Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Selma Şaşmaz Avcı

Selma Şaşmaz Avcı
@selsas
Kendisi öğretmen ruhu daima öğrenci
İnsanın içine giremezler. Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan onları yendin demektir.
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Rüzgar
Benim kafam acayip bir dimağ taşıyor, Her dakika insanlardan uzaklaşıyor. Zaman zaman mağlup olsam bile etime, İnsan olmak dokunuyor haysiyetime. Büyük, temiz bir arkadaş arıyor ruhum, İşte rüzgâr, şimdi sana sığınıyorum!
İpi kopmuş boncuk
Bir gün, “benim için şiir yazdın mı hiç” demiştin. Göstermiştim, “ şu heves sensin, şu incinmiş gurur sen, şu utangaç aşk, şu Posta Caddesi’ndeki daktilo sesi, çocukların okul dönüşü sevinci sen.” Kuşkuyla bakmıştın yüzüme. Kirpiklerim içime dökülüvermişti. Susarak büyümüş iki çocuktuk biz, kendisini sevmeyi bilmeyen. Yanımızda birisi olmadan sevincimizden utanırdık. Kaç hayat evimizde bizden çok soluk aldı. Sonra harfler girdi yoksulluğumuza. Sonra dünyanın bütün mazlumları. Elimde başkalarının rüyası, bir var oluş acısıydım önünde. Yazmaya, okumaya ayırdığım zamanlar senin de zamanlarındı. “ Tenha gezen evliyam” dedim. “Ben gittim harf harf dağıldım Sen tamamladın cümlemi. “ Yüzüm bir gelecek atlası.Başım önde dönüyorum bütün yürüyüşlerden. Mavilik yitirdi hükmünü. İpi kopmuş bir boncuğum senden sonra. Bedeni olmayan bir zaman, odalarda. Canım ne kadar acıyorsa sözüm o kadar üşüyor. Ömür Hanım, Şahgülüm, Köroğlu’m… sana bir nefes olamayan şiirden de geçtim. Sen

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Islık Çalan Odalarda
Deniz kıyısına gidelim haydi Mavi, göğsünde uyutur biraz korkumuzu. İki kişilik bir yalnızlığım fotoğraflarının önünde Birisi alıp götürdüğün, öteki bırakıp gittiğin.
Islık Çalan Odalarda
İnsan acısından utanır mı Döktüğüm yaşlarla zehirleniyorum.
Reklam
Ömür Hanım
Güzelliğin geçici olmadığını senden öğrendim Emeğin aşktan büyük bir hazine olduğunu senden Zaman, kâküllerinden doğar topuklarından batardı Al yeşil soluğum, yarasına döndüğüm, sözümün sahibi Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim.
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansı sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün… Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?
Kütüphane dışarıdan kaçıp uygarlığa sığındığı bir yer gibiydi.
Çevreme yüksek duvarlar örmüştüm;hiç kimsenin o duvarlardan içeri girmesine izin vermiyor, kendim de duvarların dışına çıkmamaya özen gösteriyordum. Böyle bir insandan kim hoşlanır ki? Bana karşı hep dikkatli ve temkinli davranıyorlardı. Belki de bazı zamanlarda beni itici, hatta korkutucu buluyorlardı. Fakat bu sayede ben de rahat ediyordum.
Reklam
Genellikle kadınların çok sakin olmaları beklenir ama kadınlar da tıpkı erkekler gibi hisseder; tıpkı erkekler gibi yeteneklerini çalıştırmaya ve çaba gösterecekleri bir alana ihtiyaç duyarlar;onlar da katı baskılar, çok sert bir engel karşısında tıpkı erkekler gibi gibi acı çekerler ve kadınlardan daha ayrıcalıklı olan insan kardeşlerinin, onların muhallebi yapıp çorap örmekle ve piyano çalıp çantaları nakışlamakla teselli bulmaları gerektiğini söylemek dar kafalılıktır. Kadınlar, geleneklerin kendi cinsleri için öngördüğünden daha fazlasını öğrenmek ya da yapmak istediğinde onları mahkum etmek ve onlarla alay etmek düşüncesizliktir.
Sayfa 157Kitabı okudu
Gerçeği söylemek gerekirse insanların arasına karışmaya hiç de hevesli değildim çünkü başkalarının yanında varlığımla yokluğum birdi.
Her şey olması gerektiği gibi olmuştu; çünkü bazı insanlar dünyaya aşk için gelmezler, kavuşmanın acı verici mutluluklarını taşıyamayacak kadar zayıf oldukları için onlarda beklentinin kutsal ürpertisi vardır.
Lütfen unutmayın,mutluluk sizinle ilgili bir kavramdır,sahip olduklarınızla değil.
Başarının anahtarını elde ettiğiniz gün görürsünüz ki aslında ortada bir kilit yoktur.
Reklam
Bir başıma çoğu kez hiçliğe düşerim. Dünyanın kenarından hiçliğe düşmemek için ayağımı gizlice itmem gerekir. Kendimi bedenime geri çağırmak için kafamı sert bir kapıya vurmalıyım.
Dünya bir bütün, bense dışındayım. Bağırıyorum: “Ah! Kurtarın beni, zaman halkasının dışına sonsuza dek savrulmaktan kurtarın!”
Gerçekten öyle midir acaba ?
Hemen hemen âşıktı Hank’a. Yo, olanaksız bu, diye düşündü. Ya âşıksındır ya değilsindir. Aşk bu dünyada sarih olan su götürmeyen tek şey. Sevginin pek çok çeşidi var, tamam ama hepsinde de “ ya seviyorsun ya da sevmiyorsun “ önermesi geçerli.
Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Karantina günlerinde...
Bir gün yirmi dört saatti ama sanki daha uzunmuş gibiydi.Acele etmeye gerek duyulmazdı çünkü gidecek bir yer yoktu, ne satın alınacak bir şey vardı ne de satın almak için para...
Mutlu olup olmadığını kimse bilmiyordu. Belki kendi de bilmiyordu...
Reklam
Ne yapacağını bulamıyordu; içinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli saat gibi ölmüştü.