Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1
Sûfîlerin geleneğinde olduğu gibi Bektaşilikte de adaylar dört kapıdan geçer. İlk kapı İslami "şeriat", ikinci kapı "tarikat", yani Tanrı irfanına ermek için izlenmesi gereken yolun öğretileri, üçüncü kapı "marifet", yani Tanrı'yı Sufi anlayışla anlama, dördüncü kapı "hakikat", yani ilahi Gerçek'in, Zât'ın dolaysız kavranmasıdır.
Sayfa 174
Boş söz ve çirkin davranışlarla karşılaşınca oradan uzaklaşma
Ey ehl-i hak! Ey hakperest ehl-i şeriat ve ehl-i hakikat ve ehl-i tarîkat! Bu müthiş maraz-ı ihtilafa karşı birbirinizin kusurunu görmeyerek, yekdiğerinizin ayıbına karşı gözünüzü yumunuz! وَاِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا "Boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhâfaza ederek oradan geçip giderler." Furkan Sûresi, 25:72. edeb-i Furkanî ile edepleniniz!
Sayfa 181 - Yirminci Lem'a Altıncı SebepKitabı okuyor
Reklam
Şeriat der ki: "Seninki senin, benimki benim." Tarikat der ki: "Seninki senin, benimki de senin." Marifet der ki: "Ne benimki var ne seninki." Hakikat der ki: "Ne sen varsın ne ben."
Sayfa 137Kitabı okudu
"Ah minel Aşk! Aşk'tan önce, Aşk'tan sonra..." Aşk yeryüzündeki en eski, en dirençli gelenektir. Aşık dışlanır, ama dışlayamaz. Âşık incinir, ama karıncayı bile incitemez. Aşık olunca anlarsın. Yüreğin bir kadife keseye dönüşür, içinde sırma bir yumak; sen bu yufka gönülle kimselere kıyamazsın. Yaşayan ve yaşamış âşıkların safına katılırsın. Korkma! Aşkta yok olunca zahiri tarifler, zihinlerde ki zanlar buhar olur uçar. O noktadan itibaren "Ben" diye bir şey kalmaz. Tüm benliğin olur koca bir sıfır. Orada ne şeriat kalır ne tarikat ne marifet. Sadece ve sadece hakikat... AŞK
Tarikatlarda dört kapıdan geçilerek Tanrı’ya ulaşılır: I. Şeriat (İslâmî temel bilim), II. Tarikat (kutsal sözün iç anlamına, batna erişme, ancak bir mürşidin yol göstericiliğiyle gerçekleşebilir), III. Mârifet, bireyin batınî anlama erişmesi, IV. Hakikat, ilahi gerçeğe, tanrısal nûra erişmedir..
Sayfa 235 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Neyzen Tevfik
Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer, Ömr-i fani gibidir; gün de geçer, dem de geçer, Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer, Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer, Gece gündüz yok olur, an-ı demadem de geçer. Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi, Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa bu hicran seli mi? İnleyen saz-ı kazanın acaba bam
Reklam
Hasan Basri Hz. bir kere şöyle anlatmıştı: “Dört insanın sözü ile yıllardır geçemediğim eşikten o dört insanın sözleri ile geçtim. Bu kişiler bir eşcinsel, bir sarhoş, bir çocuk ve bir kadındı.” “Bir eşcinsel gördüğümde tiksinti ile elbisemi ondan sakınırken bana dönüp dedi ki; ‘Üstat, henüz bizim halimiz açıklık kazanmamıştır. Elbiseni benden
Aşk Şeriatı
Aşk minel Aşk! Aşktan önce Aşktan sonra... Aşk yer yüzündeki en eski, en dirençli gelenektir. Âşık dışlanır ama dışlayamaz. Aşık incinir ama karıncayı bile incitemez. Âşık olunca anlarsın yüreğin bir kadife keseye dönüşür, içinde sırma bir yumak; sen bu yufka gönülle kimselere kıyamazsın. Korkma! Aşkta yok olunca zahiri tarifler, zihinlerdeki kategoriler buhar olur uçar. O noktadan itibaren "Ben diye şey kalmaz. Tüm benliğin olur koca bir sıfır. Orada ne şeriat kalır, ne tarikat, ne marifet. Sadece ve sadece hakikat... Ben ne Hıristiyanım, ne Musevi, ne Farisi, ne de Müslüman; Ne Doğudanım ne de Batıdan. İkiliği bir kenara koydum, İki alemin bir olduğu gördüm. O nr Doğu dan ne Batı dan. Apayrı bir diyardan geliyor ve besleniyor, bambaşka bir damardan. AŞK ŞERİATI' NDAN. Şems Konya, 1245
Sayfa 231 - Doğan KitapKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.