Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
ruhun çığlığı
Burası dünya! Ne çok kıymetlendirdik.
Oysa bir tarla idi, ekip biçip gidecektik.
Biraz yaşayıp sonra ölüp gidecektik öteler ötesine vuslata erecektik.
Neden bu kadar ağır yaralar açıldı Ruhumuzda
Neden bu kadar kırgınlıklar birikti Kalbimizde
Zalimler değdi mi bu kadar Mazlumun Ahını almaya.Dünya varsin sizin olsun Ahiret bizim olsun yeter.Bir çölde bir kum tanesi olmayan bu Dünya,Rabbimin dediği gibi biz sizi aşağılarin aşağısına attığı yer dediği bu Dünya sizin olsun Zalımlar...
Efendimiz demişti ya: “Canı yanan sabretsin; can yakan da yanacağı günü beklesin.”
Hz Yakub: "Bana düşen, yalnızca güzel bir sabırdır."
Birileri diyecek ki abi sen ne kadar da dolmussun bu kadar ağır cümleler yazıyorsun.
Bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyabiliyorsa insandır.
Ne demişti Goethe : “Dünya hassas kalpler için cehennemdir.”
Etrafımızda bu kadar savaş haksızlık zulüm varken nasıl iyi olabiliriz ki hele hele bir yerde ölen masum çocuklarsa,çocuğuna üst baş almadı diye intihar eden bir babaysa,birileri yağlı ballı tıkanırken birileri de Nana muhtaç hale gelmişse,birileri asgari ücrete talim ederken birilerine bir kaç ballı maaş yetmiyorsa...
İşin en ilginç yanı da nasıl olurda neden insanoğlu topyekun uykuda ne zaman uyanacağız daha vakti gelmedi mi?
İnce Mehmedi okurkende Beyhude ömrümü okurkende Sefilleri okurken de Karun ve Anarşist okurken de Gazap Üzümlerini okurken de ve daha nicelerini okurken de bu duygular içerisindeyim.
Keşke daha güzel şeyler yazabilseydim ama Erdal Tosun'un dediği gibi Mizacım böyle.
Selametle...
Şer elbisesi giyinip gelene aldanma, altında bir hayır vardır.
Sevgili okur arkadaşım ;
Öncelikle Kitabı çok beğendiğimin altını çizerek başlamak istiyorum . Sende oku bence :)
Yazarın okuduğum ilk kitabiydi yani yazarla tanisma kitabım oldu . Diğer kitaplarını okumak için de sabırsızlanıyorum.
Kitapta kisaca ; annesini küçük yaşta kaybetmiş, ilkokuldan sonra okutulmamasina rağmen kişisel ve zihinsel gelişimine kendisi devam etmiş, temiz mi temiz , hayâlı mi hayâlı, Nazlı ismindeki baş karakterimizin bir evlilik yapması ve sonrasında meydana gelen olayları anlatıyor.
Kitap çok akici ve sürükleyiciydi . Bitirmesi sadece bir kaç saatimi aldı. Anlatım yalın ve gayet anlaşılırdı . Okurken olaylarda bir kopma yaşamamama rağmen sonlara dogru kurguda bir kopukluk olduğunu farkettim ,benden mi kaynaklı yazardan mi bilemiyorum ...
Okunmasını tavsiye ederim . Zihin açan, farkındalık yaratan, evliliğe ve imtihanlara bakışınızı olumlu anlamda değiştireceğini düşündüğüm bir kitap .
Okur kal selametle kal ... bilinçli kal
Hâlbuki Aşk Başka Ne Olsundu Hayatın Mazereti
En en en bi sevdiğim kitap.. Zehra "Hani o kar yağmadan, fırtına kopmadan evvel gökleri ve denizi dolduran sessizliğin buz mavisi var ya! Sizin getirdiğiniz boyalar o rengi elde etmeme yetmiyor." Gülümsedi Celil Hikmet, manasını böylesine selametle sırtında taşıyan cümle içini titretmişti.Güzelliği bir kez fark edince sebepleri olur olmaz sıralayan aşkın en güzel demindeydi.
