"Sözcükler zamanın denizinde seyir eden ve her limana uğrayan gemilere benzer. Onları neyle doldurduğunuza iyi dikkat edin, çünkü rotalarında giderken yüklerini sizin kapınızın önüne de bırakabilir."
Kelimeler hikmet dolu insanların dillerinden düştü mü ne kadar da çok anlama geliyor, zor görünen kördüğümleri nasıl çözebiliyor öyle.
GÖVDE GÖSTERİSİ
Bu incelemeyi (?) daha çok kitabı okuyan ve yarım bırakan arkadaşlar için yazıyorum. Sürprizbozan içerebilir demek istiyorum ama hangi sürprizi bozabiliriz ki diye diyemiyorum. Yani okumamak size kalmış. Bu kitap gibi, daha az kişiyi hedef alarak kaleme alıyorum.
Kişinin tırmanmak için sonsuz zaman ayırdığı dağlık ve sarp günler de vardır, şarkılar söyleyerek gittiği ve son sürat inebileceği yokuş aşağı günler de..
Eğer tasavvuf romanlarına yönelik bir ilginiz varsa "Sarp Yokuş" adında güzel bir roman var. Okumanızı tavsiye ederim. Hoca Ahmet Yesevi'nin hayat hikayesini anlatan bir baş yapıt.
(8-10) Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi?
(11-16) Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır.