"Ulan çöplerinizi dışarı çıkartın! Vatan haini
Tarık Akan toplayacak!"
O da ne? ilk kez biri bana Vatan haini' diyordu... Sözler kulağımda yankılandı...
Zaman geçiyordu, ama hala hiçbir hareket yoktu. Sinirine hakim olamayan polis, bir numaralı hücrenin kapısına sıkı bir tekme attı ve ana
avrat küfre başladı. Bir bana dönüyor, "Vatan haini!" diye bağırıyor, bir hücrelerden yana dönüyor, küfrediyordu. Sonra en uçtaki hücrelerden onu
çılgına çeviren ses duyuldu:
"Memur bey, ben süpürürüm... Tuvaletleri de
yıkarım... Ama ona yakışmaz... "
Hiç bu kadar gururlandığımı anımsamıyorum... Boğazım düğümlenmişti...
Polis öfkeyle o sesin geldiği yere yöneldi. Bir
yandan da,
"Hangi hücreden geldi lan o ses? Kim lan o?"
diye köpürüyordu.
Araya girdim:
"Arkadaşlar, olay büyümesin, çıkarın çöplerinizi, ben temizlerim."
Öbür hücrelerden de sesler yükseliyordu:
"Olmaz Tarık Abi, sen bırak, biz temizleriz... "
"Çöpümüzü çıkartmayacağız... "
Polis sinirden ve çaresizlikten olduğu yerde kalakalmıştı. Ne yapacağına karar vermek için
düşünüyordu. Hakaret ederek hücrelere doğru atılacakken A. kolundan tuttu,
"Uzatma, tamam," diyerek polisi yatıştırmaya
çalıştı. Polis hâlâ hücrelere dönmüş bağırıyordu:
"Komünist eşşoğlueşşekler!"
A. yanıma geldi.
"Tarık; bırak süpürgeyi."
Bağıran polisi de kenara çekti.