“Ey hükümdarlar hükümdarı! Bağışlayan ve merhamet dolu olan! Kainatın dizginlerini eline al! Kullarına şu kainat denilen şey, adeta bir cehennem gibi kasvetli ve elem dolu geliyor. Serzenişler çoğaldı…”
“Hakikaten bu memleket, iyi idarecilerden tamamen mahrum. Önümüzdeki zamanlar pek karanlık. Çalışılsa, milli istiklal elde edilse bile adamsızlık, yine bu memleketi felaketlere sürükleyecek.”
“…Yunan askeri, şımarık Rumlarla sarılı, geliyormuş. Bu yerli Rumlar onları karşılamaya gelen bizimkileri sarmışlar, “zito Venizelos” diye bağırmalarını istemişler. Ötekiler galiba bağırmış, albay, bağırmamış olacak ki onu süngülemiş, öldürmüşler.”
Deryalarda oynar kayık
Kimi sarhoş kimi ayık
Dünya fani insan konuk
Demlerin süren öğünsün
Metin Karacaoğlan metin
Yüğrük derler aşkın senin
İnsan insanın kıymetin
Sağlıkta bilen öğünsün
“İstemeye istemeye uzun soluklu bir işe girişmek, gerçekleştirilmeye çalışılan şeyi sevmemek her türlü başarı şansını bir kenara bırakmak demektir. Başarmak için vazifeyi sevmek gerekir.”
“Kapıdan geçerken bir kemerin altında yatan taşa takıldım. Bir kadın mezar taşından bir parça. Kadına ait olduğu üzerindeki ayçiçeği motifinden belliydi, çünkü o devirde erkeklerin mezar taşında sarık yahut fes bulunurdu. Çiçeğin altındaki kitabenin bir kısmı hâlâ okunabiliyordu. “Her yerde var olan Allah” yazısının altında “Geldim dünya bahçesine, hiç iyilik göremedim” yazılıydı.
“Türklerin mi Venedik gondolunu, yoksa Venediklilerin mi Türk kayığını kopya ettiği haklı bir tartışma konusu. Fakat aralarındaki benzerlik o kadar büyük ki, müşterek bir kökene sahip oldukları kesin.”
Türklerin eski yüzyıllardan beri süregelen hayvan sevgisi ve özellikle sokak hayvanlarına karşı hürmeti her milletten insanın dikkatini çektiği gibi yazar Crawford’un da dikkatini çekmiş. Ve kitabına şu satırları eklemiş:
“Sıcaktan dalaşmayı bırakmış sokak köpekleri, dilleri dışarda yatar ve gelip geçenlerin, yolunu bir milim değiştirmemek için onları tekmeleyerek yolun ortasına savuran bir Rum veya Ermeni yerine, yolunu değiştirecek merhametli bir Türk olmasını umar.”