ve Ruht'u içinde bulunduğu hayal aleminden çıkarıp gerçek hayatla tanışması için kendi himayesine alır. Ruht, Erik'in evinde yıllardır hissetmediği evinde gibi hisseder. Ruht, Erik'e bir baba gözüyle bakar, Erik de Ruhta öğrencisi ve çocuğu gibi bakar ama zamanla Erik'in duyguları değişir. Aralarında nedenini anlayamadığım bir çekim gücü olur ve bu beni çok rahatsız etti. Kitabı beğenmedim çünkü Erik'in savunmasız eşine bunları yaşatması,çocuğununa yeterince vermediği babalık duygusuna Ruh'ta vermeye çalışması,çocuğunun duygularını görmeyişi yada gözardı edişi ve en önemlisi çocuğu olarak gördüğü Ruh'ta duygular besleyişi hoşuma gitmedi. Açıkçası ben yazarın erkekler hakkındaki görüşünü Erik üzerinden anlattığını düşünüyorum.
Ruth
RuthLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,153 okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
“Bir kelime kararını,bir duygu hayatını,bir insan seni değiştirebilir.”
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı : Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana'sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler: Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
Reklam
415 syf.
·
Puan vermedi
1800 sonları Viyana’sında o dönemde gerçekten yaşamış olan; Freud, Nietzsche, Breuer, Salome gibi psikoloji ve felsefe öncülerinin kesişen hayatlarından bahseden yarı kurgu yarı gerçek bir roman kendisi. Dışarıdan başarılı, zengin, mutlu gibi görünse de memnuniyetsizliklere, saplantılara ve melankolilere hapis bir ruha sahip doktorumuz Josef Breuer’i merkeze alıyor kitap. O zaman henüz kitapları keşfedilememiş, ismi henüz bir şeyler çağrıştırmayan; şimdilerde ise hepimizin bildiği filozof Nietzsche , doktorumuzun kliniğine hasta olarak adım attığı andan itibaren Dr. Breuer’deki ve Nietzsche’deki karşılıklı değişimlere, etkileşimlere felsefi ve psikolojik açıdan şahit oluyoruz. Dr. Breuer bir yandan bu “Konuşma terapilerinden” yakın arkadaşı Sigmund Freud’a bahsediyor. İşte böyle böyle Psikanaliz, felsefenin de ışığında bu büyük adamların ellerinde filizlenmeye başlıyor. Varoluşsal bunalımlar her insan tarafından ara ara yaşanır. Peki ya bu bunalımlara kulak vermeden geçmeli mi, yoksa her şeyi mahvetme pahasına sarılmalı mı? “Kendi alevinle yakmaya hazır olmalısın kendini: Önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki?” diyor Nietzsche. O halde sizi, kendinizi bir nebze de olsa kül edeceğiniz ve umarız ki yenileneceğiniz bir kitaba davet ediyorum. “Yanında birileri olsa da insan daima yalnız ölür.” “Yaşarken yaşa! İnsan hayatını tükettiği zaman ölürse ölüm dehşetini kaybeder. Eğer insan doğru zamanda yaşamazsa, o zaman asla doğru zamanda ölemez.” “Ah şu melankoli… insanın içinde gerçekten boğulabileceği bir deniz var mıdır?”
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Lou Andreas Salome ,kitaplarında genç kadınları erkeklerle ilişkileri çerçevesinde anlatan bir yazar. Feminizmin öncülerinden sayılıyor. Kadınların hayatında hassas bir süreç olan çocukluktan erişkinlige geçiş dönemini anlatmış. Bu kitapta Lyubov Vasilyevna ,annesini küçük yaşta kaybetmiş ve teyzesiyle yaşıyor. Astrahan da yaşayan babasının yanına gitmek için Volga nehrinde ,bir gemide yolculuk yapıyor .Kaptan onu himayesine almış. Ve yolculuk sırasında Valdevenen isimli ,kaptanın ahbabi olan ve orta yaşlı doktorla tanışıyor. Ona karşı bazı duygular içine giriyor, ve doktorda ona çoğu zaman hayat dersleri veriyor.. Evet bir gemi yolculuğu anlatılıyor kitapta ,ve bir kızın çocukluktan yetiskinlige uzanan duyguları... Güzel betimlemeler yapılmış kitapta..4 bölümün oluşuyor, bölümün birinde Tatarlar anlatılıyor hatta ..