YEZİDİ DEĞİL EZİDİ
Kitap kisaca ezidi(kökeni eskilere dayanan bir inanışın adi )bir kiza aşık olup o uğurda öldürülmüş Hüseyin'i ve Hüseyin'in eski bir arkadasinin bu olayi arastirmasini konu aliyor .
Kitabin yaziliş amacının farkındalık kazandırmak olduğu hüsnü zan'indan yola çıkarak bu açıdan konuyu beğendim.kitap İnsanların en başta kin duyduklari , nefret ettikleri ,ırkçılık yaptiklari , hatta öldürmek istedikleri kişilerin de birer insan olduğunu unuttuklari temel fikrini barındırıyor içinde. Birbirlerine " o' cu bu'cu " diyerek zulmün kapılarını nasıl araladiklarini , Heva ve hevesleri uğruna her şeyi , inandiklarini soyledikleri dini bile , nasıl yol malzemesi olarak kullandıklarını anlatıyor.
konu güzeldi lakin işleyişi beğenmedim. Konu heba olmuş gibi geldi bana .
Kitabi okurken , Yazarın daha önceden de okuduğum bir kaç kitabıyla ister istemez karşılaştırma yaptım ve her kitabında kendi inanç kavramlarını karakterler üzerinden empozevari bir dille anlattığını farkettim . Bu durum konuyu geride bırakıyor ve kitap okumanın daha doğrusu olay içinde ânı unutmanın verdiği hazzı bariz şekilde azaltıyor (en azından benim açımdan öyle).
Olay örgüsü kopuktu çoğu yerde tam hikayeye kapildiğin ve lezzet almaya başladığın an karakterin rolünü kesiyor ve "bu kadar mı?" Dedirtiyordu bana .
Kısaca okuması pek keyif vermedi ...
Uzun lafın kısası Okur arkadaşım kitabı pek beğenemedim . Bana tesir etmedi .
Okur kal selametle kal ... bilinçli kal
Kısaca Okur arkadaşım kitabı pek beğenemedim . O
Bismillahirrahmanirrahim,
Kitap özlü sözlerden oluşan, bu sözlerin anlamlı ve ince yerlere değdiği hayatımız da, güzel bir kitapdı. Her bir sayfaya bir söz yazılmıştı, sanki o kalan boşluklar kişiye o sözün kendisinde çağrıştırdığı anlamları yazması ve yorumlaması için verilmiş bir fırsat gibiydi, çok hoşuma gitti. Biraz bu incelememde birkaç
Çanakkale Ruhu
Halit Ertuğrul her defasında derin hissiyatlar içinde okuduğum bir yazar ...
Kitabı çok çok çok beğendim. Kesinlikle her Osmanlı torununun ve Müslümanın okuması gereken bir kitap.
Kitapta genel olarak toplumun, "bunlardan adam olmaz " damgası yapistirdigi bir grup gencin öğretmenleri olan Hatice ve Muhammet öğretmenin bu çocukları geri kazanabilmek derdine düştükleri bir vakitte Rablerinden gelen bir mesajla çocuklarla birlikte yaptıkları Çanakkale gezisi ve orada yaşananları anlatıyor.
Kitabın her sayfasını gözyaşları içinde okudum . Tüylerim diken diken ola ola , gözümden yaş aka aka ve böyle insanların torunu olduğum bilinciyle gurur duya duya satırlar arasında o zamanları o anları bende yaşadım resmen . Anlatım çok akıcı ve hikayeler arasında kopukluk olmadığı için bir solukta okutuyor kendini .
