Edebiyatta Soylu Vahşi, Yabancı Gözlerden Modern Distopyamız: Göğü Delen Adam
ㅤ
''Kötü olmamızın, karanlıkta olmamızın sebebi ışığı tanımıyor olmamızdı. Oysa Papalagi, ışığı tanımasına rağmen, karanlıkta ve kötülük içinde yaşıyor.'' (s. 98)
Her şeyden önce kitabın ismiyle başlamak istiyorum: Der Papalagi.
‘’Papalagi’’ Samoa dilinde ‘’Göğü Delen Adam’’ anlamına gelmektedir. Papalagi denince akla
Erich Fromm ‘un Sevgi Üzerine Yaptığı 11 Tespit ile "sevginin" ne olduğu ve ne olmadığı hususunda bizleri aydınlatıyor.
İnsanın içinde geçen her "isteğin" adını sevgi koyması kadar "ucuz" bir tanım olamaz. Karşınızdaki insana karşı bir duygu barındırıyor olduğunuzda "ben onu seviyorum" triplerine girmeyin.
"AŞK MI? HİÇ BİTMEYECEK Kİ.. ÖLÜM MÜ? HİÇ GELMEYECEK Kİ.."
İnsan olmak, defalarca doğup defalarca ölmek demek.
Gözlerimizde incecik bir vicdan sızısıyla, hayatı avuçlarımızda tutmak isterken, elimizde ufalan ; narin, kelebek tozuna benzer umutlar, cam kırıklarına dönüşüyor. Önce hiç acımayan ama kestiği yerden sürekli kanayan yaralar bunlar..
Bir nefretin girdabında, bir sevginin yakıcı ateşinde,
"Beyaz diş" Jack London'un macera türünde yazdığı bir romanıdır. Araştırdığım kadarı ile ilk kez 1906 Mayıs-Ekim arası "The Outing Magazine" adlı bir dergide yayınlanmaya başlamış ve daha sonraları birçok dile çevrilmiş ve birçok yayinevi tarafından yayımlanmıştır. Ben Türkiye iş bankası kültür yayınlarının modern klasikler