Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KUDÜS'TEKİ İLK OSMANLI ESERİ
KASIM PAŞA ŞADIRVANI Kasım Paşa Şadırvanı,Osmanlı'ya ait Kudüs'teki ilk eserdir.Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinde Kudüs'ü fethi sonrasında Harem-i Şerif'e inşa edilen ilk yapı olması sebebiyle ayrı bir önemi haizdir... Osmanlı'nın Kudüs'ü alır almaz bir şadırvan inşa etmesinin şüphesiz Hanefilik mezhebiyle yakın alakası vardır.Şafi mezhebinde bilhassa boy abdesti alınırken durgun sudan da istifade edilebilirken Hanefilerde temizlik için akan su gerekir. Kudüs halkı ağırlıklı olarak Şafi'dir ve bir havuzda toplanmış durağın suyu kullanabilir.Ancak Hanefi fıkhında bu konuda farklı bir anlayış olduğu için Kudüs'teki ilk Osmanlı eserinin bir şadırvan olduğunu görüyoruz.Hatta Mescid-i Aksa'da şadırvan ve havuzlarla ilgili bir sicilde Hanefi Musluğu diye bir ifade geçtiğini görüyoruz.Bahsettiğimiz nedenlerden dolayı bu sicilde söz edilen yapının Kasım Paşa Şadırvanı olma ihtimali yüksektir. Sekizgen bir gövdeye sahip olan şadırvanın Batıya bakan cephesinde 3 satırlık Arapça bir Kitabe bulunmaktadır.Burada şöyle yazar: 'Bu mübarek sebil Allah-u Teala ve Onun rızasını talep için efendimiz en büyük sultan,dünyayı yöneten ikinci Süleyman,Arap ve Acem emirlerinin Emiri Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman'ın günlerinde Kasım Paşa tarafından,Allah istediğini erdirsin,Allah'a muhtaç Kulu Abed Rabbihi Mustafa'nın eliyle 933(1527) yılının muazzam Şaban ayının son 10 gününde yapılmıştır'
Halil İnalcık’ın da işaret ettiği gibi Selim Giray Han, “Sultanların ve sadrazamların sürekli değiştikleri bir devirde Osmanlı İmparatorluğunun devamlı müdafaasını” sağlamaya muvaffak olan kişidir.
Reklam
Kuşkusuz niyetin en mühim taraflarından biri haramlardan kaçınmaktır. Çünkü haram işleyerek salih amel yapılamaz ve haramların iyi niyetle yapılması bunları haramlıktan çıkarmaz. Mesela bir kimse birinin gönlünü almak için bir başka gönlü incitse veya başkasının malıyla sadaka verse; cami, han, hamam veya kervansaray yaptırsa; yahut faiz ile elde edilen bir gelirden şehirler imar etse, ihtiyacı olanları sevindirse sevap kazanamaz. Bunlardan sevap beklemek beyhude bir iştir. Bunların tam aksine zulüm ve günah da, iyi niyet ile işlenirse yine günah olur. Böyle işleri terk etmek ise sevaptır. Öte yandan kişi, yapılması günah olan işleri günah olduğunu bilmeyerek yaptığında da sorumluluktan kurtulamaz. Çünkü bir Müslümanın bilmesi gereken şeyleri bilmemek ve öğrenmemek de vebaldir.
Türkiye bugünkü Irak faciası tekrarlanmak istenmiyorsa, elbette ki bu konuda ruh sahibi olacak; ama henüz mahalleye iyi tanımayan bir mahalle sakiniyiz. Üstelik bu kusur bütün orta doğulular için geçerlidir. Yavuz Sultan Selim han 4 asırlık barışı komutan olarak sağladı. Gelecekteki barış'ın aynı yöntemle sağlanamayacağı çok açıktır.
