"Ben kendim ölmeye hazırım, Sevgili dostlarım ve vatanım için."
Bana bir yabancının gözleriyle baktığında ve o gözlerde kendime dair bir parça bulamadığımda ödeştiğimizi anladım. Durum eşitlendi, ey sevgili. Çok geç olmadan hatırla artık beni.
Reklam
Sevgili Werther ((:
Dün ben ayrılıp giderken, elini bana uzatırken şöyle dedi: “Adieu, sevgili Werther!” Sevgili Werther! Bana ilk kez sevgili diye hitap etti ve bu benim içime işledi. Bunu kendi kendime yüz kere tekrarladım ve dün gece, tam uyumaya giderken kendi kendimle çeşitli konularda gevezelik ediyordum, birden şöyle dedim: “İyi geceler, sevgili Werther!”, sonra kendi halime güldüm.
Sayfa 88
Ayakta, yatakta, uykuda.. Her halimde ve her halinle sevdim.. Ah benim kimselere, kendime bile yakıştıramadığım sevgilim; seni kendimden çok, seni kendinden çok sevdim..
Sevgili dostum, hayatım şimdi gerçekten çok yalnızdır ve sevinçsizdir. Benim kendimin kendime yaptığım telkinlerden başka dışarıdan aldığım hiçbir telkin yok. Leipzig’de seninle sağlanan o iyi saatlerden eser yok, ruhların uyumlu bir aradaki ezgisi mevcut değil. Bunun tersine ruhun kendi kendisine yabancılaşması ruhu şiddetli bir korkuyla büzen egemen olan bir etkinin aşırı ağırlığını duymakta ve ona değer olmayan bir ciddiyetle nesneleri mülâhaza etmesini öğretmektedir. Bu durum şimdiki varoluşumun ters yüzüdür, tıpkı bunu senin sonradan yaşayarak duyabileceğin gibi. Ama biz madalyonu ters yüz edelim. Bu hayat kuşkusuz rahat değil, ama ara mahkeme olarak tadılırsa, muhakkak ki yararlıdır.
Sana bir dost tavsiyesi, ruhundaki rutubeti keşfetmen zaman alır; fark ettiğinde, kollarını sıva, kendi çocukluğunu kendin temizleyeceksin. Perdeleri çek, tülleri yıka, dünyaya açılan pencerenin camlarını sil. Çerçeveyi, duvarda bıraktığı ize aldırmadan sök yerinden, mutlu bir çocuk yüzü görene kadar, çeşmenin altında saatlerce yıka. Koltukların üzerindeki çarşafları kaldırırken toz gözlerine kaçacak, bahanen hazır, ağlayabilirsin. Sehpanın üzerindeki kalın toz tabakasına yazabilirsin şimdi ince çocuk parmağınla; "Neden beni sevmedin?" O kalp, esaslı bir temizlik ister. Dip köşe temizleyeceksin ki, daha evvel neler olup bittiği bilinmesin. Çünkü o yokluğu bir şeylerle doldurmak isteyeceksin büyüdükçe. İsteyeceksin ki sevgilin her an yanında olsun, " Acıktın mı " diye sorsun, işe giderken önünde diz çöküp yakanı düzelten anneler gibi öperek uğurlasın seni sabahları, isteyeceksin ki ödevlerini kontrol ederken saçını okşayıp "Aferin" diyen babalar gibi bağrına bassın seni akşamları. İsteyeceksin ki; dostların, fısıltıyla tesbih çeken anne elleri gibi ellerinden tutsun, her parmağın bir tesbih tanesine dönüşsün güvenilir avuçlarda. İsteyeceksin, ama bulamayacaksın. Kalbindeki boşluğu dolduramıyorlar diye, kızacak, öfkelenecek, kaçacak ve illa ağlayacaksın zamanla.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 891 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.