Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Uzaya çift şerit yol yapacağız desek, halkımız inanır” demişti birileri. 'Halkımız bu muameleyi hak ediyor mu' bilmiyorum ama nabza göre şerbet verdikleri kesin.
646 syf.
10/10 puan verdi
Kuşların ve Yılanların Şarkısı - İnceleme
Uzun zamandır bu kadar güzel bir kurgu okumamıştım.
Suzanne Collins
Suzanne Collins
Açlık Oyunları serisiyle yakaladığı başarının şans olmadığını kanıtlar nitelikte bir kitap yazmış. Filminin fragmanını görüp ilgimi çeken (yoksa fark etseydim bile okumazdım sanırım) ve orijinal serinin son kitabı ile arasında 10 yıl bulunan kitabımızda birçok serinin aksine bir kalite
Kuşların ve Yılanların Şarkısı
Kuşların ve Yılanların ŞarkısıSuzanne Collins · Dex Kitap · 20201,240 okunma
Reklam
Bir tatlı kadeh içmişsem felekten, binlerce zehir dolu şerbet de içtim. Bir ömür gönül kanıyla yaşadım.
Sayfa 119Kitabı okudu
Kadın erkek ilişkilerinin evliğe giden sürecindeki en büyük meselelerindendir "sahip olmak" mevzusu. İnsan birisini sevdim mi, o benim duygusuna kapıldım mı daha bir yırtıcı agresif olabiliyor. Öyle ki babasından, kardeşinden, anasından, arkadaşından kıskanıp muhatabına hayatı zindan edenleri bolca duymaktayız. Peki nedir bu meselenin aslı? Bence, şudur: İnsanın nefsi! Tamamen insanın benlik duygusundaki sahiplik arzusu. Ben O'na sahip olacağım! İki dünya bir araya gelse o benimdir! Vs. vs. Ama gelgelelim bu güzel bir duygu olmasına karşın dozu ayarlanamadığı sürece ilk olarak şahsın olmayacak şeyi muhatabı olacaktır. Kimse kendini bir başkası tarafından boğdurmak istemez. Ha bu bizim olmasını istediğimiz şeyi bırakalım anlamına da gelmiyor elbet. Ama dozunu iyi ayarlamamız gerektiğini de bilelim. Misal; Baklavaya çok şerbet katsak yenir mi? Oysa şeker, tattır. Ama o bile yenmez hale gelir, değil mi? Ben bunları yazıyorum ama ben de sizler gibi cahilce geçtim bu yollardan. Ben eşime: "Tribini bile bana atacaksın artık" diye kıskanarak geçtim bu yolu. Sonra mı? Attı, dibini sıyırdı sağ olsun. :)) Demem o ki güzel kardeşim: Hepimiz Allah'ın kuluyuz. Sahibimiz Allah'tır. Birbirimize ancak bir süre refakat edici yolcularız. Bu bilinçte kalalım ki ne kendimizi, ne muhatabımızı yormayalım. Zira senin olmak isteyen en ince bağ olan saçının ucuyla bile sana bağlanır dilerse. Senin olmak istemeyense yanında zincire vursanız gönülden kaçar sizden. Artık ikisi ortasında bir şeyler tutturun. Çok mu zor? Vallahi çok zor. Kim dedi size kolay diye. Hadi bakalım, Rabbim muvaffak etsin çıktığınız yollarda.
Bugünkü toplumda, içkinin çok sevildiği ve insanların namazdan niyazdan uzak olduğu bir coğrafya düşünelim. Burada toplumsal bir hareket başlatmaya çalışan bir yalancı olsaydınız onları size katılmaları için bu denli şiddetli mükellefiyetlere mecbur eder miydiniz? Mesela, içki konusunda çok hassas davranıp namazı vs. emreder miydiniz? Tabii ki böyle yapmazdınız. Aksine, şahit olduğunuz çoğu örnekteki gibi, onların hayat tarzlarını olumlayarak arkanızda toplamaya çalışırdınız. Hele de içinde bulunduğunuz coğrafya -örneğin içkiye alternatif olması hususunda- bugünkü gibi envaiçeşit meşrubat skalasına sahip değilse. Nitekim dönemin Arap coğrafyasında çay, soda, ayran, kola, meyve suyu vb. içecekler varken şarap yasaklanmadı. Muhtemelen -özellikle de yolculukta- o sıcağa uzun süre dayanabilecek iki içecek vardı: su ve şarap. Şarabın yasaklanması, esasında çoğu kişi için tek içeceğin su olması anlamına geliyordu. Kitleyi celbetmek isteyen kimse, onun nabzına göre şerbet verir. Nebi'nin (s.a.v.) yaptığı böyle midir? Peki O'nu böyle davranmaktan alıkoyan irade neydi?
Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde... Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Reklam
Mevlana'ya göre aşk, Yusuf'un Züleyha'ya olan aşkı ile coşmuş, üzerinde göklerin köpükten ibaret olduğu bir ummandır; göklerin dönüş hareketi, aşk dalgasının sonucudur, aşk olmasaydı dünya donar kalırdı. Denizi çömlek gibi kaynatan aşk zehirdir, ancak bu zehirden daha güzel, daha hoş bir şerbet yoktur. Bu hastalıktan daha iyi bir sağlık olamaz. (Mesnevi)
Sayfa 202 - GrafikerKitabı okudu
Az Önce Üstüme Döktüğüm Şerbet Lekesini Anneme Gösterdim. "Leke Sorun Değil Oğlum Yıkarım Çıkar" Diyeceği Yerde. Nerenle İçiyorsun Çıkar Şunu Üzerinden Dedi. :-)
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.