Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Antik Yunan'ın Dile Bakışı
Kelimelerin ifade ettikleri kavramlarla kelimeleri oluşturan sesler arasında bir ilişki olduğu fikrini temel alan Antik Yunan anlayışını konu edinen klasik bir eser. Eserde esas ilginç olan kitapta kelimelerin anlamları ile arasındaki ilişkinin rastgele olduğunu savunan bir kahramanın olması. Muasır dil bilimi bu anlayışa ancak Saussure ile gelebilmistit...
Kratylos
KratylosPlaton (Eflatun) · MEB Yayınları · 1989264 okunma
552 syf.
·
Puan vermedi
İnsanoğlu kaya resimlerini çizmeye başladığında bireysel organizasyonunu tamamlamış, toplumsal organizasyona geçmiştir. Eski çağların bütün birikimi Saymalıtaş'ta toplanarak sanki buradan geriye, bütün dünyaya taşmış, akmıştır. Bütün bunlara baktığımızda Saymalıtaş üzerinde yapılan tarihlemelere ve yorumlamalara katılmak mümkün değil.
Saymalıtaş - Gökyüzü Atları/ Saimaluu-Tash Sky Horses
Saymalıtaş - Gökyüzü Atları/ Saimaluu-Tash Sky HorsesServet Somuncuoğlu · İlke Basın Yayın · 20153 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
How do words form?
The combination of words to create symbols representing objects or images can be analyzed from two distinct perspectives. Ferdinand de Saussure, for instance, believed that words and signs are arbitrary, meaning there is no inherent reason behind their formation. He referred to this formation as "primary signification." Let's take the word "summer" as an example. The word is formed by combining the letters s-u-m-m-e-r, with "summer" being the signifier (the word itself). The concept or image associated with the word is the signified. In this case, it could be images of the sun, the sea, beach sand, or even ice cream. The final part is the sign, which represents "summer." This is the primary signification. However, there is also secondary signification, where signs take on additional meanings beyond their literal interpretation. In this case, the sign/signifier is still "summer," but it no longer refers to the specific images we initially associated with it. Instead, it now symbolizes concepts such as youth, love, and temporariness. This secondary signification is also known as "connotation," representing the additional meanings attributed to the signified. Now, let's address the statement that "myth is a realm of second-order signification." In secondary signification, we use signs to create connotations. According to Roland Barthes, some connotations become so widely accepted that they reach the level of myth. In other words, certain words acquire specific meanings due to cultural and societal factors. Barthes argues that this is predominantly influenced by the bourgeois class of society, as they attribute certain meanings to words based on their culture and lifestyle.
Mythologies
MythologiesRoland Barthes · 19729 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
64 günde okudu
SÖZ VE YAZI :)
Bir ders sayesinde bölüm bölüm satır satır okunan bir kitabın daha sonuna geldik:) Kitap en başlarda mevzuya dil üzerinden giriyor ve dilin söz ve yazıyı meydana getirmesi ile devam ediyor. Yazar tarafından söz ve yazı ikililiği ses ve söz kefesinin ağır basması ile ilerliyor. Saussure ve Lavella gibi düşünürler de ses yani söz yazıdan önce gelmektedir. Bu nedenle de yazarımız ses konusunu çığlıktan , soluktan yani kökten alarak açıklıyor. Tabi yazarın Hristiyan olması hasebiyle de bazı kısımlarda Hristiyan teolojisinin izleri göze çarpıyor. Söz ve yazı ikililiği açısından okunması gereken bir kitap bence Okumak isteyenlere şimdiden keyifli okumar efenim :)
Söz ve Yazı Sessizlikten Çığlığa
Söz ve Yazı Sessizlikten Çığlığa
Söz ve Yazı Sessizlikten Çığlığa
Söz ve Yazı Sessizlikten ÇığlığaLouis Lavelle · FOL KİTAP · 042 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Aşırı cemaatçilik ile aşırı bireycilik ve ego tatmini arasında geleneksellikten post-modernliğe geçiş süreci yaşanan Türkiye'de bedenin bu kadar öne çıkmasıyla bireyleşme arasındaki bağlar, beden sosyolojisi konusunu şiddetli bir şekilde gündeme çağırmaktaydı. Foucault'nun 1960'lı yıllarda başlayan çalışmaları, bu anlamda Batı'nın gelişme sürecinde önemli bir atlama tahtası olarak belleklerimizde yer etmektedir. 1980'li yıllarda özellikle Fransız yapısalcılık sonrası tartışmalarından kaynaklanan bir akım beden sosyolojisi üzerine çalışmalara ivme kazandırmıştır. Emre Işık öznenin oluşumundan beden sosyolojisine giden yolda üç Fransız feministin üzerinde durur. Cixious, Irigaray ve Kristeva. Burada Saussure sonrası ortaya çıkan ve yapısalcılık ve göstergebilim kanatlarında gelişen bir söylemin tekilliği ile karşı karşıya geliriz.