Lou Andreas-Salomé
Lou Andreas-Salomé
Volga
VolgaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,699 okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
Adine'nin Özgürlük Tutkusu Kalıpları Kırmak ve Kendini Bulmak
Lou Andreas-Salomé'nin "Arayışlar"ı, 19. yüzyılda toplumun dayattığı kalıplara sığmayan Adine adında bir kadının özgürlük ve kimlik arayışını anlatan sürükleyici bir roman. Adine, sevdiği erkeklere bağımlı olma isteği ile özgürlük özlemi arasında gidip gelirken, kendi kimliğini ve yerini sorguluyor. Bu arayış onu geleneksel kadınlık rollerini reddetmeye ve kendi benliğini keşfetmeye itiyor. Salomé, Adine'nin iç dünyasını ve duygularını o kadar güzel tasvir ediyor ki, sanki onunla birlikte bu yolculuğa çıkıyoruz. Roman boyunca Adine'nin cesaretine ve özgürlük tutkusuna hayran kalmamak elde değil. aynı zamanda o dönemdeki kadınların yaşadığı zorlukları ve kısıtlamaları da anlatan "Arayışlar", günümüzde de geçerliliğini koruyan evrensel temalara değiniyor. Aşk, özgürlük, kimlik arayışı ve kendini keşfetme gibi temalar her okuru etkileyecek ve düşündürecek güce sahip.
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,4bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
~ARAYIŞLAR~ Selamün Helloo Çerezliikk, minnoş ama bir o kadar da dolu dolu bir kitapla geldiimm 64 sayfalık ama üzerimden tır geçirdi, üzücü bir içeriği vardııAh Adine.. üzümlü kekim Kitap ana karakterlerden Adine'nin kuzeni Benno'ya aşık olup nişanlanmaları, Adine'nin kadınlara sadece evde biçilen rolü kabul edememesi, nişanın bozulması ve sonrasında gelişen olayları konu alıyor. Anlatımı gayet açıktı, Adineciğimin sözleri de bir o kadar can yakıcı:)) Çok beğenerek okudum, yazarla tanışma kitabımdı, diğer eserleriyle de tanışmak için sabırsızlanıyorum Sizler dee Salome'nin kalemiyle tanışmalısınıızz Kitapla kalın
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,4bin okunma
Reklam
72 syf.
1/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Ne anlatıyon be abla, gözünü seveyim be abi :( Freud, sahip çık la şu kadına. 70 sayfanın 58'i betimleme, 10'u sapık edebi adam, 2'si manasız edebi buhran. Öyk be öyk!
Volga
VolgaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,699 okunma
70 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu arada ben Feniçka'yı bitirdim canlarım. Feniçka doktorasını yapmış, hayatını kendi akıl sınırları içerisinde yaşamak isteyen, özgürlüğüne düşkün bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Bir gün yolları bir psikolog olan Max Werner ile kesişiyor. Bu karşılaşma başta Werner için çok olumsuz bir çerçeveye oturuyor. Çünkü kadınların bilimle uğraşmasını, Feniçka nın düşünce tarzını olumsuz karşılıyor ve aşağılıyor. Fakat ilerleyen sayfalarda işler değişiyor ve çok daha samimi, içsel bir arkadaşlık çiziyorlar. Olaylar sanki düşüncelere bir alt yapı oluşturuyor. Kitapta asıl olaylar değil düşünceler başat yani. Gerçekten de güzel satırları olan bir kitaptı. Zaten oldukça kısa, okumanızı öneririm
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,7bin okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
'Kendi Benliğini Arayanlara'
Kitapta Adine adlı ana kadın karakterimiz gençlik yıllarında aşık olup kendi benliğinden uzaklaşmasını, boyunduruk altına girip sevdiği adam için her şeyi yapmayı göze alacak durumda olmasını okuyoruz. Karakterimizin içinde sanata ilgisi ve yeteneği olmasına rağmen o dönemde kadınların bu gibi şeylere yakıştırılmadığı ve sevdiği adama olan aşkından dolayı bu ilgisinden uzaklaştığını görüyoruz. Ama zaman geçip kendi benliğini kaybettikçe aslında olması gerekenin o olmadığını, kendinin arayışına girdiğini ve yeniden sanata yönelip yeteneğini gerçekleştirdiğini okuyoruz. Kitaptan beklentim çok daha fazlasıydı aslında bu yüzden bir tık daha aşağısında kaldı. Ama güzel bir kitaptı, yazarın dili akıcı ve sıkmayan bir türdendi. Bir oturuşta okuyup bitirdiğim sevdiğim bir eser oldu. Özellikle eski dönemdeki kadınların kendi benliğini bulamayıp toplumun dayattırdıkkarına mecbur bırakılmasını, o dönemde yazarın bu kitabı bastırmasını düşünerek kitabı kesinlikle öneririm.
