Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Felsefe kitabı önerileri
1)
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin Dünyası
: Bu roman, genç bir kız olan Sophie'nin, felsefi sorularla dolu bir maceraya atılmasını konu alır. Okuyucuları felsefi düşüncelerle dolu bir yolculuğa çıkararak Platon'dan Kant'a kadar birçok önemli filozofun düşüncelerini keşfetmelerini sağlar. 2)
Varlık ve Zaman
Varlık ve Zaman
: Heidegger'ın en önemli eserlerinden biri olan "Varlık ve Zaman", varoluş felsefesi alanında temel bir metin olarak kabul edilir. Kitap, varlığın anlamı ve insanın varoluşsal durumu üzerine derinlemesine bir analiz sunar. 3)
İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme
İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme
: David Hume, insan doğası ve bilgi teorisi üzerine önemli katkılarda bulunan bir filozoftur. Bu kitapta, Hume'un insan doğası, bilgi ve ahlak üzerine düşüncelerini içeren temel metinlerinden bazıları bir araya getirilmiştir. 4)
Varlık ve Hiçlik
Varlık ve Hiçlik
: Sartre'ın varoluşçuluk felsefesini temsil eden önemli bir eserdir. Kitap, özgürlük, sorumluluk ve anlam arayışı gibi temel konuları ele alarak insanın varoluşsal durumunu derinlemesine inceler. 5)
Faydacılık
Faydacılık
: John Stuart Mill'in etik ve ahlak üzerine kaleme aldığı bu eser, ahlaki değerlerin temellerini sorgular. Utilitarizm gibi önemli etik teorileri ele alan kitap, ahlaki kararlarımızı nasıl temellendirebileceğimizi tartışır.
Sartre, Varoluşçuluk adlı eserinde, varoluşun özden önceliği sorununu, Dostoyevski’in şu öncüllerinden hareketle açıklar: “Dostoyevski, Tanrı olmasaydı her şey mubah olurdu, diye yazmıştı. Gerçekten de, Tanrı yoksa her şey mubahtır, hiçbir şey yasak değildir. Bu demektir ki, insan kendi başına bırakılmıştır. Ne içinde dayanacak bir destek vardır, ne de dışında tutunacak bir dal. Artık, hiçbir özür, dayanak bulamayacaktır yaptıklarına. Varoluş özden önce gelince, verilmiş ve donmuş bir insandan söz edilemez. Önceden belirlenmiş, donmuş bir doğa açıklanamazdır. Başka bir deyişle, gerekircilik, kadercilik yoktur burada, kişioğlu özgürdür, insan özgürlüktür”
Reklam
Sartre, Varoluşçuluk adlı eserinde, varoluşun özden önceliği sorununu, Dostoyevski’in şu öncüllerinden hareketle açıklar: “Dostoyevski, Tanrı olmasaydı her şey mubah olurdu, diye yazmıştı. Gerçekten de, Tanrı yoksa her şey mubahtır, hiçbir şey yasak değildir. Bu demektir ki, insan kendi başına bırakılmıştır. Ne içinde dayanacak bir destek vardır, ne de dışında tutunacak bir dal. Artık, hiçbir özür, dayanak bulamayacaktır yaptıklarına. Varoluş özden önce gelince, verilmiş ve donmuş bir insandan söz edilemez. Önceden belirlenmiş, donmuş bir doğa açıklanamazdır. Başka bir deyişle, gerekircilik, kadercilik yoktur burada, kişioğlu özgürdür, insan özgürlüktür”
Dostoyevski, Tolstoy, Gogol, Balzac, Franz Kafka, Jean Paul Sartre, Albert Camus, Stefan Zweig, Oğuz Atay gibi yazarlar varoluş sancısı çeken, yabancılaşmayı yaşayan, kendini hiçbir yere ve o döneme ait hissetmeyen, insanların kendilerini anlamadığını savunan yazarlardı. Üstelik bu yazarlar birbirlerinden de çok etkilenmişlerdir. Mesela
Boşluk Duygusu
""ben" deyince bir boşluk duygusuna kapılıyorum. Öyle unutulmuşum ki kendimi iyice hissetmek elimden gelmiyor. Benden kalan bütün gerçeklik, var olduğunu hisseden varoluş sadece. Yavaş yavaş, uzun uzun esniyorum. Kimse, hiç kimse için. " diyerek roquentin'in yalnızlığının kolay anlatılamayacak bir yalnızlık olduğunu söylüyor sartre. Roquentin özelinde aslında saçma ve müdahelesiz bir varoluşun sonucu olan insan , bu yalnızlığı yaşamaya mecburdur. Bir diğer anlamıyla çaresizdir.
Bulantı
Bulantı
Kaostan Kaynaklanan Dijital Huzur
Kaostan Kaynaklanan Dijital Huzur: Bilgi, Varoluş, Sorumluluk ve Gerçeklik Algımız Dijital çağın önemli bir sorununa felsefi bir bakış açısıyla yaklaşalım mı? Sıkıcı bir felsefi analiz yazmayacağız. Zevkle okunacağından eminim. Bilgi, insan varoluşunun en temel birikimlerinden birisidir. Ancak bilgiye doğru yollardan ulaşmak, onu verimli bir
Reklam
varoluş
Sartre'nin "Bulantı"nın sebebi ise enteresandır. O, varoluşun olumsal olduğunu düşünür. Bu sebeple varoluş bir zorunluluk değil, kendiliktir ve sadece burada olmaktır. Var olanlara rastlanabilir ama çıkarımda bulunulamaz. İnsanlar olumsallığı atlatabilmek için kendi nedeni olan zorunlu bir varlık yaratmışlardır fakat zorunlu olan bir varlık varoluşu açıklayamaz. Çünkü olumsalık bir görünüş , ortadan kaldırılabilecek bir şey değildir. Mutlak olanın kendisidir, bu yüzden temelsizdir. İnsan bunu fark ettiği andan itibaren bir yürek bulantısı duymaya başlar.
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
Bulantı
Bulantı
Bulantı
Sartre, "Bulantı"da nesnelere verdiğimiz adların fazlalık olduğunu ve nesnelerin hem o isimlerle var olmadığını hem de nesnelerin o isimleri bilerek var olduklarını bilmediklerini söyler çünkü nesneler bizim dışımızda varlardır ve bizim onlara verdiğimiz şekillerle var olmazlar. Bu yüzden var oluş; başıboş, bağımsız ve soyuttur. Etki edemediğimiz "varoluş" bize saçma gelir. Saçma olan şey ise bizim için önemsizdir. Varoluşumuz bu söyleme göre sebepsiz ve anlamsızdır.
Çıkış Yok
"Cehennem başkalarıdır" sözü her zaman yanlış anlaşılmıştır. Bunun, herhangi bir insani ilişkinin zehirli olduğu anlamına geldiği ya da insan sevmeyen bir kavram olduğu düşünülmüştür. Ancak gerçekte kastettiği şey tamamen farklı bir şeydir. Bu cümle, Fransız filozofun 1944 tarihli varoluşçu bir oyunundan geliyor. Jean-Paul
Özdeyişler - Filozoflar
_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu. _Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi. _Yücelmek için özür
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.