"Sen yalnızca kaşıklamayı ve yalnızca almayı bilirsin, yaratmayı ve vermeyi bilmezsin, çünkü bedensel temel duruşun, ürkeklik ve soğukluğun, tutukluk ve inatçılığın duruşudur; içinde sevginin ve vermenin doğal kırpanışı belirince, korkudan ödün patlıyor. Bu yüzden korkuyorsun vermekten."
Ama sesleniş biçimini hiç değiştirmeyecek miydi bu kadın, işte sorun buradaydı.
Reklam
Komünizme ve Komünistlere karşı açtıkları mukaddes. savaş dolayısıyla vatanperver Türk gençliğine yürekten bir sesleniş : HAYKIRINIZ, ÇOCUKLAR!.. Sizindir bu hür vatan, sizindir bu ufuklar, Haykırınız gerçeği, haykırınız çocuklar!.. Dinlerken sesinizi hayranlıkla bir cihan, Yükseliyor göklere mukaddes, aziz vatan!.. Benziyor gür
TUNA'YA SESLENİŞ Yakışmaz Türk oğluna yerinde duraklamak, İstiyorum mutlaka düşmanımı haklamak!.. Çarptıkça damarımda «Kür Şad»ın asîl kanı, Söndüremez denizler bağrımdaki volkanı!.. Deli gönlüm aşkınla tutuşmuş bir pervâne, Âşıklara yanmaktan, kül olmaktan pervâ ne?.. Bütün engelleri bir hamlede aşacağım, Arslan gibi kükreyip,
Sesleniş...
En değerli hayalimdin sen, [-] :kendini yıktın!...
"Şu andan itibaren insanlığın geleceği senin düşünmene, senin eylemine bağlı. Ama öğretmenlerin ve efendilerin, senin gerçekte nasıl düşündüğünü, nasıl olduğunu sana söylemiyorlar; kimse, kendi yazgının yöneticisi olarak seni donatacak ve sağlam durmanı sağlayacak bir tek eleştiriyi bile sana yöneltmeye cüret etmiyor."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.