Dünya yeni x hastalığından bahsediyor...
Kara Ölüm hakkında çeşitli teoriler önerilmiştir. Farklı araştırmacılar bunun aslında şarbon ya da sonunda yok olan gizemli bir ‘X Hastalığı’ ya da Ebola benzeri kanlı bir humma ya da bir meteorun taşıdığı dünya dışı bir virüs olduğu iddiasında bulunmuşlardır.
Sayfa 52Kitabı okudu
“Hemingway, tarih sahnesine savaş gazisi olarak çıktı. Hayatı boyunca şarbon, sıtma, cilt kanseri, zatürree gibi bir çok hastalıkla mücadele etti. İki uçak kazası atlattı. Diyabet, böbrek yırtılması, hepatit, dalak yırtılması, omurga kırığına rağmen yaşamaya devam etti. Defalarca Azrail’in elinden yaşamını kurtardı. Ama 2 Temmuz 1961 sabahı Ketchum’daki evindeki mutfak lavabosunun arkasındaki pencere denizliğinden bir anahtar aldı, aşağı indi ve silahların saklandığı deponun kilidini açtı. Çift namlulu bir Boss av tüfeği seçti, içine iki mermi koydu ve evin girişine kadar yukarı çıkardı. Orada silahın kabzasını yere sabitledi, eğildi, alnını namluya dayadı ve tetiği çekti.
Bir aile kurmaya niyetlendiği vakit insanın, verdiği bu kararla, istediği zaman dilediği şekilde ölebilme lüksünü sonsuza kadar terk etmiş olması beklenir. Bir acı çekilecekse evin içinde çekilmeli, bir yıkım yaşanacaksa evin içinde yaşanmalıdır. Amansız bir hastalığın pençesindeyken bile hayatına son noktayı koyarken herkesin senin için elinden geleni yaptığını düşünmesini sağlaman gerekir. Yoksa intiharın aileye attığı suç, altından kalkılması mümkün olmayan yükler taşınmasına sebep olur. Nitekim yazarın küçük oğlu Gregory, Hemingway’in intiharının ardından anılarını anlattığı kitabında ‘Babamın ölümü için sorumluluk duygusunu asla aşamadım…’ diyerek intiharın suçlayıcılığının kalanlara taşıyamayacağı yükler yüklediğini gözler önüne seriyor.”
Sayfa 138 - Destek BiyografiKitabı okudu
Birçok hastalık-belki de çoğunluğu-insanlara hayvanlardan bulaşmaktadır. Kuduz hastalığı köpeklerden, şarbon sığırlarda ve lyme hastalığı geyiklerden. Evde hayvan beslemek de hastalık kapmak için iyi bir yoldur. Papağanlar sahiplerine psitakoz hastalığını bulaştırabilir, köpeklerde yaşayan yuvarlak kurtçuk körlüğe neden olabilir ve evde bakılan yılanların sahiplerine salmonelloa bulaştırması sık karşılaşılan bir durumdur.
Sayfa 51Kitabı okudu
ŞÖLENLER VE KITLIKLAR
Yeni hastalık mikroplarının tek kurbanı o dönemin çiftçilerinin hayvanları ve mahsulleri değildi. Çiftçilerin kendisi de kurbandı. Yetiştirdikleri hayvanlar çok sayıda ölümcül hastalık mikrobunu sessizce insanlara bulaştırdı. Günümüzde zoonotik patojenler (hayvanlardan geçen mikroplar) insanlarda görülen hastalıkların yaklaşık yüzde 60'ından ve yeni ortaya çıkan hastalıkların dörtte üçünden sorumludur. Bu, her yıl insanlar arasında kabaca 2,5 milyar hastalık vakası ve 2,7 milyon ölüm demektir! Bu mikropların bazıları insanların yaşadığı yerlerin karanlık köşelerinde serpilen farelerden, pirelerden ve tahtakurularından bulaşır; ama çoğu et, süt, deri, yumurta, ulaşım, avlanma ve işe bakın ki kediler gibi zararlılarla mücadelede bel bağladığımız evcil hayvanlardan bize geçer. Mide ve bağırsak hastalıkları, şarbon ve verem gibi patojenler, toksoplazma parazitleri, kızamık ve grip gibi salgın hastalık mikropları bunlar arasındadır. Dahası tarihimiz boyunca türümüzü aralarında SARS ve SARS-CoV-2 korona virüsünün de bulunduğu sayısız patojenle tanıştıran da pangolinlerden yarasalara, yediğimiz yaban hayvanlarıdır.
Sayfa 177Kitabı okudu
Şarbon bakterisi özellikle çiftlik hayvanlarına saldırır ama insanları da öldürebilir.
Sayfa 20 - Tübitak Popüler Bilim Kitapları 2. BasımKitabı okudu
Etrafında şarbon bombaları patlıyorken gerçek ya da güzellik veya bilginin esamesi bile okunmaz.
Sayfa 227Kitabı okudu
"Etrafında şarbon bombaları patlıyorken gerçeğin, güzelliğin ya da bilginin esamesi bile okunmaz."
Pasteur
...çok sevdiği ülkesi Fransa'da tarımı kötü yönde etkileyen bir hastalık vardı. 1877 yılında şarbonu temel projesi yaptı. Şarbon bakterilerini ilk çalışan değildi ancak değişen koşullarda bakteriyi üretmeye çalışan ilk kişi oydu.
Sayfa 40
mikrop teorisi
Yüzyıllar boyunca bir çok hastalığın nedeni bir sır olarak kaldı. Bazıları hastalığı zehre, bazıları kötü havaya, bazıları da Tanrının hoşnutsuzluğuna bağladı. 1840'larda Viyana'da çalışan Macar kadın doğum uzmanı Ignaz Semmelweiss, doktorların katıldığı doğumlarda kadınların, ebelerin katıldığından daha çok lohusa hummasına (genellikle
Sayfa 194 - Kronik KitapKitabı okudu
