Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Oğuz Çevik

184 syf.
8/10 puan verdi
Pangea Kitaplığı’ndan çıkan Silsile Bilimkurgu Öyküleri’ni bir süre önce kütüphaneme eklemiştim. Storytel’e eklenince hafta sonu yaptığım Ankara yolculuğunda dinleyip bitirdim. Türkiye Bilişim Derneği Bilimkurgu Öykü Yarışması’nda derece yapmış 17 tane öykünün yer aldığı kitabı çok beğendim. Yapay zeka, zaman yolculuğu, solucan delikleri, androidler, uzay yolculuğu, simülasyonlar, kıyamet sonrası insanlık, farklı türlerle etkileşim, evrim, sanal gerçeklik gibi birçok konuyu işleyen öyküleri dinlerken Black Mirror, Love Death and Robot bölümleri izliyormuş gibi hissettim. Şu öykülere ayrı bir hayran kaldığımı söylemek istiyorum: İhlal-İsmail Yiğit İlk Görev-İsmail Yamanol Zaman Silsilesi-Faruk Ayvazoğlu Yerli bilimkurgunun ne kadar kaliteli olabileceğini bizlere gösteren yazarlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Okumayı düşünenlere de gözüm Kapalı öneriyorum.
Silsile: Bilimkurgu Öyküleri
Silsile: Bilimkurgu ÖyküleriKolektif · İthaki Yayınları · 202141 okunma
Reklam
216 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Charlotte Perkins Gilman’ın Kadınlar Ülkesi hafif bilimkurgu olarak sınıflandırabileceğimiz bir eser. Erkeklerin olmadığı tamamen kadınlardan oluşan bir toplumun anlatıldığı kitap 1915 yılında yayımlanmış. Feminist ütopyanın ilk örneklerinden kabul edilen kitap üç erkeğin efsaneleşmiş Kadınlar Ülkesi’ne gidişi ve yaşadıkları üzerinden çeşitli toplumsal konuları irdeliyor. Kitabı genel olarak beğendim. Ancak eleştireceğim kısım şu kendi adıma insanlara davranışlarımı belirlerken kadın veya erkek olarak sınıflandırmayan biri olarak tamamen kadınlardan oluşan bir halkın suçlardan arınması, bütün kadınların çok iyi olması çok öznel olarak yazılmış diye düşünüyorum. Bence insanı suçlu veya kötü yapan şey cinsiyet kavramı değil geçirdiği yaşam tecrübeleri ve rol modelleridir. Bunun haricinde kadınların toplumsal rollerinin sadece anne olup ev işlerini yürütmek olduğu kısmına kesinlikle karşıyım. Sadece kadınlar değil her insan istediği ve kendilerine değer gördükleri yaşamı sürmekte özgür olmalıdır.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812,2bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Klasik Bilimkurgu Öyküleri #bilimkurgukitapkulübü Nisan ayı kitaplarımızdandı. Çınar Yayınları'ndan çıkan kitapta 7 tane öykü var. Çevirisi Leyla Esen, Utku Okay ve F. Cihan Akkartal'a ait olan kitabı derleyen isim Yankı Enki. Öyküler genel olarak 20. Yüzyılın başında yazılmış. Kitapta öyküleri olan isimler şunlar; Fitz-James
Klasik Bilimkurgu Öyküleri
Klasik Bilimkurgu ÖyküleriKolektif · Çınar Yayınları · 2019109 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
256 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Çocukluğun Sonu, Soğuk Savaşın etkisiyle sıçrama yapan uzay araştırmalarının anlatımıyla başlıyor. Ay'a yapılacak ilk yolculuk planlanırken Dünya için önemli olan şehirlerin tepesinde uzay gemileri beliriyor ve insanlık sessizce işgal ediliyor. Bu işgal tarih kitaplarından bildiğimiz kanla, vahşetle yürütülenlerin aksine şiddete başvurmadan gerçekleşiyor. Hükümdarlar olarak çağırılan bu canlılar açlık, savaş, hastalık, sosyal eşitsizlik gibi kavramları ortadan kaldırıyor. Bu ütopik ortamda yaşayan insanlar hallerinden memnun görünse de bu