Tarih kitaplarını çok sevip çok okumama rağmen oldum olası kurgu-roman türünü pek sevmem. Zira onları okumak sanki boşa zaman geçirmek gibi gelir bana fakat Semerkant’ta tarihi gerçeklerden o kadar güzel bir kurgu yapılmış ki, kitabı okurken bin yıl öncesinin Bağdat, Semerkant, Buhara, Halep, Şam’ında geziyor, insanların hayatlarına tanıklık ediyor, tarihin derinliklerinde kalan olayların aslını, sebeplerini öğreniyorsunuz.
Tarihi gerçeklerle bire bir örtüşen bu kitabı daha iyi anlayabilmek için, Nizamü'l-mülk-Siyasetname ve
Alamut Kalesi'ni de okumak gerekiyor belki de.
Bu kitabın bana gösterdiği en önemli gerçek: Aşırı, güç kullanımı, baskılar ve insanların fikirlerini açıklayamaması Hasan Sabbah ve benzeri radikal, kan dökücü kişilerle örgütlerin doğmasına sebep oluyor.