İzmit'te beni en çok şaşırtan şey, alayın ve kervanın çevresinde çarık tamircileri, simitçiler, seyyar satıcılar yanında sebil dağıtılan şerbet, meyve, sebze ve ekmek bulunmasıydı. Hem de bol miktarda. Şaşkınlığımı Merkez Efendi'ye anlattığımda, Şam'a varasıya kadar bu tür sebillerin süreceğini söyledi. Osmanlı insanının mürüvvet ve âlicenaplığı imiş.