On Gözlü Köprü
Merhabalar🙋🏼Bugün "Gezelim Görelim" köşesinde, benim için çok kadim, çok can bir şehir olan "Diyarbakır"dan mimari bir yapı ile On Gözlü Köprü ile karşınızdayım. ❤ Benim için Diyarbakır deyince akan sular durur. Yakın çevremdekiler de bilirler devamlı bahsederim çünkü 😃 Hayatımın en güzel dört yılını orda geçirdim. Orda birçok
Picasso bir çizim yapar, imzasını atar, o işi yüklü bir paraya satar, sonra bu parayı Fransız Komünist Partisine verirdi. Muhteşem! Ama bana öyle geliyor ki bunun sanatla ilgisi yok!
Peki Kafka?
Tesbit fevkalade yerindedir:
Daha önceleriyse, sanatçı, Kafka gibi, romanlarını yazar ve ölür; dostuna ve vasiyetini yerine getirecek olan kişiye de bütün çalışmalarını yakması için bir not bırakırdı. Kafka kendi devrine hazır olmayan bir insandı.
Sayfa 121 - tarkovski;
Dünyanın En Kötü İnsanı/The Worst Person in the World/2021
Bir şeylerin ters gidebileceğinden endişelenerek çok zaman kaybettim. ama ters giden şeyler hiçbir zaman benim endişelendiğim şeyler olmadı.
Her şey yolundaymış gibi davranmaktan bıktım Bu kadar acı içinde olmak berbat..
Eki kafalı moruklar gibi konuştum. Ama bunun hakkında çok düşünüyorum. Kültürün nesneler aracılığıyla aktarıldığı bir zamanda büyüdüm. Onları tutup kaldırabiliyorduk. Elimizde tutabiliyorduk. Biraz da kitaplar gibi değil mi? Sahip olduğum tek şey bu. Hayatımı bunu yaparak geçirdim.
Ben kanserim ölüyorum.Tabi ki geçmişi yad edeceğim. Son yıllarda. Hayatta öyle bir noktaya ulaştım ki... Yaşananlar için şükredeceğim zaman...Ve şimdi elimde hiç bir şeyim yok... Geleceğim yok.Sadece geriye bakabilirim.ve... Bu nostalji sevdası değil. Bu ölüm korkusu.
Sadece korktuğum için.Sanatla hiçbir alakası yok.Sadece sindirmeye çalışıyorum.
....
O kadar haklısın ki Schopenhauer abicim...
"İnsanların yaşamları boyunca, durmak bilmez bir çalışmayla ve binlerce tehlike ve sıkıntı altında, yorulmadan ulaşmaya çabaladıkları hemen hemen her şeyin son amacının, böylelikle başkalarının görüşündeki yerlerini yükseltmek olduğu; yani yalnızca mevki, rütbe ve nişanlarla değil, tersine zenginlikle ve hatta bilimle ve sanatla bile temelde ve esas olarak bu amacı güttükleri ve ulaşılmak istenen asıl hedefin başkalarından daha büyük bir saygı görmek olduğu görülürse, bu durum ne yazık ki insanların büyük budalalığını kanıtlar."
Sayfa 54Kitabı okudu
"...deha mimariden başka çıkış yolu bulamıyor, kendini bu sanatla dışarı vuruyordu."
İnsan doğanın kurallarına göre oynar ve insan sanatla, Yaradan’ın elinin güzelliğini taklit etmeye çalıştığından, bu dönem sanatta Altın Oran’a bol bol rastlayacağımızı tahmin edebilirsiniz.
