Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

selen atar

184 syf.
9/10 puan verdi
Günlük yaşamın olağanüstü samimiyeti
Sezgin Kaymaz, okuduğum en içten,samimi yazar. Sanki bir arkadaşınız ile oturmuşsunuz da havadan sudan sohbet ediyorsunuz.Sezgin Kaymaz ile tanışana dek öykü türüne daha mesafeliydim ancak 2024 okumalarında bu türe daha fazla ağırlık verme kararımda etkisi büyük. Bugün bize kim geldi eserinde ise aile, evlilik,arkadaşlık, iş yaşamı ile ilgili oldukça dokunaklı, komik hayatın içinden hikayeler var. Ben Yusuf ve Bakele kitaplarından tanik olduğum karakterlerin, aile bireylerinin hikayeleri Bugün Bize Kim Geldi de devam ediyor. Özellikle Kaymaz'ın annesi Sabiş'li bölümlere bayılıyorum. Günlük yaşamın,rutinlerin görmeyi bilene ne kadar sıcak, etkileyici ve duygu yüklü olduğunu hissetmek isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim
Bugün Bize Kim Geldi
Bugün Bize Kim GeldiSezgin Kaymaz · April Yayınevi · 2016927 okunma
Reklam
224 syf.
7/10 puan verdi
Hayatta Kalanlar, Miras kitabındaki gibi soğuk, duygusuz anlatımlı klasik İskandinav Edebiyatı unsurları barındıran bir eser. Hikaye sonu itibari ile çok çarpıcı ve tahmin edilemez. Tıpkı Miras’taki gibi aile ve sevgi meselesini ele alıyor hatta bir ara gizemli olayın Miras’taki hikaye ile aynı durum olduğu ekseninde gidip gelsem de bambaşka bir hikaye okuyoruz. Açıkçası edebi olarak büyük beklenti içine girmemek gerek, çok iyi yorumları olmasaydı bitiremezdim. Bir süre sonra gizemli hikaye bir yere bağlanamayacak boş boş okuyorum hissiyatı yaratıyor. Ancak okuyucu yorumlarında da belirtildiği gibi son bir kaç sayfada çözümleniyor. Kesinlikle herkesin sevmeyeceği, ama başlayanların da sonuna kadar okumasını öneririm.
Hayatta Kalanlar
Hayatta KalanlarAlex Schulman · TİMAŞ YAYINLARI · 0689 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
Tuhaf, Komik, Hüzünlü
Mezbaha Beş, Amerikalı yazar Kurt Vonnegut'un 1945 yılında kendisinin de bizzat yaşadığı Dresden Bombardımanını fantastik gerçekçi bir üslup ile hicvettiği romandır. Bir katliam mı, savaş gerekliliği mi olduğu hala tartışılan Amerika ve İngiltere'nin yakıp yıktığı resmi 25.000 gayri resmi açıklamalara göre 135.000 insanın can verdiği Dresden'de yazar Vonnegut bu saldırı esnasında 5 nolu mezbahada saklanmış ve ardından esir edilmiştir. Kitabına da hayatının kurtulduğu bu mezbahanın adını vermiştir. Önemli bir savaş karşıtı yapıtları arasında yer alan Mezbaha Beş, dili, üslubu oldukça farklı bir metin. Öncelikle Vonnegut Dresden'de yaşadıklarını kitap haline getirme/getirememe hikayesini anlatıyor ve ardından uydurma sarkastik karakteri Billy Pilgrim'in zamanda atlayan tuhaf yaşamına bizleri tanık ederek savaşın yıkıcılığını hem komik hem hüzünlü bir şekilde anlatıyor. Mezbaha Beş, bana alışık olmadığım, biraz tuhaf bir okuma deneyimi sunmakla birlikte yine pişman olmadığım güzel bir yazarla tanıştırdı.
Mezbaha Beş
Mezbaha BeşKurt Vonnegut · Can Yayınları · 20211,518 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
9/10 puan verdi
Hukuk mu İnanç mı?
“Bir mahkeme bir çocuğu... yetiştirilmesiyle ilgili... herhangi bir hususta karar verirken öncelikle çocuğun refahını dikkate alacaktır.” Çocuk Yasası, madde 1(a) 1989. Bir mahkeme bir çocuğu, bir insanı ne kadar koruyabilir, koruyabilir mi? Mahkemede verilen kararlar, kararı verenin görüşlerinden ne kadar bağımsızdır? Hakimin verdiği karar
Çocuk Yasası
Çocuk YasasıIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20232,710 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
''Yüzleşmenin İlk Enstürmanı Görmek''
Dikkat spoiler içerir! Defalarca yıkılıp yeniden kurulan bir şehir ve bu şehirde sokakta yaşayan beş kişi. Biri ''kendi tercihi'' ile evini, işini bırakan bir beyaz yakalı ve şair Musa, bacaklarını sevdiği adam için kesen Efsun Abla , hafızasını yitiren Adnan Abi, çocukluğundan beri sokaklarda yaşayan ve ruhundaki boşluğu
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,226 okunma
Reklam
310 syf.
