Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama
Seviyorsanız söyleyin, istiyorsanız yapın, istekleriniz ve arzularınızı gururunuzun arkasında tutun, her zaman yarın olmayabiliyor, bazen her şeye geç kalınabiliyor, imkan varken yapın.
DAA - ĞIIILL - DIMMM !!!
Uzun zamandır inceleme yazmadığım için kuvvet ihtimal bu da dağınık bir inceleme olacak ama olsundu. Gelsindi.
En son fareler ve insanlar'da böyle berbat hissediyorken bir de bu çok ağır geldi üzerine.
Şimdiye kadar hiiiiiçç tarih kitabı okumadım malesef. Hatta sürekli tarih bilgimin kötü olduğundan yakınıp diğer yandan
Oğuz Atay'ın bu cümlesi ile başlamak geldi içimden çünkü Oğuz Atay yaşadığı dönemde okuyucuları tarafından anlaşılamamış olmanın hüznüyle mi söyledi bu cümleyi diye düşünüyor insan. Yaşadığı dönemde kitaplarının çok okunmaması yazarımıza bir haksızlık olmuş.
Oğuz Atay'ın korkuyu beklerken kitabı sekiz hikayeden oluşuyor. Yazarımız diğer kitaplarında da olduğu gibi bizlere yabancılaşmış, yalnızlık ve umutsuzluk çeken marjinal kahramanların hayatlarını anlatırken genelde topluma uyum sağlayamayan, yaşama sevinci bitmiş, yaşama tutunamayan ve yenilmiş insanlar olduğunu korkuyu beklerken kitabında hikayelerinde bol bol okuyoruz.
Kitapta geçen sekiz hikayeyi de ben beğenerek okuduğum. Her hikayeden farklı öğretiler edindiğim bir kitabı oldu.
Babaya mektup hikayesi beni çok etkiledi. Yaşarken söylenemeyen sözlerin, duyguların dile gelmesi beni farklı dünyalara taşıdı.
Oğuz Atay'ın kalemiyle henüz tanışmamış olanlara korkuyu beklerken kitabıyla başlangıç yapmalarının uygun olacağını düşünüyorum.
"Bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı herhalde"
Diyor ya yazarımız Hayat kısa seviyorsanız söyleyin, özlüyorsanız arayın, sarılın, öpün...
Hayatınızın her an'ının kıymetini bilerek var olun. Çünkü gidenler geri gelmiyor Ve bir kitaba başlar gibi insan hayata yeniden yeniden başlayamayabiliyor...
Sevgiyle ve kitapla kalın
Açıkçası ben bayıldım.
Caraval Trilogy’sinin ilk kitabı. Fantastik bir evren. Sihirli.
Aşırı hoşuma gitti, okurken aşırı keyif aldım. Kesinlikle öneriyorum.
Kitap, Caraval ustası Legend’ın iki kız kardeşi Caraval’a davet etmesiyle başlıyor. Zalim bir baba, çıkarcı bir denizci (?), kimliği belirsiz Legend, Scarlett ve onun haylaz kardeşi Tella.
Karakterleri sevdim, Scarlett’i, Julian’ı. Kitabın sonlarına doğru Tellayı da sevdim.
Bence çok iyi kurgulanmıştı kitap. Evren çok iyiydi. Çıldırmalık.
Kitabı okurken kendimi kaptırdım bana Yürüyen Şatoyu hatırlattı hatta.
Bu kitabı fantastik ve sihirli bir evren seviyorsanız kaçırmayın, hatta bu kitabı sevdiysen bunu kesin seversin dediğiniz bir kitap varsa lütfen bana söyleyin.
Keyifli okumalarrr.
CaravalStephanie Garber · Dex Kitap · 20231,297 okunma
[Şimdiden başlayarak kimi seviyorsanız söyleyin.. Anneniz ya da her kimse..]
"Günün birinde hepimiz sonsuza dek susacağız. Onun için sevdiklerinize şimdi 'Seni Seviyorum' demekten çekinmeyin.."|George Eliot