durum ne kadar devam edebilir? İnsan türü evrende zannettiği kadar önemli bir konumda mı? Kitap uzay, yabacı türler, evrimsel süreçler, sosyoloji, psikoloji gibi geniş bir konu yelpazesine sahip olduğundan farklı okur gruplarına hitap edebiliyor. Teknik ve zor bir dile sahip olmadığını da söyleyebilirim. Yukarıdaki konulara ilginiz varsa kitabı şiddetle öneririm. Bu kitabı okuyup sevenlere Üç Cisim Problemi kitaplarını okumalarını da tavsiye ediyorum. Çocukluğun Sonu'nu yıllar önce ilk çıktığında okumuştum. #bilimkurgukitapkulübü ile tekrar okudum ve bir kez daha hayran kaldım. Kitabın Amazon'da aynı isimli bir de dizi uyarlaması var. Onu da yakın zamanda izleyeceğim.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,468 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Bütün canlı türleri yaşamak için yaşadıkları ekosisteme adaptasyon sağlamak zorundadır. Bunu sağlayamayan türler doğal seçilime uğrayıp yerini başka türlere bırakır. Bir türün popülasyonunun çok artması bütün dengeyi bozar ve tüm sistem çöker. Matrix'in ilk filminde Ajan Smith'in insanlığı davranışlarından yola çıkarak memelilerden çok virüse benzetmesine hak vermemek elde değil. Harry Harrison'un 1966 yılında yazdığı ve 1999 dünyasını tasvir ettiği Yer Açın! Yer Açın! başarılı bir distopya örneği. Nüfusunun 7 milyarı geçtiği, doğal kaynakların tükenmek üzere olduğu bir dünyada insanlar açlık ve susuzlukla mücadele ediyor. Yemek ve su karneyle dağıtılırken insanların büyük bir bölümünün kalacakları bir evleri bile yok. Doğum kontrolünün cinayet olarak görülmesi sebebiyle kontrolsüz çoğalma da devam ediyor. Bir cinayeti merkeze alan kitap, toplumun farklı kesimlerinin yaşantılarını karanlık bir tasvirle bizlere aktarıyor. Kitap distopya olduğu için bilimkurgu sınıfında yer alsa da bilimkurgu öğesi baskın bir eser değil. Farklı karakterlerin gözünden ilerlemesi de akıcılığı sağlayıp bizleri sıkmıyor. İnsan nüfusunun 8 milyarı aştığı günümüzde kitaptaki kadar vahim durumda olmasak da radikal kararlar almazsak bizleri de zor günler bekliyor. Doğayla savaşmak yerine onunla uyum içinde yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.
Yer Açın! Yer Açın!
Yer Açın! Yer Açın!Harry Harrison · İthaki Yayınları · 2021299 okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Clifford D. Simak bilimkurgu camiası için önemli isimlerden biri olmasına rağmen dilimize çevrilen sadece bir kitabı var. Kent, ilk olarak 2003 yılında Kemal Baran Özbek çevirisiyle İthaki Yayınları tarafından dilimize kazandırılmış. Kitap 2020 yılında güncellenmiş baskısıyla bilimkurgu klasiklerine eklendi. İki baskı arasında bazı farklar var. Son baskıda bonus bir öykü daha var ve bu öyküyle kitap daha derli toplu bir şekilde sonlanıyor. Kitap birbiriyle bağlantılı öykülerden oluşuyor. İnsanların savaşlardan bıkıp kentlerden kaçarak kırsala yayıldığı bir dönemde başlıyor. Zaman atlamalarıyla devam ediyor. Bu süreçte insanların toplumsal bilinçlerini yitirip bireyselleşmesi, robotların gelişimi, insanların değiştirdiği köpeklerin uygarlık kurması, evrimsel süreç, boyutlar arası geçiş, uzay yolculuğu gibi birçok konu işleniyor. Kitabın anlattığı konular derin olsa da dili ağır değil. Farklı canlılar üzerinden insanlığın yükselişi ve gelişimini sağlayan faktörler güzel işlenmiş. Özellikle karıncaların anlatıldığı öyküleri okumak keyifliydi.
