Kasabalı bir hüzün çökerdi söylediğin türkülere
meşeler göğerir kalbin rehin kalırdı o huysuzda
ve akşam soframıza ağarken bir yayla bulutu
kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun
efkâr da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı
Kısa pontolunlu resimlerimiz sararmadı daha