7/10 puan verdi
Fink kitabının mottosu haline gelen ''bu romanda anlatılanlar gerçek olmasaydı onları uyduramazdım'' cümlesi kitabın biçimini tam olarak karşılıyor. Ne kadarı gerçek, ne kadarı hayal ürünü anlayamıyoruz. Bunun pek bir önemi de yok gerçi. Uzakdogu’da bir zamanlar ünlü bir top modelin sansasyonel, acıklı, eğlenceli yer yer abartılı, inişli-çıkışlı ve saçma bir yaşam hikayesini okuyoruz. Buradaki saçmalıktan kitabın başarılı olmadığı anlamı çıkmasın lütfen. Menteş bence tam da bu saçmalık üzerine kitabını biçimlendirerek, daha önce okumadığım bir tarzda inanılmaz hızlı ve sıçramalı bir kurgu ile bizlere sunuyor. Kitabın kahramanı Göksenin Bey'in Hollywoodvari yaşam öyküsü benim ilgimi çekmese de, kahramanın yazarını bulma hikayesi ve Menteş'in dili ve biçimi bana ilginç bir okuma deneyimi sundu. Son olarak bölüm başlarında yapılan alıntılarda Giovanni Papini'den Ciwan Haco'ya uzanan geniş bir yelpaze sunan Menteş'in Fink kitabı yoğun okumalar arasına alınabilecek su gibi akıp gidecek farklı bir deneyim arayanlara önerilir.
Fink
FinkMurat Menteş · Alfa yayınları · 20212,872 okunma
461 syf.
8/10 puan verdi
Güzellik Bir Yaradır da Endonezyalı yazar, Eka Kurniawan Dewi Ayu isimli bir fahişenin kendi ataları, çocukları ve torunları üzerinden bir ülke tarihini resmetmiş adeta. Önce Hollanda sömürüsü, ardından Japon istilası, sonrasında komünist rejim ve siyasi çalkantılarla birlikte yıllarca erkeklerin oynadığı bu siyasi oyunda dünyanın her coğrafyasında olduğu gibi kadınların yaşadıklarına tanık oluyoruz. Endonezya siyasi tarihi bilmediğim bir kapı olsa da yukarıda belirttiğim gibi yaşananlar insanlığın ortak acıları. Ancak yazar bu hikayeyi büyülü gerçeklik temaları ve fantastik öğelerle o kadar güzel anlatmış ki gerçekten de bir yandan çok farklı bir okuma deneyimi sunuyor. Yüzyıllık Yalnızlık'a yapılan benzetmeye katılsam da kesinlikle Marquez'in dili ile kıyaslanamayacağını düşünüyorum. Özellikle siyasi tarihin anlatıldığı kitabın ortalarında yazarın edebi dilden uzaklaşıp tarihi bilgilerle beni biraz boğduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Tabi burada Domingo yayınevinden çıkan kitabın orjinal dilinden değil İngilizceden çevrildiğini unutmamak lazım. Bir gün kendi orjinal dilinden yapılan çeviriyi de okumayı umut ederim.
Güzellik Bir Yaradır
Güzellik Bir YaradırEka Kurniawan · Domingo Yayınevi · 2017586 okunma
140 syf.
5/10 puan verdi
İlle de Roman Olmasın
Zülfü Livaneli'yi dinlemeyi, köşe yazılarını okumayı, tv programlarını izlemeyi hep sevdim. Ama ne kadar pozitif ayrımcılık yapsam da kitapları 25 yaş sonrası olmuyor. Leyla'nın Evi, Serenad, Engereğin Gözü mükemmel olmasa da beğendiğim hikayelerdi. Ama Son Ada, Kardeşimin Hikayesi, Konstantiniyye Oteli ve son olarak Balıkçı ve Oğlu çok üzgünüm ama çok sığ hikayeler. Köşe yazıları dahi çok daha etkili olan yazarın bu eserlerinde alıntı yapacak, altını çizecek tek bir sözcük, edebi kırıntı yok. Her biri bildiğimiz güncel sorunların Ayşe, Fatma, Ali, Mehmet karakterlerine giydirilmiş hikayeler. Ha belki daha sonraki nesillere kanıt niteliği taşıyacak yazılar ama illa roman olacak diye bir kaide yok. Yazarı tekrar okur muyum evet ne yazdığını merak eder yine okurum. Belki de Livaneli bunun arkasına sığınıyor nasılsa okunuyorum kasmaya gerek yok..