Kent
KentClifford D. Simak · İthaki Yayınları · 2020172 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Philip K. Dick'in meşhur kitabı Ubik #bilimkurgukitapkulübü listemizdeydi. Sonunda PKD'nin beni tam anlamıyla tatmin eden bir romanını okumuş oldum. İnsanlığın Güneş Sistemi'ne yayılmaya başladığı bir zamanda geçen kitabımızda psişik güçlere sahip olanlar ve bunu engellemeye çalışanlar arasında geçen bir mücadele söz konusu. Verginin vergisini veren bizler bu durumu kanıksamış olsak da günlük hayatta kapı açmak, kahve içmek, fırını çalıştırmak gibi basit olayları bile para atarak yaptığınızı düşünün. Psişik insanlar bir bir ortadan kaybolmaya başladığında bir ekip kuruluyor ve araştırma için Ay'a gönderiliyor. Burada gerçekleşen bir olayın ardından PKD bizim beynimizi yakmaya başlıyor. Zaman yolculuğu, zaman-mekan oyunları, gerçeklik algısı gibi konuları çok seven biri olarak kitaba bayıldım. Moratoryumlarda ölümü bir bakıma yavaşlatmak ve bu kişilerle bağlantı kurabilme fikri çok ilginçti. Kitabın dili ağır değil biraz sabrederseniz oldukça akıcı bir okuma süreci sizleri bekliyor. Son sayfalara geldiğimde PKD'nin diğer kitaplarından edindiğim tecrübeyle biraz tedirgindim. Ancak bu düşüncemin aksine kitabın sonu güzel bir şekilde bağlandı. Bilimkurgunun alt dalları olan siberpunk ve distopya ilginizi çekiyorsa kitaba şans vermenizi tavsiye ederim. Ubik mevzuna değinirsem sürpriz-bozan vermiş olurum. Kitabı okuduğunuzda gerekli bilgiyi alırsınız. Dozunda Ubik almaya dikkat edin. Keyifli okumalar
Ubik
UbikPhilip K. Dick · Alfa yayınları · 0272 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Ursula K. Le Guin'in Nebula Ödüllü eseri Vahşi Kızlar, bu öykünün yanı sıra şiirler, söyleşi ve deneme gibi farklı türden yazılar da içeriyor. Ayrıntı bilimkurgu dizisinden çıkan kitap ilk olarak Versus yayınları tarafından Yaban Kızlar ismiyle basılmış. İki çeviri de başarılı ancak Versus baskısını e-kitap haricinde bulmanız zor. Vahşi Kızlar, Le Guin'in birçok kitabında karşımıza çıkan sınıfsal ayrım, ırkçılık, kölelik, cinsiyet eşitsizliği gibi konuları işliyor. Hikayeye konu olan toplum Taçlar, Kökler ve Topraklar olarak farklı sınıflara ayrılmış. Bu sınıflar arasında yapılan evlilikler de tuhaf bir düzene oturtulmuş. Öykü bir grup Taç erkeğinin Toprak kabilelerinden bir gruba baskın yapıp kız çocuklarını kaçırmasıyla başlıyor. Kitap bilimkurgu olarak etiketlenmiş olsa da bu toplumsal düzenin distopik olması haricinde bilimkurguya ait pek iz bulamadım. Hatta kitaptaki ilerleyişi etkileyen husus fantastik bir öğe. Öykü haricinde kalan kısımları okumak da keyifliydi. Özellikle yazarı tanımak için faydalı olduğunu söyleyebilirim.