Ve geleceğin (Allah nasip ederse ) egitimcilerinden birisi olacağım için, halk ağzıyla, "baş edilmesi zor " çocuklarla nasıl iletişim kurabilecegim ya da onlara nasıl daha verimli bir eğitim sunacağım konusunda bana yol gösterici oldu kitap . Senelerce bu gurur verici günü(çanakkale'nin kurtuluşu) kutlardık ,sevinirdik ama bu kadar önemli olduğunu ve oradaki ruhun bu kadar tesirli olması gerektiğini idrak edememişti doğrusu.
Rabbim feyz alanlardan , idrak edenlerden , anladığını , feyz aldığını amele dökebilenlerden eylesin ... Çanakkale ruhunu yaşatanlardan , yaşayanlardan eylesin ... yapılan fedakarlıkları bilincinde olanlardan ve buna layık olmaya çalışanlardan eylesin ... Rabbım bizi de şehitlik makamına eriştirsin ve bizden razı olsun ...
Okur kalın selametle kalın... Bilinçli kalın
Dizelerin "Hikmet"li Çığlıkları
Acıları sahiplenip hissedeni,
Anlamlandıramayacağımız duyguların ilmek ilmek işleyicisi,
Noksan duyguların garip hüznüne sahip çıkanı,
Hâsılı, elem ve kederin sırdaşı..
Yani bize çok yakın, tenimize nüfuz edebilecek kadar..
Bir insanın yüreğinde yangın olurda nasıl Nazım Hikmet'in kelimeleri o ateşe odun taşımaz?
Gönlü kırık, mahzun bir
Hayırlısı Neyse O Olsun
Öncelikle sevgili okur arkadasim kitabı çok beğendim . Kitabın kapağı ve ismi dikkatimi celbettigi için okumak istemiştim en başta ve sonradan iyiki bu kararı vermişim dedim. Kitap işleyiş ve konular itibariyle kişisel gelişim türüne daha yakın bir kitap . Bununla beraber saf bilgi vermek yerine önce bilgiyi verip sonrasında daha da pekişsin diye onunla alakalı bir ve ya bir kaç kıssa anlatılıyor. Bu metot çok hoşuma gitti çünkü saf bilgiye maruz kalıp sıkılmıyorsunuz kitaptan .
Okunmasını kesinlikle tavsiye ederim. Hem her şeyde bir hayır olduğunu görmek için hem de her şerde bir hayır olduğunu görebilmek ve bunu idrak edebilmek için okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kitabı okuduktan sonra hayata bakış açım olumlu anlamda değişti. Artik her olaya , musibete , imtihana karşı "hayırlısı neyse o olur " ya da "vardır bunda da bir hayır " gibi sözlerle gönlümü ferah tutabiliyorum. Ve en önemlisi herkesin ağzına pelesenk olmuş ama gönül ve fikir kapısından girememiş bu sözlerin derin manasını kavradigimi düşünüyor ve gerçekten yürekten inanarak söylüyorum.
Okur kal selametle kal ...
Ah kerem , üzümlü kekim
Öncelikle yazarın okuduğum ilk kitabıydı bununla beraber o kadar beğendim ve o kadar sürükleyiciydi ki yazarın diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Sonu her ne kadar çok fazla hoşuma gitmese ve beni hayal kırıklığına uğratsa da ters köşe olmanın şokunu da yaşatmadi değil .
Kitabı çok beğendim. Kalın bir kitap olmasına rağmen çok surukleyiciydi ve kendini elden düşürmeden okutturabiliyordu . Dolayısıyla kalınlığına aldanıp gözünüz korkmasin hemen alıp okuyun .
Kitapta genel olarak ana karakterimiz "kerem" üzerinden , anne baba hakkı ve ebeveyne saygı , namusun cinsiyeti meselesi , tesettur meselesi , çağdaşlık ve medeniyet kisvesi adı altında ülkemizi geriye götüren davranışlar ve fikir yapıları, "Ben muslumanim" dedikten sonra islam in gerekliliklerini yerine getirmemenin tezatlığı gibi konular üzerinde durulmuş. Yazar ana karakter üzerinde mesajları çok net veriyor ve betimlemeyi o kadar iyi yapıyor ki sanki kitap okumuyor da film izliyorsunuz gibi tasvir edilen şey direk zihinde canlanıyor.