Abdülaziz Han hâ'l ediliyor
Abdülaziz Han, Topkapı Sarayı'na nakledildi. Sarayburnunda karaya çıkan hakan ve ailesi, arabalara bindirilerek Saray'ın harem kısmına getirildiler. Saray hazırlanmamıştı. Hakan ve ailesine öğle yemeği verilmedi. Üçüncü Selim dairesine yerleştirildiler. Önce bunun, çok kaba bir dikkatsizlik eseri olduğu sanıldı. Zira burası, 68 yıl önce, Üçüncü Selim'in Şehid edildiği daire idi. Sonradan bilhassa bu daireye yerleştirilmeleri için Hüseyin Avni Paşa'nın emir verdiği anlaşıldı. Türk ordusunun başındaki adam, çepeçevre düşmanla çevrili büyük bir imparatorluğun Orduları ile uğraşacağına böylesine süfli işlerle vakit harcayıp mizacına yakışır şekilde eğleniyordu.
Ben ki sultan-ı selâtin ve burhan-ül havakin, tac bahs-i hücrevan ruy-u zemin, zillûllah-i fil arzeyn, Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Karaman'ın ve Rum'un ve vilayet-i Dulkadriye'nin ve Diyarbekir'in ve Kürdistan'ın ve Azerbaycan'ın ve Acem'in ve Şam'ın ve Haleb'in ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve külliyen diyarı Arabın ve Yemen'in ve dahi nice memleketlerin -ki âbâ-i kiram ve ecdad- muazzam enerallahû berahineküm- kuvvet-i kahireleri ile fetheyledikleri ve Cenab-ı Celâletmeabım dahi tig-i ateşbar ve şimşir-i zafer-i nigarım ile fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı, Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım. Sen ki Françe vilayetinin kralının Françesko'sun.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Gamına gamlanıp olma mahzun Demine demlenip olma mağrur Ne dem baki, ne gam baki, ya Hû -Yavuz Sultan Selim Han-
SELİMNÂME
Ben Sultan Selim Han! Anadolu’nun ve Rum’un ve Acem’in ve Türkmen’in ve Kürd’ün ve Arab’ın ve Kıpti’nin ve Ermeni’nin ve Gürcü’nün ve Tatar’ın ve Çerkez’in ve Ubıh’ın ve dahi ismini saymaktan yorulacağım milletlerin sultanı… Ümmet-i Muhammed’in Halifesi… Mekke ve Medine’nin hizmetçisi… Mağlup hasmım İsmail Şah’ın hitabıyla “Zamanın
Kâh Tabakhâne [Debbağhane] deresinin sarmaşıklar, sarı çiçekler, yüksek kayalıklar arasından uğuldaya uğuldaya gelen sedası, kâh harabeler ortasında beyaz çiçekleriyle gülen bir erik ağacının yeşil tomurcuklu dalları üzerinde bir kuşun hazin ötüşü işitiliyor. Hiç bir evin ahşap kısmı bırakılmamış . Bazen bir çatının tahtaları yarı sökülmüş , bazen bir evin çiknoları tamamen sökülmek istenirken bırakılmış . Sokaklarda iri iri fareler aç ve ürkek dolaşıyor. Dingilleri havaya dikilmiş cephane arabaları yolları kapatıyor. Camiler elim bir halde. Hemen hemen tamamı da ahıra çevrilmiş . İçlerine bir karış gübre yığılmış . Mihrapları ve mimberleri , ahşap kısımları tamamen yıkılmış , Kelime-i Tevhid'ler parçalanmış . Duvarlara yazılan Rusça yazılarla beraber, yapılan resimler utanç verici. Bu resimlerde Türk kadınları tahkir ediliyor. Minarelerden bazıları yıkılmış , bazılarının kıymetli ve süslü şerefeleri parçalanmış . İçkale camii, ahırdan başka bir şey değil . Yanındaki susuz ve kırık çeşme üzerinde şu satırlar okunuyor: ES-SULTAN-EL AZİM, ES-SULTAN İBNİ SULTAN SÜLEYMAN İBNİ SELİM HAN BİN BEYAZİD HAN, HALLEDEHÛ MÜLKEHÛ SENE 935[1528]
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.