Vahşi Kızlar
Vahşi KızlarUrsula K. Le Guin · Ayrıntı Yayınları · 2018908 okunma
324 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Efsuncunun Son Oyunu ile Belgariad macerası tamamlanmış oldu. Beş kitaplık bu yolculuk sıkılmadan, yorulmadan güzel bir sonla bitti. Belgariad'ı okumayı düşünenlere geciktirmemelerini tavsiye ederim. Diğer fantastik seriler kadar bilinmese de benim favorilerim arasına girdi. Yazar ilk kitaptan başlayarak bazı olayların ipuçlarını bizlere vermişti. Küçük bir köyde başlayan yolculuk boyunca karakterler başarılı bir gelişim gösterdi. Bu serideki her karakter hikayeye katkıda bulunuyor. Özellikle son karşılaşmada belki de en önemli rol sürpriz bir isme ait. Son kitaptan anlıyoruz ki insan veya başka bir canlı olmanız fark etmiyor. Sevgi ve aidiyet hissi kişilere imkansız görülen işler yaptırabiliyor. Bu serinin devamı olan Malloryon serisini biraz ara verdikten sonra okuyacağım.
Efsuncunun Son Oyunu
Efsuncunun Son OyunuDavid Eddings · Metis Yayıncılık · 2016320 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
Jack London'un Kızıl Veba isimli eseri kıyamet sonrası dünya konusunu işleyen ilk kitaplardan biri olarak kabul ediliyor. Levent Cinemre'nin doyurucu eklerini de sayarsak 68 sayfadan oluşan bir oturuşta rahatlıkla bitirilebilecek bir eser olduğunu söyleyebilirim. Bulaşıcılığı ve öldürücülüğü yüksek bir virüsün ortaya çıkışıyla çaresiz kalan insanoğlu yok olmanın eşiğine geldiği, sadece virüse bağışık olan bir grup hayatta kalabildiği bir dünya hayal edelim. Bilginin, paranın, teknolojinin olmadığı bu ortamda insanlık ilkel içgüdülerine teslim olarak avcı-toplayıcı yaşama geri dönmüştür. Bu ilkel ortamda teknolojinin esamesi okunmazken konuşulan dil bile daha çok diğer hayvanlarda görülen hırıltılara doğru evrilmeye başlamış. Kitabı, eski dünyayı hatırlayan ve torunlarına vebanın başlangıcını, medeniyetin nasıl çöktüğünü ve tekrar nasıl kurulabileceğini anlatan bir edebiyat profesörünün gözünden okuyoruz. Ardından gelen ve kıyamet sonrasını konu edinen kitaplara yol gösterici konumundaki bu eser, yakın zamanda yaşadığımız pandemi konusunda hassas okurlar için uygun bir seçim olmayacaktır. Bu gruba girmeyen okurların kitaba şans vermesini öneririm.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,5bin okunma
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Serçe, hayatlarının bir döneminde çeşitli acılar ve eksiklikler yaşamış bir grup insanın bir araya gelmesi ve bir arayışa çıkışının hikayesini konu ediniyor. Geçmişinde zor zamanlar geçiren ve hayatını kurtarmaları sebebiyle Cizvit bir rahip olan Emillio Sandoz her zaman Tanrının varlığı konusunda sorgulamalar yapan biridir. Bir gün başka bir gezegenden anlamlı radyo sinyalleri alındığında yanındakilerle birlikte bu gezegene giderek bu arayışına bir son vermek ister. Gezegene gittiklerinde tamamen farklı bir ekosistemle ve farklı canlı türleriyle karşılaşırlar. Bilgi toplamak ve canlıların toplumsal yaşamlarını incelemek için onlarla beraber yaşamaya başlarlar. Kitabın ilk bölümüne başladığımızda aslında hikayenin sonunu öğreniyoruz. Bölümler zaman atlamalarıyla ilerliyor. 2015-2060-2039 yıllarında meydana gelen olaylar bir ileri bir geri giderek bize aktarılıyor. Russell’ın yazmaya başlamadan önce Antropoloji bilim dalında çalıştığını okuduğumda hiç şaşırmadım. Çünkü gezegeni ve türleri betimlerken, sosyal yaşantılarını ve ilişkilerini anlatırken bunu başarılı bir şekilde aktarabilmiş. Tüm bunların dışında karakterlerimizin iç dünyaları, düşünceleri, psikolojik durumları ve inanç konusu da yoğun bir anlatımla bizlere aktarılıyor. Oldukça akıcı ilerleyen ve beni hiç sıkmayan bu kitap konusu ve karakterlerin yaşadıklarıyla beni çok etkilemişti. Kitabı sadece bilimkurgu okurlarına değil sosyoloji, felsefe, toplum ve din gibi konularla ilgilenen okurlara da şiddetle öneriyorum.
