Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
173 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kitabı okuduktan hemen sonra ağırlıklı olarak duygularla yazılmış bu incelemeye, 1 sene sonra rasyonalite katarak küçük düzeltmeler yapıyorum. İbrahim’in sorguda olduğu sıralarda, babasından birkaç isteği olmuştu. Fakat öncesinde, babası Ali Kaypakkaya, küçük oğluna söz verdiği için küçük oğlunun 19 mayıs gösterisini seyrediyordu. Bu sırada
Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit
Ser Verip Sır Vermeyen Bir YiğitNihat Behram · Everest Yayınları · 2015331 okunma
... Gittiğin her yerde Bu işkencelerden söz et Bu cehennem de yaşayan Kardeşinden, Öteki kardeşine ilet Öylece!...
Reklam
ÖLEN YOLDAŞLAR İÇİN
"Siz ki canınızı verdiniz halkımız için Siz ki her şeyinizi verdiniz bu kavga uğruna Göğsümüzde onurla dalgalanan Kavganın bayrağına siz ki al rengi verdiniz Ey, ölümsüz halkımız için toprağa düşenlerimiz Ey, yüce oğulları halkımızın Gururla ve sabırla dinlenin şimdi Kavganızı sürdürüyor yoldaşlarınız..." İbrahim Kaypakkaya
173 syf.
10/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Önder İbo'nun herkese örnek olan hayati... O ömrünü halkına adayan efsane bir lider. Bu kitabı okurken ona borçlu olduğunuzu fark edeceksiniz... Kitabın tek eleştirdiğim yönü böyle bir devrimciyi anlatırken Dersim yerine Tunceli' yı kullanması ama bunun sebebi sansüre takılmamak için olabileceğini düşünüyorum. Önder İbo ve yoldaşları yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor ışıklar yoldaşınız olsun...
Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit
Ser Verip Sır Vermeyen Bir YiğitNihat Behram · Everest Yayınları · 2015331 okunma
İbrahim Kaypakkaya
"Kafası kesilmiş, kasıkları parçalanmış, vücudunda delikler olan oğlunun cesedini bir torbaya koyar, tabuta yerleştirir. 5 Liraya bir hamal tutar. Cenazeyi ve tabutu taşır, içine koyarlar. Hamal babaya döner; “Ne oldu, bu nedir?” der. “Oğlumdur” der baba, “Solcuydu, burada, işkencede öldürdüler, onun cenazesidir” diye karşılık verir. Bir
Reklam
272 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
şimdi bir rüzgardı o / kırlarda açan....!!!
Türkiye devrimci hareketinin önder kadrolarından İbrahim Kaypakkaya 18 Mayıs 1972 tarihinde Diyarbakır’da işkenceyle katledildi. “Ser verip sır vermeyen” Kaypakkaya’nın bilinmeyen yazılarını “Fırtınalı Yıllarda İbrahim Kaypakkaya” adıyla yazar Emrah Cilasun kitaplaştırmıştır.... Kaypakkaya’nın, Türkiye’de köyden kente göçün en yoğun olduğu 70’li
Fırtınalı Yıllarda İbrahim Kaypakkaya
Fırtınalı Yıllarda İbrahim KaypakkayaEmrah Cilasun · Tekin Yayınevi · 201611 okunma
"1973’lerden, yıllardır kan damlayan Anadolu’nun bağrına, yeni yara darbeleri vurulmuş; 1973’lerde, binlerce yıldır talan edilen Anadolu toprağına, yeni hırsızlar doluşmuştu. 1973’lerin Türkiye’sinde bütün ışıklar söndürülmüş, katillerin kahkahalarıyla sarsılıyordu geceler."
"...insanlığın acısını yüreğinde duyup sessiz kalmayanlara selam olsun."
Diyarbakır zındanlarında 90 gün işkence edilen, Devrimin şanlı meşalesi ser verip sır vermeyen bir yiğit İbrahim Kaypakkaya..!!! #Unutmam18Mayıs’ı
Reklam
Haklı insanlar, halktan yana olan kişiler tarihin yargısından asla Korkmazlar.
173 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Yürek dayanmaz bir hayat hikayesi
İbrahim Kaypakkaya... Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan'in kahpece idam edilmelerinin üzerinden sadece bir yıl geçmişti. Köylü ve işçilerin aydınlanmasını istemeyen, onların hak arama gayretlerine hep engel olan, o güne kadar yüze yakın devrimciyi öldüren, yüzlercesinin ise hayatında derin izler bırakan, sadece kin ve çıkar için yaşayan caniler yine bir Mayıs ayında İbo'yu işkence ile öldürdüler. Babasının onu kısacık da olsa görme, sesini duyabilme umuduyla tutulduğu hücreye geldiği gün, ona naaşını verdiler, oğlun intihar etti dediler utanmazca. Beş ay boyunca her türlü işkenceden geçirdiler. Aklınıza gelen gelmeyen her türlü işkenceden. Konuşturamadılar, ağzından bilgi alamadılar. Ser verdi, sır vermedi. Konusturamayinca da kurşun yağdırdılar. Bu kitabı anlatmaya kelimeler yetmeyecek, yarı kuru yarı yaşlı gözlerle okudum. Zaten sulugozumdur, ama buna dayanmak zordu gerçekten. Özellikle anasının ağıdı... Nihat Behram'in kalemi de müthişti. Aynı yollardan geçen biri olarak, duyguları çok iyi aktarmış. 12 Mart, 12 Eylül ve her daim direnen devrimcilere selam olsun...
Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit
Ser Verip Sır Vermeyen Bir YiğitNihat Behram · Everest Yayınları · 2015331 okunma
Cellat uyandı yatağında bir gece “Tanrım” dedi, “Bu ne zor bilmece” Öldükçe çoğalıyor adamlar Ben tükenmekteyim öldürdükçe Ataol Behramoğlu
Sayfa 125Kitabı okudu
Çünkü, politik görüşler, yanında veya karşısın­da olunabilir ve tartışılabilinir yandır. Yanında olunamayacak şey, tartışılamaz olan şey işkencedir.
“İşkenceye dayanmanın devrimcilikte ilk koşullardan biri”
286 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.