"Benim senden bu yol işini öğrendiğim kadar kısa süre içinde sen benden beyin ameliyatı yapmayı öğrenebilseydin sana çok büyük saygı duyardım."
Saygı dediğimiz şey ,adına pazarlık yapılabilecek bir şey değildir. Saygı her insanın diğerine sunduğu bir hediyedir.Eğer belirli şartlar altında saygı göstermeyi kabul ederseniz hiçbir yere ulaşamazsınız. Saygıyı taktik icabı kullanamazsınız. İyiliğin, güzelliğin bir başka ifadesidir saygı
Reklam
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
“İnsanlar çaresiz, insanlar perişan, insanlar umutsuz. Nasıl korusunlar bu şartlarda ruh sağlıklarını?”… Herkese merhabalar yeni yılın ilk kitap yorumuyla geldim. Ahmet Ümit kalemini çok severim her zaman akıcı bir dili okura dokunan kalemi vardır. Her kitabı ayrı emek ayrı bir çok bilgi verir. Ters köşe polisiyeden ziyade okur kendisini ekibin bir parçası görür. Belli bir kısımda polisiye türünü çok okuyan okurlar suçluyu bulur ama bu okuru rahatsız etmez aksine ekibin içinde olduğu hissi okuru kitabın sonuna kadar hikayede tutar. Her kitabında derin araştırmalar sonucu neredeyse kusursuz bir roman okuruz. Daha okuyacağım kitapları var ama bu yıl hedeflerimden bir diğeri çok sevdiğim yazarların okumadığım kitaplarını tamamlamak yani aslında genel olarak bir kaç yazarı bu yıl daha çok okumayı düşünüyorum. Bakalım işler nasıl ilerleyecek. Kitaba dönecek olursak ben kitap yorumlarken kitabın konusundan bahsetmem özet anlatım yapmam çünkü bunları arama motoruna yazıp ulaşabilirsiniz. Ben tüm kitaplarda bana hissettirdiği duyguyu en basit haliyle aktarırım. Kitabı sevip sevmediğimi yada sevdiğim ve sevmediğim yerlerini yazarım. Bu kitapta sevmediğim bir yer yok kitap gayet akıcı dediğim gibi okurken kendimi hikayenin içinde buldum. Tek kötü yanı kitabın bitmiş olması Bir anda Başkomiser Nevzat’ın ekibinde olmadığını farketmek. Zaten Ahmet Ümit okurları aldı ve hemen okudu o yüzden tavsiye dememe gerek yok diye düşünüyorum. “Millet birbirine sarılmayı unuttu, birbirinin gözünün içine muhabbetle bakmayı, birbirlerine sevgi duymayı, saygı duymayı. İnsanlar insan olmayı unuttu.”
Yırtıcı Kuşlar Zamanı
Yırtıcı Kuşlar ZamanıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20243,352 okunma
Yenilenen Bir Ruh: Yesar'dan Hazreti Yesar'a..
Günümüz tabiriyle, kimsenin insan yerine koymadığı, herkesin hor ve hakir gördüğü, Hayber Yahudilerinden Amir'in, sürülerini otlatan Habeşli (siyahi) bir kölesi vardı. İsmi Yesar olan bu çoban, Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile yaşadığı hâdise neticesinde âdeta yenilenerek bambaşka bir kimliğe bürünecek, "Her insan, muhteremdir, her insan, saygı ve sevgiye layıktır," sözünün tabela şahsiyetlerinden olacaktı.
Okumaktan başka yapacak işim, gidecek tek yerim yoktu. Çünkü çevremde saygıya layık, beni kendine çekebilecek bir meşguliyet bulamıyordum. İnsan, anlam arayan bir varlıktır. Çevremizde, bizi gerçekten etkileyen, ilgimizi çeken ya da saygı uyandıran bir şey bulamadığımızda, kendi içimize döneriz. Eğer bu anlamı dış dünyada bulamazsak, kaçınılmaz olarak kendi dünyamıza çekiliriz. Okumak, bu boşluğu doldurmanın bir yoludur. Bazen bir kitap, hayatta karşılaştığımız gerçeklerden çok daha fazla şey ifade eder. Kitaplar, bizi anlamayan bir çevreden koparıp başka dünyalara taşır, bize farklı bakış açıkları sunar. İnsan anlamlı bir bağ kuramadığında, kendini ait hissedemediğinde, kendi iç dünyasına ve kitaplara sığınır. Bu, bir kaçış değil, kendi içinde bir anlam arayışıdır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.