Serçe
SerçeMary Doria Russell · Metis Yayıncılık · 2003238 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Hillary Jordan'ın Uyandığında isimli kitabı #bilimkurgukitapkulübü Aralık ayı listemizdeydi. Kitap dini kurallarla baskı altında yönetilen bir toplumu anlatıyor. Bu toplumda cinsiyet rolleri çok keskin bir şekilde ayrılmış. Farklı olana pek yaşam hakkı verilmiyor. Bu toplumda suçlular dört duvar yerine kendi bedenlerine hapsediliyor. Enjekte edilen bir virüsle ten renkleri değiştirilen suçlular toplumun insafına bırakılıyor. Sosyal bir canlı olan insan için oldukça etkili bir cezalandırma yöntemi olan ötekileştirme, hastalıklı bir toplumda nasıl sonuçlara yol açabiliyor bunu okuyoruz. Hannah Payne üst düzey bir rahiple yaşadığı yasak aşk sonucunda hamile kalıyor ve bu düzende cinayet olarak görülen bir eylem yaparak bebeği aldırıyor. Bu sebeple katillerin rengi olan kırmızı cilt rengiyle 16 yıla mahkum ediliyor. Dindar bir ailede yetişen Hannah inandığı her şeyin yerle bir oluşunu, düşüncelerini eyleme dökmedikleri için toplumun normal olarak kabul ettiği hasta insanların ne kadar iğrençleşebileceğini birinci elden gözlemliyor. Tanrı, toplum, cinsiyet rolleri, adalet gibi kavramlar üzerine düşüncelerin sorgulandığı bu kitap ne yazık ki basılı olarak bulması zor bir eser. Diğer distopyaların biraz gölgesinde kalsa da gerek işlediği konular gerekse akıcılığıyla ben kitabı çok başarılı buldum.
Uyandığında
UyandığındaHillary Jordan · Yapı Kredi Yayınları · 2018635 okunma
138 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ursula K. Le Guin’in yayımlanan ilk romanı olan Rocannon’un Dünyası, aynı zamanda Hainli Döngüsünün ilk kitabı olma özelliğini taşıyor. Kitap Semley isimli bir kadının aile yadigarı kolyesini elde etmek için çıktığı yolculukla başlıyor. Yolculuğun sonunda kitabın ana kahramanı Rocannon ile tanışıyoruz. Rocannon Semley’in akıbetini öğrenmek için Fomalhaut gezegenine keşfe gittiği sırada bir saldırı sonucu tüm ekip arkadaşlarını kaybeder. Tek başına kalan Rocannon gezegendeki isyancı grubu birliğe bildirmek için destansı bir yolculuğa çıkar. Gezegende Gdemler, Fianlar ve Liular ismiyle farklı türler yaşıyor. Liular ise lordların sınıfı Angyalar ve orta-insanlar Olgyiolar diye iki sınıfa ayrılmış. Her türün kendine has özellikleri ve yaşamları var. Gezegene dışarıdan gelenlere karşı koymaya çalışsalar da muvaffak olamayan bu türler kılıç kullanan kabaca Ortaçağ’ı yaşayan canlılar diyebiliriz. Türlü zorunluluklar sonucunda farklı türlerin bir araya geldiği bir ekip zorlu bir maceraya atılıyor. Bu macera boyunca farklı sınıflardan olan canlıların birbirine duyduğu sevgi ve sadakatin ne gibi imkansızlıkları aştığını görüyoruz. Kitap gezegenler arası yolculuk, lazer silahları, uzayda yolculuk yapan gemiler ve bu sırada meydana gelen zaman atlamaları gibi bilimkurgu öğelerinin yanında uçanatlar, Fianlar gibi perimsi canlılar, kendine has coğrafyası ile epik fantastik öğeler de taşıyor. Farklı isimler ve kavramlar zaman zaman okuyuşu zor hale getirse de keyifli bir okuma sizleri bekliyor.