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,4bin okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ece Apaydın’ın “Ben Salome”si üzerine…
Ece Apaydın postmodern bir şair. Sözcüğü gerçeği anlatmak için kullanmıyor, bir gerçek yaratmak için kullanıyor. Dilin olanaklarını sınırsızlaştırıp bu sınırsızlıkta şiirini büyütmüştür. Bir şiirin inine hemen ulaşmak şiiri cazibeli kılmıyor. Şiir kendisini hemen okura teslim etmemesi gerekir. Şair okura zorluk çıkarmalı, kuru ve açık bir
Ben Salome
Ben SalomeEce Apaydın · Artshop Yayıncılık · 20171 okunma
Reklam
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Peki Ben Kimim?
Kitabın bir yerinde Dr. Breuer kendine soruyor bu soruyu: Peki ben kimim? Aslında birçok insanın dilinde dolaşan, sık sık gündeme gelen bazı sorular var: ben kimim, nereden geldim ve nereye gidiyorum? gibi. Gerçekten cevap verebiliyor muyuz bu sorulara ya da verdiğimiz cevaplar bize ne kadar etki ediyor bilmiyorum. Mesela Dr. Breuer, birçok
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Neden Özellikle Kadınların Okuması Gerekiyor?
Başımıza geldiğini düşündüğümüz büyük felaketler, aslında başımıza gelmiş en güzel şeyler olabilir mi? Hayatındaki her şeyi yolunda giden baş karakterimiz sevdiği adamla nişanlı ve hatta onunla aynı evde yaşıyor. Yine de içinde sürekli hissedip durduğu bir boşluk var. Bunun ne olduğunu az çok tahmin etse de bizzat o boşlukla yüzleşmekten korktuğunu anlıyoruz. Sonra, bir gün evlerindeki yardımcı kızla olan bir konuşması ister istemez onu içindeki boşlukla yüzleştiriyor ve bunca zamandır asıl istediğinin bağımsız, kendine ait bir yaşam olduğunu fark ediyor. Yine de nişanlısına duyduğu aşk öyle bastırıyor ki gitmeyi aklının ucundan bile geçirmeyerek kendine ihanet ediyor. Ta ki nişanlısı bizzat ayrılmak isteyene kadar. Başına büyük bir felaket geldiğini düşündüğü bu yolculuğu benim çok hoşuma gitti. Özellikle kitabın son cümlesi çok anlamlıydı bence. Çok uzun bir hikaye değil. Düşük beklentilerle aldım hatta kitabı. Ama bu kadar sürükleyici olması beni de şaşırttı. Derste, en arkada ilk cümlesini okumaya karar verip bırakamayıp ders bittikten sonra da kütüphanede çok güzel bir ortamda bitirdim. Çok keyif aldım, umarım böyle daha ilk cümleden, ilk sayfadan çok güzel bulduğum nice kitaplarım olur. Özellikle kadın arkadaşlarıma okumalarını çok tavsiye ederim Son olarak eklemek istediğim tek şey kadın baş karakterin ilk sayfalarda yazdığı mektubun çok etkileyici ve karakterli oluşu müthişti. Kadının kendinden eminliği aynı zamanda yaşadıklarına özlem duyması beni çok etkiledi. Birazcık spoilerlı bir yorum oldu ama okumayı düşünen herkese iyi okumaklar dilerimmm
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,4bin okunma
70 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Öncelikle kitabı bana cazip kılan taraf ana karakter Feniçka'nın feminist bir bakış açısıyla kaleme alınmış olması oldu. Ayrıca farklı kültürlerin edebiyatlarında kadın karakterlerin nasıl portre edildiği hep merak ettiğim bir konuyken yazarın Ruth adlı romanı sonrasında kalemini bir kere daha tatmak istedim. Kitap, kadınlar hakkında sığ görüşlere sahip bir karakter olan Max Werner'in Feniçka ile tanışmasıyla kadınlar hakkında sahip olduğu ön yargının kırılmasını ele alırken Feniçka'nın idealleri ve aşkı arasında yapmak zorunda hissettiği seçimi konu ediniyor.