Kısacası okumayi ve okutmayi seven arkadaşım bu kitabı okumalısın, emin ol kazancın büyük olacak ...
Okur kal ! Selametle
Esselâmü aleyküm
Öncelikle bu kitabı okurken ne güzel bir Rabbimin olduğunu anlamadım
İnsanın ne için doğduğunu görevinin ne olduğunu gördüm
Ve bir çok peygamber efendimiz a.s.m hadislerine rastladım bu kitabı okurken ben çok mutlu huzurlu oldum
İnşeallah sizlerde okur sizde mutlu olursunuz
Allah'ın rahmeti bereketi merhameti güzelliği
Bismillahhirrahmanirrahim.
رَبِّ زِدْنٖي عِلْماً
öncelikle eserin mektubat eserinin 19. mektup bölümünden iktibas edilerek yazıldığını ve bu bölümünde kendi içerisinde fırkaralara ayrıldığına açıklık getirerek başlamak isterim.
eserin isminden de "Mu'cizat-ı Ahmediyye" anlaşılacağı üzere peygamber efendimizin(ص) mucizelerinden ve
Bu kitabı “İstanbul sözleşmesi” adlı bi seminere katıldığımda anlatan kişi önermişti. İyi ki önermiş. Bence her ebeveynin, öğretmenin, hocanın, eğitimcinin okuması gereken bi kitap. Yazar acımasız gerçekleri bam bam bam diye anlatmış.
Benimse okurken kanım çekildi. “Hayır ya hayır dünya bu kader kötü olamaz, olmamalı” dedim çok yerde. Ama ne yazık ki kötü ve üzülerek söylüyorum kötüye gidiyor… ahlaki değerimizi alt üst etme planları tıkır tıkır işliyor ve biz deve kuşu misali kafamızı toprağa gömüyoruz…
Vel hasıl kelam. Okumanızı tavsiye ederim. Umarım inceleme faydalı olmuştur. Selametle
Fatıma, bir kadın nasıl olmalıdır sorusuna; olağanüstü çocukluğuyla, iki cephede, içerde ve dışarda, babası-
nın evinde, eşinin evinde, toplumunda, düşüncelerinde,
davranışında ve hayatında sürekli mücadele ve direnişiyle cevap vermiştir. Kitap iki kısımdan oluşuyor ve ikinci ile baslamak istedim kitabın sonunda istemsizce ağladım peygamberin kızı değilde sanki bı ablam gitmis gibi hissettim ...
Birinci kısma gelecek olursak Şeriatinin Şii övgüsünü bir kenara bırakırsak bir müslümanin nasıl olması gerektiğini akıllıca davranması gerektiğini herdaim uyanık olması gerektiğini tutunacak sadece bir dinimiz olduğunu sürekli gostermeye çalışmış bunu yaparken de gerek modernizmi gerek gelenekçiligi irdelemis hatta daha doğrusu igrenmistir...
Sevgili okuyucu bizler aydınlanmak için buradayız ve eğer amacımız aydın bir hayat yaşamaksa her kitap gökteki yıldızlar gibi yol gösterir ...
Sabır ve selametle ..
Bismillahirrahmanirrahim,
Kitabı az önce bitirdim ve gerçekten şunu çok net söyleyebilirim ki hiç beklemediğim bir şekilde kitabın sonu çok etkileyici bitti. Biraz duygulanmış olabilirim.
Kitabı tavsiye eder miyim açıkçası bilmiyorum çünkü bu yazarın okuduğum 2. kitabıydı, ilk kitabı okuduğumda herhalde bir daha okumam diyordum bu yazardan. çünkü