Rocannon'un Dünyası
Rocannon'un DünyasıUrsula K. Le Guin · Metis Yayıncılık · 2018419 okunma
318 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
2055 yılında insanlık galaktik bir savaşın ortasında kalıyor. Ezeli düşmanlar olan Lilistar ve Reeg kuvvetlerinin amansız çarpışması sürerken insanlık doğruluğu tartışılan bir seçim yaparak Lilistarlıların tarafına geçiyor ve bütün toplum bu seçime göre şekilleniyor. İnsanların yapay organlar sayesinde ömrünün uzadığı bu gelecekte JJ-180 ismiyle bilinen bir uyuşturucu ile zamanda yolculuk yapılabiliyor. Hatta paralel evrenlere dahi gidilebiliyor. Konu oldukça ilgi çekici olsa da okuduğum diğer PKD romanlarında olduğu gibi anlatım biraz dağınıktı. Bu durum kitaba odaklanmayı oldukça zorlaştırıyor. Zamanda yolculuk kısımlarını çok beğendiğimi söyleyebilirim. Kitabın ilk kısımlarını atlatıp anlatılan ortama biraz alıştığınız zaman temposu yüksek bir kitap sizleri bekliyor.
Gelecek Seneyi Bekle
Gelecek Seneyi BeklePhilip K. Dick · Alfa Yayınları · 201853 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Belgariad macerasında üçüncü kitap da bitti. Açıkçası seriye başlarken bu kadar iyi kitaplar okuyacağımı düşünmüyordum. Karakterler, yaşanan olaylar ve yazarın anlatımı çok başarılı. Epik fantastik türde yazılan kitaplar benzer temellere oturtulduğundan sürekli aynı kitabı okuyor hissiyatı hissedilebilir. Bu serilerde önemli nokta temelin üstüne inşa edilen dünya, karakter yapısı, farklı halkların/ırkların nasıl betimlendiği ve büyü sistemi gibi hususların nasıl oluşturulduğudur. Belgariad serisi henüz tüm kitaplarını okumasam da favorilerim arasında yerini aldı. Belgarath liderliğinde çıkılan yolculuk tüm hızıyla devam ederken ekibe yeni karakterler katılıyor. Bu grubun rastgele oluşturulmadığı her karakterin kilit bir role sahip olduğu ve bunun bir kehanete dayandığını öğrenmiş olduk. Bu ciltte lanetli Maragor, Aldur Vadisi, Ulgoların kadim mekanı Prolgu'yu ziyaret ediyoruz. Kitabın sonunda Belgarath ve Ctuchik karşı karşıya geliyor ve epik bir düello gerçekleşiyor. Garion cephesinde de gelişimin devam ettiğini ve rolünü yavaş yavaş kabullendiğini görüyoruz.
Sihirbazın Tuzağı
Sihirbazın TuzağıDavid Eddings · Metis Yayıncılık · 2016352 okunma
107 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.