Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

selen atar

-Merak etme anne, üzerime düşeni yaparım. Üzerime düşeni, hatta düşmeyeni bile hep yaptım ben. İlkokulda her sabah 'Yasam küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu budunumu özümden çok sevmektir' andını, anlamını hiç düşünmesek de bağıra bağıra okurduk..................Hep vazifelerim vardı benim. Önceleri aileme, anneme, kardeşime, okuluma, öğretmenlere, vatana, millete; sonraları halka, işçi sınıfına, partiye, dünyaya karşı vazifelerim vardı. Herkese, her şeye doğuştan borçluydum sanki.
Sayfa 16
Reklam
Burnumu nasıl indirebilirdim, nasıl onların istedikleri gibi sakin, yumuşak başlı, itaatkar olabilirdim? Çocuktum ve eziktim.
Sayfa 8
Birbirine uyumsuz parçalardan oluşan lego setiydi hayat.
Sayfa 174

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Daha Baştan Kahkaha Attırdı: Volvo Kamyonlar Nam-ı Diğer Doppler 2
Ayrıca Tanrı'ya da kızgın. Ama onu toptan gözden çıkaramıyor. Onun için kapıyı hafif aralık bırakıyor. Konuşacak başka kimsesi yok.
Sayfa 8
Tanınmadığın bir kentte ne denli isterdin yitip gitmeyi… ama öyle kolay değil. Henüz rüzgarlara doydun mu. Sor kendine…henüz bulutlara doydun mu. Yeterince haykırabildin mi henüz..
Sayfa 62
Reklam
Bizim insanlarımızın insan sevmesi, insan okşaması çocukluktan engelleniyor. Saptırılıyor. Çarpılıyor.
Sayfa 44
Yıllar sonra, sabah karanlığında küçücük ilkokul çocuklarının belleğimden silemediğim vatan şiirlerini ezberleyerek, siyah giysiler içinde okula gittiklerini görünce, nemli İstanbul sabahlarında… - Hiçbir yanlış değişmedi, diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Sayfa 22
Sen yanlış biliyorsun, ama benim bildiğimin de doğru olduğunu söyleyemem.
Sayfa 261 - yapı kredi yayınları
Cemil Meriç
“Gökten ateşi çaldığı için bütün Promete’ler gibi, Tanrıların gazabına uğrayan bir fikir maceracısı…”
Sayfa 46
Ben Tanrı'yı değil kendimi arıyorum ki bu çok daha karmaşık. Tanrı hakkında pek çok şey yazılıp çizilmiş, ama benim için bir tek satır yazılmamış.
Sayfa 118
Reklam
-Bizim subaylardan biri bir Alman kıza aşık olmuştu… Komutanların kulağına gitti… Rütbesini düşürüp cephe gerisine yolladılar. Tecavüz etmiş olsaydı…
Sayfa 376
Okulda bize ölümü sevmeyi öğrettiler. Falan şey uğrunda ölmeyi nasıl istediğimize, hayal ettiğimize dair kompozisyonlar yazardık.
Sayfa 11
Ülke de, çoktan atıl ve işlevsiz hale geldiği halde saygın kabul edilen yasa ve gelenekleri yeniden düzenlemeyi teklif eden oğullarını mirasından menediyordu.
Sayfa 65
DICKENS
Yaşlı, genç, herkes her ay o belli günde kitabı daha önce elde edebilmek için iki mil yol kat edip postacıya koşuyorlardı. Daha dönüş yolunda okumaya başlıyorlar, birbirlerinin omuzlarının üzerinden sayfalara bakıyorlar..
Sayfa 48
Fakat bunlar, “Kuru baklayla ateş yakamayız!” demesini ve kaptanın yarım koyununu almasını öğrenmişler…
Sayfa 78
yine de her oğul gibi, ne kadar direnirsem direneyim daha en başından babama karşı yeniktim.
Sayfa 21
Reklam
Gerçekte benim incelediğim şey, yani kişilik, psikolojik varlık mevcut değil; bir psikiyatristin bunu söylemesi şaka gibi, değil mi?
Sayfa 10
İnsanlığın yeryüzünde çalışıp didinerek yarattığı her şey köpükten ibaret
Sayfa 20
Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur.
Sayfa 20