BANA KUŞLAR SÖYLEDİ
Gökyüzü gibi bir şey şu çocukluk hiçbir yere gitmiyor.
Bazen neşeli bir ses olarak yankılanıyor, yürekte bazen keskin bir sızı.
Yanlış anlaşılan bir hayat kesiti.
Hayat yolculuğunda bir duraktı orası. Uzaklaştıkça unuttuk.
Yetişkinlik artık çocukken duyduğumuz yalanları anlamlandırmaya başlamaktı sanki.
‘’Belki de bir canlının
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ)
Olay Örgüsü
İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır.
Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Savaştan dolayı yaşam hakları elinden alınan bebeklerden biri olan Zamir, geçmişte El Aman kampında yüzüne ciddi bir yara alan bebektir.
Savaş, ırkçılık, göçmen gibi konuları odağına alan kitap, Zamir'in hayatı üzerinden bunları gösterir. Zamir'in annesi Türkiye Suriye sınırında çocuğunu El Aman kampına bırakır. Annesi çocuğunu oraya bıraktığında bir yaşam şansı olduğunu ve kaderinin değişeceğini düşünür. Ancak kampta patlayan bir bombayla yüzü yok olur.
Yardım kuruluşu desteği ile büyüyen Zamir başka bir yardım kuruluşunda dünya barışını getirmek maksadıyla çalışmaya başlar. Birçok kıtada savaşın sürdüğü ve dünyanın dört bir yanında haksızlıkların hüküm sürdüğü bir dünyada çeşitli mücadelelerle Zamir ‘insan nasıl barışır’ sorusunun yanıtını arar. İnsanları öldürmemeye ve iyi olmaya davet eder. Ancak her seferinde karşısına zor bir duvar çıkar. Ona vicdanlı olmasını öğütleyen dünyanın ne kadar acımasız olduğunu görür. Çok güvenerek hizmet sunduğu yardım kuruluşlarının dahi vicdansız olduğunu fark eder. Yardım kuruluşlarının ikiyüzlülüğüne dikkat çeker. Yapılan yardımların bir kısmı kişilerin cebine girer. Hasta olarak tedaviye gönderilen çocuklar ailelerinden koparılır. Yurtdışındaki bazı ailelere evlatlık verilirler. Bu öğrendiklerinin ve yaşadıklarının sonucunda öfke kontrol problemleri yaşayan Zamir, yeni bir yüz nakli ile başka bir hayata başlar. Hayatı boyunca yüzünden dolayı ağlayamayan Zamir, ağlar. Bu onun hikayesinde en can alıcı kısımdır.
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,578 okunma
Bazen şöyledir: Ne yapsak ne etsek olmaz. Neresinden tutsak elimizde kalır. Hiddetlensek de durmaz, yalvarsak da. Olur biter olacak olan. Akar gider zaman. Önünde yıkar duranı. Yıkar geçer, tüm iyi niyetimizle orada dimdik dursak dahi. Uyar'ın o çarpıcı mısraı gibi yok eden bizizdir her şeyi, her şeyi tamir etmek isterken üstelik: "Her
"Yaşananlar savaş bile değildi. Kim böyle savaşır ki? Kadınlar ve çocuklar da vardı. Yaşlı insanlar, yani bütün bir şehir. Bütün bunlar ne için yaşandı?"
Anneler günü her gün.Bir güne sığdırılmasına tabi ki herkes gibi ben de karşıyım ama binmişiz bir alamete...Binlerce çocuk öldü, anneler evlatsız kaldı. Binlerce anne öldü, çocuklar annesiz kaldı. Kutlamak içimden bile gelmiyor. Güçlünün zayıfı ezdiği bir dünya. Bu kadar yıkım, savaş,açlık ve adaletsizlik varken, sadece bugünün anneler günü diye ilan edildiğini biliyorum. Daha adil bir dünya lazım bize...
Tolkien biyografisi, J. R. R.Tolkien'in yarattığı evrenin arka planında işleyen mekanizmaların anlaşıldığı, eski dillere olan ilgisi ve öğrenme yolunda azmi sebebiyle bir mitoloji inşa etme düşüncesinin doğuşu ve yazdığı hikayelerinin bu mitoloji içinde kendine ince bağlantılar ile yer bulması konularını etkili bir şekilde yansıtan bir kaynak
Distopya türünün Şahı 1984 kitabı diyebilirim.
3.Dünya savaşı sonrası devletler üçe ayrılıyor. Okyanusya, Avrasya ve Doğuasya. Romanın konusu Okyanusya da geçiyor. Ülkeyi yöneten Büyük Birader. Bu kişi her şeyi görür, her şeyi duyar, her şeye hükmeder. Hatta İnsanları tele ekrandan takip eder en ufak hatalarında tutuklar. Bu ülke de düşünce suçu en büyük suçtur. Anne babalar çocuklarını, çocuklar anne babalarını ihbar eder.
Ülkenin yeni bir dili oluşturulur: Yenisöylem. Bu yeni dilde kelime sayısı çok azdır birçok kelime çıkartılır. İnsan kelimelerle düşünür ne kadar az kelime o kadar az düşünce. İnsan düşünürse özgür kalır. İnsanı köleleştirmenin en güzel yolu az düşünmesini hatta hiç düşünmemesini sağlamaktır.
Bu ülkedeki partinin sloganı şudur: Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür.
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166,1bin okunma