İkinci Dünya Savaşı’nda orduya alınan yazar Almanlara esir düşmüş ve Dresden şehrine getirilmiş. Mezbaha Beş ismi esirlerin kaldığı binadan geliyor. Vonnegut esir tutulduğu bu sürecin sonunda Dresden’in bombalanmasına şahit oluyor ve askerden döndüğünde kitabı yazmaya başlıyor. Yazarın yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı kitabın farklı baskıları mevcut. Dost ve Can baskılarını inceleme fırsatım oldu. Güncel baskı olan Can baskısıyla okumanızı öneririm.
Billy Pilgrim’e göre zaman boyutundan azade olan uzaylı Tralfamadore türü geçmişi, bugünü ve geleceği aynı anda görebilir. Kitabın ilerleyişi de bu hususa dayanıyor. Billy sürekli olarak yaşadığı farklı zamanlar arasında geçiş yapıyor. Çocukluğuna, gençliğine, savaş dönemine ve yaşlılığına yaptığı bu geçişler başlarda beni biraz yordu. Vonnegut kitabında savaş, evlilik kurumu, aile, siyaset, toplum, ekonomi, ölüm gibi birçok hususa absürt bir dille değiniyor.
Dresden şehrinin bombalanması çok kısa anlatılsa da bu kadarı bile yaşanan vahşetin büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Yapılan saldırıda birçok sivil hayatını kaybetmiş. Yazar Dresden’de hayatını kaybedenlerin Alman olması nedeniyle Müttefik devletlerin bu olayı yok saydığına, medyanın da üç maymunu oynayarak buna çanak tuttuğuna değiniyor.
Bilimkurgu olarak uzaylı meselesi ve zamanda yapılan yolculuklar var. Teknik bir dil olmadığından rahatlıkla okuyacağınızı düşünüyorum.