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,7bin okunma
244 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Ruth Lou Andreas-salome'nin okuduğum ilk kitabı. Salome, kadın karakterini ön planda tutmuş. Hayalperest olan Ruth, bir erkeğe bağımlı bir şekilde yaşayan Bel, kendi ayakları üzerinde duran ve özgürlüğünün değerini bilen Bayan Römer, mutluluğu arayan Varvara... Yazar farklı isimler üzerinden toplumda yer alan farklı kadın profillerini başarılı bir şekilde yansıtmayı başarmıştır.       Kitabın dili çok basitti. Uzun zamandır kitap okumadığım için bana iyi geldi. Akıp gitti kitap.      Kitabın içeriğine gelecek olursak eğer;  annesini ve babasını kaybetmiş amcasının yanında kalan daha 16 yaşında küçücük bir kız çocuğu olan Ruth, yazdığı bir kompozisyonla öğretmeni Eric'in dikkatini çeker. Eric Ruth'un eğitimini üstlenmek ister. Ancak zamanla kıza karşı farklı duygular beslemeye başlar. Eric'in histerik duyguları bana çok sapkınca geldi. Çocuğu yaşındaki sevgiye muhtaç bir kızla farklı bir hayat düşünmesi ve bunun için kendisine muhtaç karısını yüz üstü bırakması beni iğrendirdi. Küçücük çocukları bir kadın gibi gören bu zihniyetteki insanların genellikle cahil kesimden oldukları sanılır ama aslında burada da gördüğümüz gibi maalesef her kesimde bu tarz insanlar var. Benim aklım almıyor ve galiba hiçbir zaman da almayacak. Küçük çocuklara nasıl bu gözle bakılabilir. Aşk adı altında artık her şey o kadar meşrulaştırıldı ki. Bu zihniyetlerin yaygınlaşması beni korkutuyor.        Kitap çok çok başarılı diyemem ama yazarı tanımak için okunması gerekir diye düşünüyorum.
Ruth
RuthLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,153 okunma
70 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Feminizm Fırtınası: Özgürlükçü bir kadın karakter.
‘’Erkeklerin yüzyıllardır tahtında oturmasına katlanamayan, erkeklere başkaldıran, cinsiyetini savunan, kadın-erkek ilişkilerini umursamayan ve Max W. ile bi' tartışma sonucu tanışan Feniçka'nın öyküsü.’’ Yer yer günümüzdeki kadın hakları karşıtlarına karşı kurulan cümlelerin kadın karakter üzerinden söylenmesi, kullanılan sözlerin altında öyle derin anlamlar bırakmıştı ki gözümden kalpçikler fışkırtarak kitabı bitirmiştim. Sert ve güçlü kadın karakterler her zaman favorimdir ve Feniçka’nın bu imaja fazlasıyla yakıştığını düşünüyorum. Kitabı okurken yazarın Feniçka için "Feminist değil de kadınları belli bir çerçevede savunan ve özgürlükçü yaşama sahip çıkan kadın bir karakter oluşturdum." dediğini hissetmiştim. Max W. ile oluşan cinsiyetçilik tartışmalardan yola çıkarak iki tipte karakter ortaya koyduğu ortada. Feniçka'nın birkaç cinsiyet tartışmalarını içeren konuşmaları zamanında beni boğmuştu ama şu an -her ne kadar erkek karaktere karşı ön yargılı davransa da- sonuna kadar hak veriyorum. Özgürlükçü bir kadın karakterleri konu alan kitapları seviyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Puanım: 4/5
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.