Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
J.P.Sartre Tek Cümleyle Anlatmış: Ölüm ve Varoluş Diyalektiği . . .
kendimi önceden öldürmüştüm ben, çünkü ancak ölüler ölümsüzlüğün tadını çıkarabi­lirlerdi.
Sayfa 162 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kendimi bırakmak, unutmak, uyumak istiyorum. Ama yapamıyorum bunu; boğuluyorum : varoluş her tarafımdan, gözlerim­den, burnumdan, ağzımdan içeri dalıyor. Ve birden perde yırtılıyor ,anladım artık kavradım.
Reklam
Parktayım. Koca koca gövdeler, gökyüzüne uzanan kara ve boğumlu eller arasında bir sıranın üzerine bırakıyorum kendimi. Bir ağaç, ayaklarımın altında, toprağı bir kara tırnakla kaşıyor. Kendimi bırakmak, unutmak, uyumak istiyorum. Ama yapamıyorum bunu; boğuluyorum: Varoluş her tarafımdan, gözlerimden, burnumdan, ağzımdan içeri dalıyor.
Sayfa 188Kitabı okudu
Ben de olmak istemiştim. Hatta tek istediğim buydu. İşte hikayenin son sözcüğü. Aralarında ilişki yokmuş gibi görülrn bütün çabalarımımın altında aynı isteği buluyorum: varoluş içimden atmak, anıları yağından sıyırmak, bükmek, kurutmak, kendimi temizlemek, katılaştırmak, sonunda bir saksafon notasının kesin ve belirli sesini verebilmek.
Sayfa 252
Varolan her şey, nedensiz ortaya çıkar, zavallılığı yüzünden varoluşunu sürdürür ve rastgele ölür. Kendimi geriye doğru verip gözlerimi kapıyorum. Ama o anda, imgeler kendilerini toparlayıp sıçrıyor ve kapalı gözlerimi varoluşla dolduruveriyorlar. Varoluş insanın sıyrılamadığı bir doluluktur.
Varoluşçu felsefenin atasözü: Varoluş Özden Önce Gelir.
Kendimi dünyaya atılmış bir şekilde bulduktan sonra, özümü başka hiçbir nesne ve yaşam formunun yapamayacağı bir şekilde, kendim oluştururum. Kendimi eylemlerimle sürekli yeniden yaratırım. İnsanlığımın en temel niteliklerinden olan bu hal, Sartre'a göre "insan olmanın" ta kendisidir. Beni ben yapan özgürlüğümdür.
Reklam
Ancak kendi kendisini serbestçe seçen, kendi varlığını yapan, kendi kendinin eseri olan insan varoluş sahibidir. Sartre'nin bir kahramanı, "kendimden başkasına bağlanmak istemiyorum" diyordu.
Kendimi bırakmak, unutmak, uyumak istiyorum. Ama yapamıyorum bunu; boğuluyorum: varoluş her tarafımdan, gözlerimden, burnumdan, ağzımdan içeri dalıyor. Ve birden, perde yırtılıyor, anladım artık, kavradım. Bulantı yakamı bırakmadı. O kadar çabuk bırakacağını da sanmıyorum. Ama onu, bir dert gibi duymuyorum artık. Bu geçici bir huysuzluk ya da bir hastalık değil; kendi öz varlığım.
Ama bir şimdiden öteki şimdiye düşen geçmişsiz ve geleceksiz varoluş ardında, her gün biraz daha ayrışan, pul pul dökülen ve ölüme doğru kayan şu seslerin ardında melodi, hiç değişmeden, sımsıkı ve genç, acımasız bir tanık gibi duruyor.
Sayfa 253 - Can YayınlarıKitabı okudu
689 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.