Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kâh Tabakhâne [Debbağhane] deresinin sarmaşıklar, sarı çiçekler, yüksek kayalıklar arasından uğuldaya uğuldaya gelen sedası, kâh harabeler ortasında beyaz çiçekleriyle gülen bir erik ağacının yeşil tomurcuklu dalları üzerinde bir kuşun hazin ötüşü işitiliyor. Hiç bir evin ahşap kısmı bırakılmamış . Bazen bir çatının tahtaları yarı sökülmüş , bazen bir evin çiknoları tamamen sökülmek istenirken bırakılmış . Sokaklarda iri iri fareler aç ve ürkek dolaşıyor. Dingilleri havaya dikilmiş cephane arabaları yolları kapatıyor. Camiler elim bir halde. Hemen hemen tamamı da ahıra çevrilmiş . İçlerine bir karış gübre yığılmış . Mihrapları ve mimberleri , ahşap kısımları tamamen yıkılmış , Kelime-i Tevhid'ler parçalanmış . Duvarlara yazılan Rusça yazılarla beraber, yapılan resimler utanç verici. Bu resimlerde Türk kadınları tahkir ediliyor. Minarelerden bazıları yıkılmış , bazılarının kıymetli ve süslü şerefeleri parçalanmış . İçkale camii, ahırdan başka bir şey değil . Yanındaki susuz ve kırık çeşme üzerinde şu satırlar okunuyor: ES-SULTAN-EL AZİM, ES-SULTAN İBNİ SULTAN SÜLEYMAN İBNİ SELİM HAN BİN BEYAZİD HAN, HALLEDEHÛ MÜLKEHÛ SENE 935[1528]
Sanma şahım /herkesi sen/ sadıkane /yar olur Herkesi sen/ dost mu sandın /belki ol /ağyar olur Sadıkane /belki ol /âlemde/ dildar olur Yar olur /ağyar olur/ dildar olur/ serdar olur |•Yavuz Sultan Selim Han
Reklam
dünyaya bin defa tekrar gelsem yavuz’un ruhunda ölmek isterim. yavuz sultan selim han hazretleri.
Yavuz Sultan Selim Han
Hocası İbni Kemal'in atının ayağından sıçrayan çamurlu kaftanın, öldüğü zaman tabutunun üstüne serilmesini vasiyet etmiştir. Bugünlerde ögrencilerin öğretmen ve idarecileri pusu kurup yaralama ve hunharca öldürmesi karşısında ecdadımızın ilme ve Âlimlere, Öğretmene verdiği değere bakmak lazım.
Sayfa 190 - Gülnar YayınlarıKitabı okudu
Milletlerin kaderine yön veren insanlar ve olaylar vardır. Türkler; "Anadolu Coğrafyasını" Hoca Ahmet Yesevi ile tanımış; kefenlik beyaz elbise giyip şehit olmayı göze alan Alparslan'la "Vatan" kılmış; Dünyayı bir padişaha az, iki padişaha çok gören Yavuz Sultan Selim'in, Çaldıran Savaşı öncesinde gördüğü gevşekliğe karşı "karısı ile oturmak isteyenler kalsın, merd olanlar beni takip etsin" diyerek tek başına atını sürmesi, Sina çölünü geçerken yayan yürümemesini söyleyenlere karşı "önde Resulullah yürürken, ben ata binmem" diye cevap vermesi Hilafetin kapısını almış; Kanuni Sultan Süleyman'ın çevresinin tesirinde kalıp, Şehzade Mustafa'yı katli ile de İmparatorluk duraklama dönemine girmiştir. Padişahın, Yeniçeri ocağını ip cambazlarını kabulü ile ordu bozulmuş. Abdülhamit Han'ın politik manevraları ile Avrupa 30 sene kendi problemleri ile uğraştırılmış. Mustafa Kemal'in "ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir..." sözü ile yeni bir devletin temelleri atılmış.
"Ben ki, yıldırımlar yapan Selim Han'ım; esirgeyene merhamet ederim, lakin zalime kılıç çekerim." Yavuz Sultan Selim
Reklam
Kırım'ın kaybedilmesi:
1774 Kaynarca Antlaşması ile Kırım Hanlığı'nın ba­ğımsızlığı kabul edilmişti. Bu, Rusya'nın Kırım Hanlığı'nı yıkmak ve kendi ege­ menliği altına almak için aulmış bir adımdı. Nitekim, antlaşmanın imzasından sonra, Ruslar, Kırım'da iç anlaşmazlıklar çıkarmaya, halkı Kırım Hanlarına karşı ayaklanmak için kışkırtmaya ve nihayet Kırım'a asker sevkederek, istediklerini Han seçtirmeye başladılar. 1777'de, evvelce Petersburg'da bulunmuş ve Katerina'nın sempatisini kazanmış olan Şahin Giray'ı, askeri baskı altında, Han seçtirdiler. Rusların bu müdahalesi Kırım Tatarlarının hoşuna gitmediği gibi, Osmanlı Devleti'ni de kızdırdı. Babıali, bu işe müdahaleye karar Yerdi ve o da İstanbul' da bulunan Selim Giray'ı Kırım Hanı tayin ederek, başkent Bahçesaray'a gönderdi. Bu iki Han arasında mücadeleler oldu ve Selim Giray mücadeleyi kaybedince İstanbul'a döndü. Osmanlı Devleti Rusya ile yeni bir savaşa başvurmak istediyse de, Fransa'nın araya girmesiyle bundan vazgeçti. Ve 10 Mart 1779'da Rusya ile yaptığı Aynalıkavak Antlaşması ile , Şahin Giray'ın Hanlığını tanıdı. Fakat Ruslar da asker­lerini geri çekeceklerdi. Ne var ki, Ruslar Şahin Giray vasıtasiyle Kırım'a nüfuz et­meye devam ettiler ve nihayet 1783'te Kırım'ı işgal ve Rusya'ya ilhak ettiler.
Padişah atından inmiş yürüyordu. Hasan Can merakla bu durumu Yavuz Sultan Selim Han Hazretlerine sordu. Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri: “ Hasan görmüyor musun; önümüzde Allah’ın Rasûlü Fahri Kâinat (sav) Efendimiz yaya yürürken biz nasıl at üstünde olabiliriz?”
Bunları Öldüren hangi Irktandı sor gücün yetiyorsa ???
12 Eylül 1980 ile Ekim 2000 arasında öldürülen öğretmenler Ramazan Oğuz Antalya 20 Eylül 1980 Cengiz Aksakal Artvin 12 Kasım 1980
“Cevher-i hâk-i kudümü tûtiyâdır çeşmime Hak-i râhı rüşen eyler rûz-i haşrin zulmetin" "Resülullah Efendimiz'in (s.a.v.) ayak bastığı toprak, bir cevher; III. Selim'in gözlerini açan, bir mukaddes sürmedir. O'nun (s.a.v.) yolunun kirpiklere sürülmeye layık toprağı, mahşer gününün karanlığını ümmetine aydınlık eyler." SULTAN III. SELİM HAN
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.