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,8bin okunma
336 syf.
6/10 puan verdi
''Ah Tutku Beni Öldür müsün'' beğenip beğenmeme arasında gidip geldiğim bir eser oldu. Psikolojik, toplumsal ve kültürel öğelerin çatışması çerçevesinde geçen polisiye türünde olan kitap öncelikle çok ilgimi çekse de belki bu türe çok aşina olmadığım için sonlara doğru temposu artsa da olay örgüsünden sıkıldım. Metindeki karakterlerin toplumsal sınıfları bağlamında birbirleriyle ilişkileri, davranışları, psikolojik tutumlarını oldukça beğendim. Ancak polisiye sarmalı ilgimi çekmedi.
Ah Tutku Beni Öldürür müsün
Ah Tutku Beni Öldürür müsünCahide Birgül · Kafka Kitap Yayınları · 2020535 okunma
309 syf.
8/10 puan verdi
Görünürde aile içi hesaplaşmalar, miras kavgası, baskıcı baba, çocuk kalmayı tercih eden anne, bu sevgisiz ortamda çıkar ilişkileri güden kardeşler ile burjuva sınıfına mensup Norveçli bir ailenin en büyük çocuğu Berglijot'un kapalı kapılar arkasında kalmış sırrı. Berglijot'un yaşadıkları zaten yeterince sarsıcı iken kitabı özel kılan ise ailesinin ikiyüzlülüğü, unut canım ne büyüttün tavrı, kendisine destek olsalar, hikayesini dinleseler onları belki de affetmeye razı bu naif kadını inatla hiçbir şey olmamış gibi yanlarında olmaya zorlayarak vicdanlarını rahatlatmak istemeleri. Oldukça vurucu ama aynı zamanda çok naif bir kitaptı. Herkese tavsiye ederim.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,777 okunma
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
Arguvan'da yaşayan, yarım yüzyıldır yas evlerinde, taziye çadırlarında ağıtçılık yapan, ecel vakti yaklaşmış bir kadının hikayesi Ucunda Ölüm Var. Gençken Heves Ali isimli bir saz aşığına gönlünü kaptırır ağıtçı kadın ve yıllarca onu unutmaz. Azrail'i beklerken bir gün Heves Ali'nin ben öldüm bul beni sesini işitmesi üzerine bu kara elbiseli, hüzünlü, yaşlı kadın diyar diyar gezerek Ali'sini arar. Her şehirde memleketimizin yaralarından doğan insanların acısına ağıt yakar. Bazı kitaplar vardır öfkelendiğiniz için seversiniz, bazıları vardır heyecanlandırır. Kimi düşündürür, kimi duygulandırır... Ama anladım ki Kemal Varol kitapları beni dinlendiriyor. Kelimeler, sözcükler, cümleleri huşu içinde okuyorum. Çok içten, samimi, naif bir dilin yanında çok dokunaklı, boğazda düğüm bırakan muhteşem hikayeler anlatıyor yazar. ''Beni bir gün bile düğünlerle şenliklerine davet etmediler. Hep ölüme çağırdılar'' syf 24 ''Herkesin benim ölülere ağladığımı sanıyor. İçimdeki merhametin herkesten fazla olduğunu, gam yükümün ağır, dilimin çok yara tattığını düşünüyorlar...... Gözyaşlarım bütün bunları bahane edip akarken ben ölülere değil hikayelerine ağlarım......Ama ben aslında ölülerin hikayelerine de ağlamam.... Ülkenin tüm şehirlerinde, kasaba ve köylerinde dolanı dolanı aradığım. olur olmaz herkeste izini sürdüğüm, bir türlü bulamadığım adama ağlarım aslında.'' syf 25 '
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm VarKemal Varol · Everest Yayınları · 20211,892 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
Perdenin Ardındaki Yaşamlar
Evler, cinler, perdeler hem kapak tasarımı hem de ismi ile oldukça müsemma bir eser. Öykülerde o çok bilindik psikolojik ve toplumsal konular işlenirken yazarın kendine has anlatımı ve yer yer “fantastik” tarzı ile inanılmaz lezzetli, okuru oldukça doyuran hikayeler mevcuttur. Yazarın çocukluğundan, ülkesinden, toplumsal ve kültürel izler barındıran öykülerinde çoğunlukla kadın hikayeleri olmakla birlikte, aile, ana, baba, kardeş, eş, çocuklar en çok da kız çocuklarının hikayeleri tıpkı bir perdenin ardından göründüğü gibi yarı belirsiz, tuhaf, tam olarak anlaşılamamakta.. Ama bu bilinmezlik, yarı saydamlık hikayeleri daha da etkileyici kılmaktadır. Sonuç olarak çok beğendiğim farklı bir eser oldu.
