Gidelim öyleyse, sen ve ben, Akşam göğe karşı serilmiş yatarken Eterlenmiş bir hasta gibi masada; Gidelim o yarı tenha sokaklardan: Mırıltılı inziva yeri olan Tedirgin gecelerin, tek gecelik salaş otelleriyle Ve istiridye kabuklu, talaşlı aşevleriyle, Sokaklar ki yoz tartışmasınca sinsi niyetlerin İzleyip durur seni Duyasın diye sanki o ürkünç soruyu ... Ah, "Nedir?" diye sorma sakın, Gidelim de bir hatır soralım.