Beden ve Toplum Kuramı
Beden ve Toplum Kuramıİ. Emre Işık · Bağlam Yayıncılık · 199814 okunma
·
Puan vermedi
Bruce Fink'i (ve Paul Ricœur'ün Freud hakkındaki kitabını) okuduğumdan beri Lacan'ın felsefesinin psikanaliz, dil, kültür ve insanlık durumuyla ilgilenen herkes için bir sürü içgörü ve meydan okuma içerdiğini biliyorum. Bu yüzden Lacan'ın en ünlü eseri olan ve 1936'dan 1966'ya kadar yazdığı deneme ve derslerin bir
Écrits
ÉcritsJacques Lacan · SEUIL Champ Freudien Edition · 19665 okunma
Reklam
356 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
THEORIES OF MYTHOLOGY
Kitap, son 150 yılda mitolojiler üzerine yapılmış analizleri, üretilen teroileri ve kuramları derliyor. Mitler neden var, neyi anlatıyorlar, neyi simgeliyorlar, ne işe yarıyorlar gibi sorulara verilen farklı cevapları merak ediyorsanız okumanızı öneririm. Yazar, teorilere sizi hazırlamak için çokca uğraşmış. Kitabın yarısı mitoloji ise diğer yarısı da psikoloji, dilbilimi, sosyoloji gibi konuları anlatıyor. Konu başlıklarını vermek gerekirse: Max Müller'in Güneş Teorisi James Frazer'ın
Altın Dal
Altın Dal
'ı Sigmund Freud, Psikanaliz ve Mit Analizi Durkheim ve Sosyolojik Yaklaşım Malinowski ve Fonksiyonelizm Jane Harrison ve Ritüelizm Burkert ve Sosyobiyoloji, Biyolojik Determinizm, Sosyal Konstrüktivizm Saussure ve Yapısal Dilbilim, Propp ve Biçimcilik Jakobson ve Paradigmatik Yapısalcılık Levi-Strauss ve Yapısalcı Mit, Vernant'ın Analizleri Post-Yapısalcı, Post-Modernist ve İdeolojik Yorumlar
Theories of Mythology
Theories of MythologyEric Csapo · Wiley-Blackwell · 20052 okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
Yarım bırakmamak için resmen kendimle savaş verdiğim bir kitap oldu. Kötü bir kitap değil, sadece aşırı derecede ağır. Ayrıca ciddi anlamda dil üzerine tez falan yazan veya Rousseau, Saussure, Levi-Strauss vb gibi isimleri araştıranlar için ek kaynak niteliğinde bir eser. Gelelim eseri incelemeye… Eseri incelemeden önce Derrida’nın birkaç
Gramatoloji
GramatolojiJacques Derrida · Bilgesu Yayıncılık · 201142 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Kitap, Nicholas adında bir çocuğun yeni bir kelime üretme serüvenini anlatır. Arkadaşlarıyla bir olup herkes tarafından bilinen "kalem" kelimesine "findel" demeye başlarlar. Bu olay öğretmenleriyle aralarında sorun çıkmasına sebep olur. Ama daha sonra öğretmeninin de bu kelime üretme yolunda ona yardım ettiğini fark eder. İlk bakışta bir çocuk kitabı gibi görünen bu kitap aslında modern dilbilimin kurucusu olan Saussure'ün ortaya attığı göstergenin dört temel ilkesinin en basit düzeyde anlatım şeklidir. Kitapta bahsi geçen "kalamos" kelimesine Eski Yunanca'da "kalamos" denmesinin bir sebebi olmadığından bahseder. Bu da göstergenin nedensizlik ilkesine en büyük örnektir. Bir başka örnekte ise "köpek" kelimesinin toplum tarafından benimsenip herkesçe kabul edilen bir kelime haline gelmesi göstergenin değişmezlik ilkesini yansıtır. Üçüncü ilke olan değişebilirlik ilkesine ise Eski Yunanca'daki "kamış" anlamına gelen "kalamos" kelimesinin zamanla "kalem" kelimesine dönüşmesi örnek gösterilebilir. Yine kitapta söz konusu olan bir diğer örnek ise K-Ö-P-E-K kelimesinin harflerinin belli bir çizgide sıralanması göstergenin çizgisellik ilkesini yansıtır. Kelimeler, çizgisellik özelliğine uyduğu için toplum tarafından bir anlam belirtir. Çizgisellik bozulursa yanlış anlaşılmalar ya da iletişim sorunları ortaya çıkar. Bunun Adı Findel, bir çocuk kitabı olmanın çok daha ötesinde, bilinçle okunması gereken bir kitaptır.
Bunun Adı Findel
Bunun Adı FindelAndrew Clements · Günışığı Kitaplığı · 20212,101 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
Aylak Adam - ilgilisine.
Bizim edebiyatımızda modernist romanın ilk örneği diyebileceğimiz eser Aylak Adam… Yusuf Atılgan Aylak Adam romanında kullandığı anlatım teknikleri bakımından romana üst düzey bir kimlik kazandırır. Aylak Adam kış, ilkbahar, yaz ve güz olmak üzere 4 bölümden meydana gelir. Atılgan’ın eserlerinde yalnızlık, yabancılaşma, kötümserlik, intihar,
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201760,1bin okunma
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.