128 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
49 günde okudu
Genel olarak düşünüldüğünde klasik bir kitap gerçekten. Dönemine göre başarılı hatta dönemine göre gerçekten çok sade bir dili var fakat betimlemelerde boğulabiliyorsunuz. Kitabın sonlarında delirme anlarını okurken konudan baya uzaklaştığımı hissettim. Tekrar tekrar okusamda farklı zamanlarda betimleme çok uzaklaştırıyor manasından. Yazarın Batı hayranlığı olduğunu çok fazla seziyorsunuz kitapta. Özellikle celal karakterinde. Her neyse her şey iyi hoşta. Romantizmin etsikinden bence çokta çıkılmamış. Konu olarak dilberin ve celalin aşkı gereksiz yoğundu. Dilberin hayatı boyunca sevilmeyip sınıf olarak ondan üst birinin ondan hoşlanışıyla ona bağımlı kalışını anlayabilirim fakat celal karakteri gayet rahat bir hayata sahip, hayatında çok da eksiklik yaşamamış, ailesi tarafından bence şımarık bile büyütülmüş denebilecek kadar içi boş bir karakter. Celalin dilbere aşkı bana hayranlığın aksine olumsuz duygular yaşattı. Belki de olduğum dönemle karşılaştırdığım için samimi gelmiyor. Yine de celal dilbere aşık değildi. Dilberin ona olan hayranlığına ve dilberin güzelliğine aşıktı. Dilberin kim olduğunu bile bilmiyordu ki. Sürekli resmini çizmekten yüzünün güzelliğinden bahsediyordu. Fakat kitabın sonunda Afrikalı çocuğun aşkı çok samimiydi. Ona çok içim ısındı, yaşanmışlıklarını çok iyi hissettirdi kitabın sonunda olsa dahi. Dilberin nile kendini atması Afrikalı çocuğa bir hakaretti bence. Bencillik yaptı. Başından beri anlaşılıyordu ama yine de intihar etmesi ile kitabın bitişi beni tatmin etmedi.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Akvaryum Yayınları · 201246,6bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
Sergüzeşt ne demek bilir misiniz? Sergüzeşt serüven veya macera demektir. Bu romandaki maceramız ise adı köle verildiği evde verilen Dilber adlı çerkes bir kızın yaşama tutunma öyküsünü anlatır. O kadar çok eziyet çektiriler ki Dilbere daha 7 yaşında evden kaçmaya kalkışır. Ama başarılı olamadığı için o efendisinin yanına yeniden döner. Efendisinin o kadar çirkin tabirleri vardır ki " pis çerkes, sürtük" gibi tabirler kullanır. Kitabı okurken benim içim yandı diyebilirim. Hem de yazarımız o kadar gerçekçi ki diğer yazarlar gibi kahramanını peri kız gibi değil tam tersi çirkin daha 15 yaşında olamasına rağmen yüzünde kırışıklıklar olan bir kız olarak betimlemiş buda bende yazara olan sevgimi arttırdı. Hikayemize devam edersek Dilberin artık hayatında sevdiği birisi vardır. Ama bu sevdiği adam efendisinin oğlu olduğundan efendisinin görevlendirdiği kadın artık gitmesi gerektiğini söyler ve onu afrikaya gönderir oraradaki cevher diye birisi onu kurtarmaya çalışırken başlarına neler gelir neler sizce eee onu da merak edin canım :) hadi bakalım size iyi okumalar ben kaçar <3
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 202346,6bin okunma
Reklam
183 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"İnan, inan ki artık susmak istiyor. Şimdiye kadar her ne söyledi, hepsi de söylenebilir sözlerdi. Vaktaki sıra söylenemeyecek olanlara geldi, ey benim Rabbim, ne diye bu zavallının içine hem o yanıp yakılmak ateşini verdin, sonra da dudağına kilit vurdun." Bu kitapta hoşuma giden bazı kelimeler oldu. Zaten kitabın altında anlamını
Yusufcuk
YusufcukSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2007306 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Bu gibi hikayeler beni yaralıyor. Yara almaktan usanmıyor ve uslanmıyor olmalıyım ki edebiyatın dayanılmaz gerçekçiliğini okumaya devam ediyorum var gücümle. Bu merhametsiz düzene isyan etmek geliyor içimden. Acımasız insan ruhlarına tüm ruhumla acıyorum. Bir gönlün yıkımında emeği bulunan tüm etkilere kızıyorum. İçlerindeki aciz kölenin dışavurumunu bastırabilmek için üstencilikle kurgulanmış her türlü hürriyet kısıtlayıcı davranışı tüm hürriyetimi kullanarak kınıyorum. Ne zaman zihnimi biraz yormaya kalkışsam aşkın ve özgürlüğün yanında buluyorum kendimi. Kısıtlanan, yargılanan, hiç sayılan, heba edilen, ezilip bir kenara atılan tüm aşıkların yanında. İyi kurulmuş bir hikayenin damakta bıraktığı o kekre tadı veriyor kitap. Bir kederi heyecan ve dikkatle okumanın utancını hissettiriyor. Üstelik uzun cümlelerle süslenmiş bir keder. Sevdanın her zaman kavuşturmadığı, yıldızların her gece aynı parlaklıkta olmadığı gerçeğiyle daha önce çok kez karşılaşmışsak basit bir ayrılık hikayesi diye değerlendirebiliriz yaşananları. Ama ne yazık ki her hicran, aynı hasreti çektirir bize. Hangi isimlerde ve ne şekillerde vuku bulduğu fark etmeksizin, her hüzünden kendimize çıkarıcak bir pay buluruz. Dilber'in sergüzeştinde araya sıkıştırılan o yalnız mezarda yatanın biz olduğumuzu duyumsarız örneğin. Bu böyledir. Sergüzeşt biter, kendini sürekli hatırlatan o ince sızısı kalır.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 202346,6bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
#samipaşazadesezai #sergüzeşt Hikaye her ne kadar bir kurgu gibi gözükse de 19.yy'lın sonlarında hâlâ insan ticareti yapıldığını düşünürsek bu sebeple hayali bir hikaye olmaktan çıkıyor. Zira Çerkez kızı birilerine halayık, odalık yapılsın diyerek diğerleriyle birlikte Batum üzerinden İstanbul'a getirilir. Hem küçük olması hem annesinden koparılması, hemde hiç tanımadığı insan müsvetteleri ile yaptığı deniz yolculuğundan ötürü yorgun düşer. Fakat bu görünüşü onun hasta bir kız diye anılmasına yol açar. Yinede az getirisi olsa da Hacı Ömer lakaplı insanlıktan nasibini almamış bir insan taciri tarafından suratsız meymenetsiz bir kadının konağına satılır. işte burada Dilber adını alır. Kitabın konusu hakkında fazla detay vermek istemiyorum. Zira Dilber'in başından pek çok hadise geçiyor diyeyim. Fakat Següzeşt hakkında bilinmesi ilginç olabilecek bir durum şudur. Kitap #esaretle başlar ve #hürriyetle biter. Birilerine batar tabi bu durum... Samipaşazadesezai durduk yere gözlem altına alınır ve artık her hareketi izlenir olur. Çareyi Paris'e kaçmakta bulan Sezai Bey orada #jöntürklere katılır. Hatta kitabın başında yazdığı önsözde şunları söyler;" Dünya pek çok yeri keşfe çıkmış, bir çok yere gidebilmekteyken bizler boğazın bir tarafndan öteki tarafına yasak olduğu için gidemiyoruz." Kitabın 1887 'de yazıldığı düşünülürse, istibdat halinin o yıllarda da insanları nedenli sıktığını görmüş oluyoruz. #okuyunpişmanolmazsınız
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 202346,6bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Kitap çok güzel ama çocuklara karşı zaafı olan; benim için başlarda biraz ağlayasım geldi. Gözlerim doldu, kelimeler âdeta evren oldu gözümde. Bu kitabı okuyun, okuyun ki "acılarım var" dediğiniz acıların ne kadar küçük acılar olduğunun farkına varın...
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Dorlion Yayınevi · 201846,6bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.