Evler, Cinler, Perdeler
Evler, Cinler, PerdelerLyudmila Petruşevskaya · Jaguar Kitap · 2020299 okunma
67 syf.
9/10 puan verdi
20’li yaşlarda Tezer Özlü okumaya Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı eseri ile başlamaya çalıştım ancak sıkıldım, devam edemedim. Fakat içimde hep uhde olarak kalmıştı. Yıllar sonra yeniden cesaret edip Çocukluğun Soğuk Geceleri ile başladım Tezer’i okumaya ve o kadar sevdim ki diğer eserlerini de ard arda okudum, okuyorum. Şu yaşta bu yaşta okunmalı gibi bir ayrıma girmeyeceğim zira Tezer Özlü de yazılarını çok genç yaşta yazmaya başlamış bir yazar. Her bireyin olgunluk derecesi, hayata bakış açısında değişikliklerin yaşandığı kırılımlar farklı dönemlere rastlayabiliyor. Çocukluğun Soğuk Geceleri’ ne gelirsek özellikle her anne baba okumalı. Okumalı ki günlük yaşamda geçiştirdiğimiz “normal” saydığımız gelenek, görenek, ideoloji vb adı altında anormallikler düşünen, sorgulayan bir insan ruhunu nasıl derinden etkiliyor, kapana kıstırıyor. Sevmek, düşünmek, gerçek anlamda var olmak isteyen bireyin bu yükü, acıyı kaldıramayıp tedavi olması ancak tüm bu deliliği normalleştiren toplumun, bireylerin akil sayılması gerçekten çok acı. Of..
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,5bin okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
GERÇEKLEŞEN DİSTOPYA: SEMENDERİZM
Öncelikle ben de Semenderlerle Savaş'ı her okuyan taze okur gibi ''BU KİTABI NEDEN KİMSE BİLMİYOR'' hayıflanmasını yapmadan geçemeyeceğim. 1984, Cesur Yeni Dünya, Biz gibi diğer distopik eserlerle birlikte anılmamasını anlamıyor; Jaguar ve İthaki'nin yeniden basması ile birlikte daha fazla okurla buluşmasını ümit
Semenderlerle Savaş
Semenderlerle SavaşKarel Čapek · Jaguar Kitap · 2021292 okunma
172 syf.
7/10 puan verdi
Estetik Açıdan Cinayet
Thomas De Quincey'in bu kitabı, katilin bir sanatçı, cinayetin bir sanat eseri olarak ele alınması gerektiğine dair denemelerinden oluşmaktadır. Bu denemeler yazarın Londra'da, Ratcliffe Yolu Cinayetleri olarak adlandırılan bir seri katil vakasından etkilenmesi ile kaleme alınmıştır. 'Hastalıklı Derecesinde Erdemli Bir Adamın Uyarıları'' adlı ilk bölüm, Blackwood's Magazine dergisine bir adamın mektubu ile başlıyor ki bu dergi aynı zamanda Thomas De Quincey'in de bu denemeleri yayınladığı dergi. Cinayete ilgi duyan, polis kayıtlarından çıkan her türlü korkunç olayı bir sanat eseriymişçesine inceleyen bir derneğin konuşmalarını ifşa eden ''erdemli ve vicdanlı'' bir okurun mektubu ile başlar kitap. Dernek üyelerinden biri şöyle der:'' Baylar.... İnsanlar artık güzel bir adam öldürme olayının bileşimine; biri öldürecek öteki ölecek olan iki salakla, bir bıçak, bir kese ve bir karanlık sokaktan daha fazla bir şeyler girmesi gerektiğinin farkına varmaya başlıyorlar.'' ki Edgar Allan Poe, pek çok cinayet ve dedektif romanları işte Thomas De Quincey'in bu denemelerinden etkilenerek gelişmiştir. Lars Von Trier The House That Jack Built filminde de yine De Quincey'den ilham almıştır. Yazılar içerisinde Kabil'den, Antik Yunan'a, Roma dönemine değin pek çok efsaneye metne, filozofa gönderme mevcuttur. Günümüzde de romanlara, filmlere konu olan ''iştah kabartan'' cinayet öykülerinin, 19. yüzyılın ilk dönemlerinde etik, ahlak değerler çerçevesinde ilk defa ele alınması açısından oldukça önemli bir eser.
Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet
Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak CinayetThomas de Quincey · İletişim Yayıncılık · 2018230 okunma
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.