Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ah! Ne güzel bir şekerportakalı fidanı!” diye bağırdı. “Bak, bir tane bile dikeni yok. Hem de öyle kişilik sahibi ki, uzaktan bile şekerportakalı fidanı olduğu anlaşılıyor. Senin boyunda olsam başka şey istemezdim.”
"Onu kestiler bile, baba; benim küçük şekerportakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor."
Sayfa 199
Reklam
"Onu kestiler bile, baba; benim küçük şekerportakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor."
‘Acılarım kaç gün sürecek Portuga?’ ‘En fazla 40 gün ‘ ‘40 gün sonra geçecekmi?’ ‘Hayır , alışacaksın.’ “””ŞekerPortakalı
‘Biliyor musun insanları öldürüyorum Portuga’ ‘Bunu nasıl yapıyorsun Zeze ?’ ‘Onları unutarak ‘ “””ŞekerPortakalı
Reklam
#şekerportakalı
Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla,aynı üzüntüden payını alan büyük ve hüzünlü kişiler...
Yıllar geçti sevgili Manuel Valadares. Şimdi kırk sekiz yaşındayım ve zaman zaman özlemimden, hep bir çocuk olduğum izlenimine kapılıyorum. Birden ortaya çıkıverecekmişsin, bana artist resimleri ve bilyeler getirecekmişsin gibi geliyor. Hayatın sevilecek yanlarını bana sen öğrettin sevgili Portugam. Şimdi bilye ve artist resmi dağıtma sırası bende çünkü sevgisiz hayatın hiçbir anlamı yok. Ara sıra sevgimle mutluyum, ara sıra da yanılıyorum; bu daha sık oluyor. O çağlarda, bizim çağımızda yani, yıllar önce bir Budala Prens'in, mihrabın önünde diz çökmüş "Budala'nın, gözleri yaşlarla dolarak ikonlara şunu sorduğunu bilmiyordum; "OLUP BİTENLERİ ÇOCUKLARA NİÇİN ANLATMALI? " Gerçek, sevgili Portugam; bunları bana çok erken anlatmış olmalılardır. Hoşça kal! #şekerportakalı
"Hep peşimden gelmek isteyen o eski acıyı anımsıyordum. Yeniden Zeze olmak, bir şekerportakalı fidanı edinmek, Portuga'yı yine yitirmek mi?"
Âh, Zezé...
Şekerportakalı fidanımın olduğu günlerde tanıdığım kadar acımasız ve düşman bir dünya.
Sayfa 247 - Can Yayınları, 54. BaskıKitabı okudu
Reklam
Portuga :(
"Yeniden Zeze olmak ister miydin?" "Hayatta hiçbir şeyi geri gelmez. Bir bakıma, isterdim. Bir bakıma da, hayır. O sürekli dayak yeme ve aç kalma hikâyesi..." Hep peşimden gelmek isteyen o eski acıyı anımsıyordum. Yeniden Zeze olmak, bir şekerportakalı fidanı edinmek, Portuga'yı yine yitirmek mi?
"Yeniden Zezé olmak ister miydin? "
"Yeniden Zeze olmak ister miydin?" "Hayatta hiçbir şeyi geri gelmez. Bir bakıma, isterdim. Bir bakıma da, hayır. O sürekli dayak yeme ve aç kalma hikâyesi..." Hep peşimden gelmek isteyen o eski acıyı anımsıyordum. Yeniden Zeze olmak, bir şekerportakalı fidanı edinmek, Portuga'yı yine yitirmek mi? "İtiraf et gerçeği. O sıralar, uzun süreden beri duymadığın bir şeyin vardı. Minimini ve çok iyi bir şey: Sevgi."
"şeker portakalı fidanım kesildi çoktan"
Küçük şekerportakalı fidanını hemen kesmeyecekler, kesildiğinde de sen çok uzaklarda olacaksın, fark etmeyeceksin bile.” Hıçkırarak bacaklarına sarıldım. “Bu artık bir şeye yaramaz, baba; hiçbir şeye yaramaz…” Benimkiler gibi yaşlarla dolan gözlerine bakarak bir ölü gibi mırıldandım: “Onu kestiler bile, baba; benim küçük şekerportakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor.”
"Onu kestiler bile, baba; benim küçük şekerportakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor."
“Onu kestiler bile, baba; benim küçük şekerportakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor.”
335 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.