Ahmet Ümit, okuduğum ilk Türk polisiye yazarlardan. İmza günlerine koşa koşa gittiğim en sevdiğim yazarlardan biri. Yine beklentim boşa çıkmadı. Sabah okumaya başladığım kitabını akşam bitirdim.
Kitabın içeriğinden bahsedecek olursam , Üç farklı hikayeden oluşuyor.
Aşkımız Eski Bir Roman hikayesinde, hayal dünyasında yaşayan, ilişki kurduğu kadınları hep roman kahramanlarından seçen bir adamın öldürülmesi anlatılıyor. Bu hikayede verilen en güzel mesaj , bazen ölümümüze sebep olan bir cinayet aleti değil, kendi arzularımız, karşı koyamadığımız tutkularımızdır.
İkinci hikaye Overlokçu Kız’da , töreye, fakirliğe değinilmiş. Toplumun hiç görmek istemediğimiz bir kesimi işlenmiş. Gencecik bir kızın öldürülmesiyle başlıyor hikaye. Burada dikkat çeken en önemli şey, küçücük bir ayrıntının tüm gerçeği nasıl değiştirdiği. Belki de hep gözümüz önünde duran, duyduğumuz şeyler değildir gerçekler?
Son hikaye ise , Sergey Nikolayeviç Jerkovski’ye Ne Oldu ? Bu hikayede farklı olarak, aslında katil en başından beri belli. Ancak olay içine o kadar karakter giriyor ki katilden ziyade olayları merak ediyorsunuz. Fikrimce bu hikaye daha doyurucu olabilirdi. Biraz yavan geldi bana açıkçası.
Özetle, keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Polisiye seviyorsanız, Ahmet Ümit en sevdiğiniz yazarlar içinde ilk 5’e rahatlıkla girebilir. Keyifli okumalar :) Ve son olarak ; Sen hep var ol “Başkomser” Nevzat !
“O kadar yozlaşmışız ki artık mutluluğu bile satın alacak hale gelmişiz.”